Kızın ve annesi yoksulluk yardımı alırken.. | Open Subtitles | أن ابنتك ووالدتها تعيش على الرعاية الاجتماعية |
Kızın ve annesi yoksulluk yardımı alırken.. | Open Subtitles | أن ابنتك ووالدتها تعيش على الرعاية الاجتماعية |
Biliyor musun Maggie, senin Kızın ve benim arkadaşlarım hep çok meşguller. | Open Subtitles | أتعلمي , يا(ماغي), لقد كنتُ أفكر بما أن ابنتك وأصدقائي , مشغولون دائماً |
Ama sormam lazım, bu masaya oturtunuz ve bu insanlara aile diyorsunuz ama kızınızın Lena ile evlenme hakkı olduğunu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن عليا أن اسألك بجلوسك على هذه المائدة ومنادتك لهم بعائلة ولكنك لا تعتقد أن ابنتك ليس لديها الحق في الزواج بلينا؟ |
Mösyö Gentileschi, şu an kadar tüm kanıtladığınız... kızınızın bir yalancı olduğudur. | Open Subtitles | السيد جنتلتشي؛ كل ما تم أثباته الآن هو أن ابنتك كذابة |
Keşke kızınız bir kaç saat sonra doğsaymış! | Open Subtitles | لو أن ابنتك ولدت بعد ساعات قليلة فان القدر سيكون مختلفا |
Bence kızınız bir şeyle mücadele ediyor ve bu yüzden Dr. Wallace'a gittim. | Open Subtitles | ما رأيك؟ أعتقد أن ابنتك تصارع شيء وهذا هو السبب في طلبي استشارة الدكتور والاس |
Kızın ve Richard' ın arasında birşeyler var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن ابنتك و (ريتشارد) علي علاقة ما |
Revirdekiler kızınızın geldiğini söylememi istedi. | Open Subtitles | العيادة الطبية ارادت أن أبلغك أن ابنتك هنا |
İlk defa ne zaman kızınızın akıl sağlığının bozuk olduğunun farkına vardınız? | Open Subtitles | متى أدركتِ لأول مرة أن ابنتك تعاني من مرض عقلي؟ |