Yapılan duyuruya göre Başkan Rooosevelt ve Winston Churchill Kazablanka'da buluşup, karar aşaması... | Open Subtitles | الإعلان أن الرئيس روزفلت و وينستون تشرشل التقيا في الدار البيضاء و أتمو |
İnsanlar, çocuğun casus olduğu konusunda Başkan'ın yalan söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | الناس سيعتقدون أن الرئيس كذب حول ذلك الطفلِ وكونه جاسوس. |
Benim fikrim Başkan buna mümkün olduğunca az dikkati çekmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | أراهن أن الرئيس لا يريد أن يعطي الأمر أكبر من حجمه |
Başkanın da taziye dileklerini sana bizzat... iletmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أيضاً أن الرئيس سيود أن يبلغك تعازيه إليك شخصياً |
Tüm savaşlara değil, Sarge. Başkanın çok yalan söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | ليس كل الحروب سيدي لكن أظن أن الرئيس يكذب كثيرا |
Başkan Obama ve Başkan vekili Biden bile, insanları ekip çalışmasına itme fikrinde vaiz rolünü üstleniyorlar. | TED | حتى أن الرئيس أوباما و نائبه إيدن كانو داعمين و ناشريين للفكرة أولئك الأشخاص لابد أن يكونوا شركاء في الأبحاث |
Şimdi, eğer Başkan Obama bir sonraki Matematik Çar'ı olmamı teklif etseydi, bu ülkedeki matematik eğitimini büyük ölçüde geliştirecek bir önerim olacaktı. | TED | الآن، لو أن الرئيس أوباما دعاني لأكون القيصر القادم للرياضيات حينها سيكون لدي إقتراح أعتقد أنه سيحسن كثيرا تعليم الرياضيات في هذه الدولة |
Benim onun için yapamadığımı, Başkan Joo yapabilir sanmıştım. | Open Subtitles | لقد إعتقدت أن الرئيس يمكنهُ أن يفعل لها ما لا يمكنني فعلهُ |
Başkan Eisenhower'ın Küba'dan çekileceğine inanmıyorum, bu ülkeye bir milyar dolarlık yatırım yaptık. | Open Subtitles | سيظل الوضع على ما هو علية فى رأيي لا أعتقد أن الرئيس آيزنهاور سينسحب من كوبا أبداً |
Demek Başkan bugün Louisville'i ziyaret edecek. | Open Subtitles | أفهم أن الرئيس سيقوم بزيارة لويسفيل بالغد |
Sanırım Başkan Bush, Andover'a gitti yarbay. | Open Subtitles | أعتقد أن الرئيس بوش قد ذهب لمدرسة آندوفر أيها الكولونيل |
Başkan, 3.sınıf bir aptal olduğumu düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | لابد أن الرئيس يعتقدني حمقاء من الدرجة الثالثة. |
Başkan gerekli adımları atmak için hazır mı? | Open Subtitles | هل تقول أن الرئيس مستعد لاتخاذ الخطوات الضرورية؟ |
Ve bu yüzden Başkan beni pazarlıkların ikinci aşamasının sorumluluğuna getirdi. | Open Subtitles | وهذا هو السبب فى أن الرئيس جعلنى مسئولاً عن المرحلة القادمة من المفاوضات |
Başkan'a kararını verdiren kaydın sahteliğini kanıtlayabileceğini, seni götürmediğim takdirde başka bilgi vermeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأن لديه الدليل على أن الرئيس بنى قراره على أساس مزيف سوف يخبرني بالمزيد إذا أخذتك له |
Eğer kabinenin çoğu Başkan'ın ehliyetsiz olduğunu... düşünürse, kendisi görevden alınabilir. | Open Subtitles | إنها بخصوص إذا كان أغلبية الوزراء يشعرون أن الرئيس غير مناسب لأداء واجباته و يسقطون عن الرئيس الحكم |
Bugün Başkanın Vali Chung ile golf oynadığını az önce öğrendim. | Open Subtitles | أنا فقط عرفت اليوم أن الرئيس لعب الجولف مع الحاكم تشانج |
Pardon, Başkanın bu akşam bir kaç dakika sonra konuşacağına dair mesaj var. | Open Subtitles | أرجو المعذرة, لدي رسالة نصية تقول أن الرئيس سيتحدث الليلة بعد عدة دقائق. |
Offf! Vallahi bizim Başkanın içinde orta yaşlı bir erkek var. | Open Subtitles | أنا أقسم أن الرئيس رجل في منتصف عمره من الداخل |
Ve Başkanın ismine bir çizik attığını unutma. | Open Subtitles | و لا تنسى أن الرئيس قام بعمل دائرة حول إسمك |
patron yokken kaytarıyoruz demek? | Open Subtitles | بما أن الرئيس لازال في الغواصة لقد استرجعت ما لي |
Dur bir dakika. Arnavutluk'un eski Başkanı banka mı soyuyor? | Open Subtitles | هل تقولين لي أن الرئيس السابق لألبانيا يسرق بنكاً ؟ |