Yani olur da düşersen etrafındakilerden birinin sana yardım edeceğini düşünüyorsan var olan bir tehlikeyi olduğundan küçük görme eğiliminde oluyorsun. | TED | إذا كنت تعتقد أن أحداً سيساندك عندما تقع فأنت غالباً سترى الخطر على أنه أصغر. |
Ama sanki o odada başka birinin varlığını hissettim. | Open Subtitles | لكن كان يبدو لى أن أحداً آخر كان فى هذه الغرفة |
Alarm şirketini dediğine göre birisi sabah gelip kodu etkisiz hale getirmiş.. | Open Subtitles | لا. شركة الإنذار تقول أن أحداً ما أتى باكراً صباحاً وتجاوز الرمز |
O gittikten sonra birisi eski bir depoyu ateşe vermiş. | Open Subtitles | اتضّح أن أحداً ما أحرق مستودعاً قديماً بعد رحيلها مباشرةً. |
Jack Sommersby olduğunu iddia eden Biri onu öldürmeye çalışmış. | Open Subtitles | قالوا أن أحداً يدعى جاك سميرز بي حاول أن يقتله |
O, bir de kitabın son ve gerçek baskısını Kimsenin okuduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة إلى هذا، لا أظن أن أحداً منا قرأ كل شيء يعد |
Evlenmek istemiyorduk çünkü ne zaman tanıdığımız Birileri evlense ilişkileri mahvoluyordu. | Open Subtitles | لم نشأ الزواج لأنه كلما عرفنا أن أحداً تزوج |
Birilerinin siz iki aşağılığın ortadan kalkmasını umursayacaklarını mı sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقدون أيها الأوغاد أن أحداً سيهتم لو قمتم بالشكوى؟ |
Odasında birinin olduğunu nerden biliyordu? | Open Subtitles | كيف عرفتِ أن أحداً كان في غرفة آنسة رايت؟ |
Biliyor musun ikimizden birinin savaş meydanları dışında bir yerde başarılı olabileceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعرف لم أكن أظن أن أحداً منا سينجح فى شئ سوى المعارك والحروب |
Sanırım bu gece birinin seni... ..ziyarete geleceğini bilmek istersin. Uyumak hakkında iki kere düşünürdüm. | Open Subtitles | أظن أن أحداً سيزورك الليلة كنت لأفكر ملياً قبل النوم |
Diyelim ki birisi senden deniz kıyısında bir motele gelmeni istedi. | Open Subtitles | على فرض أن أحداً دعاك للعيش بنزل على شاطئ البحر |
Eğer birisi önceden haber verip çok özel bir arkadaşını getirdiğini söyleseydi daha güzel şeyler yapardım. | Open Subtitles | كان بإمكاني أن أحضر شيئاً أفخم لو أن أحداً أخبرني أنه سيأتي ومعه صديقه المميز |
Ya olanlar bu değilse? Ya birisi virüsü serbest bıraktıysa? Ya birisi bütün bu insanları öldürdüyse? | Open Subtitles | هو مصادفة و لكن علي أن أسأل ماذا لو أن أحداً آخر قام بإطلاق الفيروس |
Bence, karanlıkta arkasından Biri geldi ve omzunun üzerinden iki el ateş etti. | Open Subtitles | أن أحداً ما أتى خلفه في الظلام وأطلق تلك الرصاصتين من أعلى كتفه |
Dur bir dakika, Biri meydan okusa ne olurdu ki, dövüşecekler miydi? | Open Subtitles | ولكن ، انتظر ماذا لو أن أحداً استطاع تحديه؟ هل كانا سيتقاتلان؟ |
Oralarda benim gibi Biri varsa eğer, sakın sessiz kalıp saklanmasın. | Open Subtitles | لو أن أحداً ما منكم يشبهني فلا تختبئ في طيات الصمت |
Yani hiç Kimsenin para kazanma hayali olmadan bir şeye başladığını sanmıyorum | Open Subtitles | حسنا، لا أعتقد أن أحداً يبدأ أي شئ بحلم عدم صنع المال |
Kimsenin karın içinde bu kadar uzun süre kalıpta ayağa kalkabileceğini düşünemiyorum. | TED | فلم أتخيل أن أحداً كان قد بقي في الثلج كل هذه المدة أن يتمكن من النهوض لاحقاً |
Ben hiç Kimsenin bunu kasıtlı olarak yaptığını düşünmüyorum, fakat bazı insanlar var, tam olarak diyolar, "Pekii , ne kadar alacaklar?" | TED | لا أظن أن أحداً يقوم بذلك بطريقة مقصودة، لكن هناك أشخاص وبشكل حرفي، يتحدثون عن حسناً، كم المبلغ الذي سيحصلون عليه؟ |
O kadar kalabalık bir partide Birileri görmüş olmalı. | Open Subtitles | هل تعتقدين أن أحداً قد رأى شيء بتلك الحفلة المزدحمة؟ |
Eğer Birilerinin karnı açsa 500 liraya ne alırlar? | Open Subtitles | لو أن أحداً جائع، ومعه 500 ليرة، مـاذا يستطيع أن يشتري؟ |
Bazen şartlar öyle kötü olurdu ki kimse evden dışarı çıkmazdı. | Open Subtitles | و أحياناً تسوء الأحوال الجويه لدرجة أن أحداً لا يستطيع الخروج من المنزل |
Niye Birisinin banyoda olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرنا أن أحداً كان في الحمام ؟ |