ويكيبيديا

    "أن أعظم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en büyük
        
    • en iyi
        
    Dünya barışını engelleyen en büyük tehdidin bu ülkeden kaynaklandığı gerçeğine. Open Subtitles مؤمنون بماذا؟ أن أعظم تهديد لسلام العالم يأتى من هذه الدولة
    en büyük başarım kendimi sana hizmet ve korumaya adamaktı. Open Subtitles أن أعظم إنجاز كرست له نفسي هو حماية حياتك وخدمتك
    Bu olaydan yalnızca 90 gün sonra, belki de geçmiş yüzyılın en büyük keşfi gerçekleşti. TED 90 يوما فقط بعد هذا، يمكن القول أن أعظم اكتشاف في القرن الماضي قد حصل.
    Her aptal bilir ki, dünyanın en iyi kemancısı Paganini'dir. Open Subtitles - يعرف كل أحمق، أن أعظم عازف الكمان باغانيني هو
    George Tucker, gelmiş geçmiş en iyi menajer sensin. Open Subtitles جورج تاكر أن أعظم مدير أعمال على مر العصور
    Tüm zamanların en büyük kuşatması başlamak üzereydi. Open Subtitles أن أعظم حصار سجله التاريخ عـلـى وشـك أن يـبـدأ
    Yok, benim için en büyük değer, annemin sana verdiği değerdir. Open Subtitles ولكنى قدرت أن أعظم ثمن لآمى بالنسبة لى وهو فى قيمتها بالنسبة لك
    Bence yazarlık bir yana en büyük meydan okuma, herkesin ulaşabileceği fikirleri bulma yolunu yapmaktır. Open Subtitles أعتقد أن أعظم تحدي بخلاف تأليفه، هو أنه يُسهل الأمر على الأخصائيين والزملاء.
    Büyük ihtimalle en büyük zaafım, üniversiteden beri kendimi ne kadar az zorladığımdır. Open Subtitles أريد أن أقول أن أعظم نقطة ضعف لدي أنني لم أهتم بمستقبلي بعد الكلية
    Sanırım en büyük olay Parsons'ın aile tanımının klasik çekirdek aile olması. Open Subtitles و أعتقد أن أعظم أمر هو أن وصف عالم الإجتماع بارون000 يعتبر واحدا من الأسر النووية التقليدية
    Bu tipik Nazi mazereti dünyada işlenmiş en büyük kötülüklerin önemsiz insanlar tarafından gerçekleştirildiğini açıkça ortaya koyuyor. Open Subtitles ..هذه الأعذار النازية المكررة تُرينا بوضوح أن أعظم الشرور في العالم
    Orada yazdığına göre bir insana verilebilecek en büyük hediye onu dönüştürmekmiş. Open Subtitles وهو يقول أن أعظم هدية.. تستطيع أن تهبها لآدمي هي أن تجعله مصاص دماء.
    Ethan, Sinerji'yi başlatan ve başındaki kişi ve örgür olmanın hayatın en büyük nimeti olduğundan bahsetti. Open Subtitles إيثان ، انه الرئيس الفعلى الذى بدأ هذا التعاون انه يقول أن أعظم هدايا الحياة لا يمكن أن تكون مجانية ابدا
    Şu andan itibaren, gezegenimizin en büyük kahramanını ölmüş kabul edebiliriz. Open Subtitles بهذه اللحظة يمكننا الإفتراض أن أعظم أبطال كوكبنا ... قد مات؟
    Bir keresinde bir adamın en büyük başarsının evladının ondan daha iyi olması olarak duymuştum. Open Subtitles سمعت مرَّة أن أعظم إنجازات الرجل عندما يصبح ابنه أكثر نجاحًا منه
    Zamanımızın en büyük lideri, zamanımızın en kirli eylemiyle devrildi. Open Subtitles أن أعظم قائد في عصرنا أجهز عليه اليوم من قبل أوغاد عصرنا.
    Ve biz biliyoruz ki kadının en büyük gücü onun seksiliğinde yatar. Open Subtitles ونرى أن أعظم قوة للمرأة تكمن في حياتها الجنسية.
    en iyi aşçılar erkektir, biliyor muydun? Open Subtitles هل تعلم أن أعظم الطباخين رجال؟
    Bu ülkenin en iyi akıllarının bir grup acınası boş kafalı kadın tarafından alt edilmesine şaşırıyorum. Open Subtitles متعجب من أن أعظم عقول هذه الدولة تم التغلّب عليها بدهاء وحيلة فائقة مِن قِبل حفنة مِن النساء الصغيرات فارغات العقول!
    Her zaman Rayburn olarak doğmanın başıma gelen en iyi şey olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles كنت أعتقد دائماً أن أعظم شيء حدث لي "أني ولدت لعائلة "رايبيرن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد