Sanırım seni en son gördüğüm zaman baban hemen öldükten sonraydı. | Open Subtitles | أعتقدُ أن آخر مرة رأيتكِ فيها كانت بعد مقتل والدك مباشرة. |
en son birlikteyken beni çarpmaya çalıştığın .gerçeğinden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر حقيقة أن آخر مرة اجتمعنا قمتِ بسرقتي |
en son bu kadar mükemmel bir şey gördüğümde karında olan sendin. | Open Subtitles | أن آخر مرة رأيت فيها شيء مثالي جداً هو أنتِ كنتِ هناك. |
Buna rağmen, en son yaptığımızda beni duymazlıktan geldi. | Open Subtitles | بالرغم من أن آخر مرة تظاهرت بإنها لم تسمعني |
Seni en son böyle odaklanmış gördüğümde nargilenin nasıl kurulacağının talimatlarını okuyordun. | Open Subtitles | أظن أن آخر مرة رأيتك تركز فيها بهذا الشكل, كنت تقرأ تعليمات حول كيفيه تجميع الشيشه. |
Onu en son 10 yıl önce gördü ama başlangıç için yine de iyi. | Open Subtitles | وكانت عشر سنوات منذ أن آخر مرة رآه، إلا أنها على الأقل هو بداية. |
Bak, zaman yolculuğunun sonuçlarının olduğunu biliyorum. Sonuçta en son titrediğinde... | Open Subtitles | أعلم أن للسفر الزمنيّ عواقب، أقصد أن آخر مرة ساورك تبصّر... |
Hepimiz en son o havuza iki yaz önce girmiştik. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أن آخر مرة دخل أحد هذا المسبح كانت منذ صيفين |
Elektriklerin en son kesildiği zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تذكرين أن آخر مرة أن الضوء ذهب؟ |
Ben de bunun en son 1824'te yaşandığını söyledim. | Open Subtitles | وقلت أن آخر مرة حدث هذا كان في 1824. |
- en son, imzalandığı zaman buradaydı. | Open Subtitles | فقط أن آخر مرة كانت هذه هنا كانت توقع |
Ayrıca, onu en son gördüğümde o biraz... Yani biraz, ne deniyordu buna? Deli gibiydi. | Open Subtitles | ..بالإضافة أن آخر مرة رأيته فيها ، كان نوعا ما بدا وكأنه "ماهي الكلمة" مجنوناً |
Sanırım onu en son, ...geçen gün görmüştüm. | Open Subtitles | أعتقد أن آخر مرة رأيتها كان يوم قبل أمس |
Sanırım en son Texas, Galveston'daki Baybrook Alışveriş Merkezi'nde görüşmüştük. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أن آخر مرة تحدثنا كان في مول "باي بروك"، جلافينستون، تكساس |
Pekala. Dediniz ki, en son Michael'i gördüğünüz zaman bundan üç yıl önceydi. | Open Subtitles | صحيح ، اذن قلتِ أن آخر مرة رأيتِ بها |
Sanırım en son Texas, Galveston'daki Baybrook Alışveriş Merkezi'nde görüşmüştük. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أن آخر مرة تحدثنا كان في مول "باي بروك"، جلافينستون، تكساس |
en son bunu konuştuğumuzda, | Open Subtitles | أعتقد أن آخر مرة تحدثنا بخصوص هذا الأمر |
dedi. (Gülüşmeler) en son olarak Disneyland'da tramvayda yaptığını söyledi. | TED | (ضحك) وقالت لي أن آخر مرة فعلتها كانت على متن قطار ديزني لاند |
Bu adamı en son 23:00'da mı gördünüz? | Open Subtitles | أنت تقول إذن, أن آخر مرة , (رأيت فيها (جارى |
Tam Gurjit işten çıkmadan önce. Ama Hugo onunla en son daha önceden konuştuğunu söylemişti. | Open Subtitles | مباشرةً بعد خروج (غورجيت) من العمل, مع هذا فقد قال (هوغو) أن آخر مرة تحدثوا فيها كانت قريباً |