Böyle güzel nesneleri nasıl yarattığınızı sorabilmek için Sizinle tanışmak istedim. | Open Subtitles | فأردت أن أقابلك لأعرف كيف تتمكن من صنع هذه الأشياء الجميلة |
Sizinle tanışmak büyük bir onurdu, iyi zaman geçirmenizi dilerim. | Open Subtitles | أنه لشريف عظيم أن أقابلك قضية وقت ممتعاً |
Seninle tanışmadan önce birkaç kızla çıktım. Avukat olmaktan hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | واعدت بضعة بنات سكانكي قبل أن أقابلك أنا لا أحبّ حقا أن أكون محامي |
Seninle tanışmak büyük bir zevk. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع تصديق ذلك إنه لمن السرور أن أقابلك |
Seni tanımadan önce hep yukarı bakardım, aya,güneşe,yıIdızlara bakardım ama seni tanıdıktan sonra hep yere bakıyorum. | Open Subtitles | قبل أن أقابلك كنت أنظر لأعلى إلى الشمس .. النجوم .. القمر |
Yine sığınağına tutunmaya çalışan o radar kız olarak Seninle görüşmek istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أُرِد أن أقابلك مرة أخرى كــ فتاة لديها رادار، و تتمسك بك من أجل الملاذ الآمن |
Sizinle tanışmak büyük bir onurdu, iyi zaman geçirmenizi dilerim. | Open Subtitles | أنه لشريف عظيم أن أقابلك قضية وقت ممتعاً |
Sizinle tanışmak bir zevk. | Open Subtitles | . انسة فانكانون . من دواعى سرورى أن أقابلك |
Sizinle tanışmak bir zevk. | Open Subtitles | . انسة فانكانون . من دواعى سرورى أن أقابلك |
Kendi başıma da yaşayabilirim. Seninle tanışmadan önce arkadaşlarım vardı, rüyalarım vardı! | Open Subtitles | يمكنني العيش بمفردي، قبل أن أقابلك كان لديّ أصدقاء وأحلام |
Sana söylemedim, çünkü Seninle tanışmadan önce olmuştu. | Open Subtitles | أنا لم أخبرك بذلك لأنه حدث قبل أن أقابلك |
Seninle tanışmadan çok daha önce ölmüştün. Sadece henüz haberin yoktu. Senin katil içgüdün yok, Jonathan. | Open Subtitles | لقد كنت ميت قبل أن أقابلك أنت فقط لم تكن تعرف |
Ertesi gün, Seninle tanışmak zorunda olduğumu biliyordum ben de gidip tiyatro kulübüne katıldım. | Open Subtitles | . لذا اليوم التالي,أدركتُ بأنني لابُد أن أقابلك . لذا دخلت و إنظممت إلى نادي المسرح |
Artık nerede olduğumu biliyorum. Sağol, Seninle tanışmak gerçekten güzeldi. | Open Subtitles | أعرف أين أنا الان شكرا لك, كان جميلاً جد أن أقابلك |
Seni tanımadan önce de kaybolmaya mahkumdum zaten. | Open Subtitles | قبل أن أقابلك ، كنت قد حكمت على نفسي بالإختفاء بالفعل |
Seninle görüşmek istiyorum. 10 dakikalığına. | Open Subtitles | أريد أن أقابلك امنحني عشر دقائق فحسب |
Sanırım bir iş için seni görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | أعتقد بأنّي يجب أن أقابلك بشأن عملية ما |
Ön tarafta buluşalım demiştin. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض أن أقابلك أمام المقهى |
İstediğiniz zaman. İstediğiniz yerde buluşabiliriz. Kendinizi nerede iyi hissederseniz. | Open Subtitles | في أي وقت ، أستطيع أن أقابلك في أي مكان يعجبك |
Bilmenizi isterim ki, Sizinle tanışmak benim için bir onurdur. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم أنه شرف لي أن أقابلك |
Aradıktan sonra, seninle buluşmak... ve sana doğru olanı yapmak için bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | بعد أن إتصلت أردت أن أقابلك وأعطيك الفرصة لتقوم بالعمل الصحيح |
Senle tanışmadan önce Timmy Harrison ile dört ay çıktım ben! | Open Subtitles | لقد واعدت تيمي هارسون لمدة أربع شهور قبل أن أقابلك |
Burada hayaller gerçek olur. Nihayet seninle, Seninle tanıştığıma memnun oldum. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تتحق فيه الأحلام. إنه من الجميل, إنه من الجميل أن أقابلك أخيرا. |
Aşağıda sizi görmemi belirten bir not vardı. | Open Subtitles | وجدت رسالة في الأسفل تقول أن علي أن أقابلك |