Dünya, Müttefiklerin hala birlik olduğunu görmeli. | Open Subtitles | يجب أن يرى العالم أن الحلفاء لا يزالون يدا واحدة |
Batılı Müttefiklerin barikatların orada kalmasına göz yummalarına inanamıyorlardı. | Open Subtitles | لم يستطيعوا تصديق أن الحلفاء الغربيين سيسمحون ببقاء الحواجز |
Müttefiklerin onun geçişine asla izin vermeyeceklerini biliyordu. | Open Subtitles | كان يدرك أن الحلفاء لن يسمحوا له بالمرور أبداً |
Hatırlatmama izin verirseniz, general Müttefikler hep iyi hava şartlarında indirme yaptılar. | Open Subtitles | أريد أن أذكرك يا جنرال أن الحلفاء يفضلون الإنزال في أحوال جوية مثالية |
Müttefikler bu imkana sahip değildi. | Open Subtitles | إلا أن الحلفاء لم تكن لـديهم تلك الـمقـدره |
Baris zamaninda, Almanya ham madde isal ediyordu ama Müttefiklerin abluka koyacaklarini biliyorlardi. | Open Subtitles | في وقت السلم ، كانت ألمانيا تستورد المواد الخام لكنها كانت تعرف أن الحلفاء سيفرضون عليها الحصار |
Ondan bir hafta önce Almanlar Müttefiklerin, kayıtsız şartsız teslimiyet istediklerini öğrendi. | Open Subtitles | فقبل أسبوع من سقوط المدينه نمى إلى ... علم الألمان أن الحلفاء لن يتنازلوا عن الأستسلام الغير مشروط... |
Bir sonraki gün Müttefiklerin Almanyanın Batı Cephesindeki sonuncu katı savunma hattı olan Hindenbmurg'ta St Quentin Kanalı boyunca bir gedik açtıklarını öğrendi. | Open Subtitles | اليوم التالي مباشرة علم أن "الحلفاء إخترقوا خطّ "هيدنبرج على طول قناة "سانت كوينتان" آخر خط دفاع قائم على الجبهة الغربية |
Almanlar, özellikle savaş suçunu kabul etme gerekliliğine karşı, o kadar şiddetle karşı çıktılar ki Lloyd George Müttefiklerin çok fazla ileri gittiği hakkında endişeye kapıldı. | Open Subtitles | إحتجّ الألمان على ذلك بشكل عنيف خصوصا ضدّ مطلب الإعتراف بذنب حرب الذي أقلق "لويد جورج" من أن الحلفاء قد ذهبوا بعيداً جداً |
Müttefiklerin Polonya'ya ihanet ettiği hissiyatına kapıldım. | Open Subtitles | (شعرت وقتها أن الحلفاء قد خانوا (بولندا |