İhtiyar adam yıllar önce uçup gitti sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل العجوز كان يحلق بها قديماً. |
İhtiyar adam yıllar önce uçup gitti sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل العجوز كان يحلق بها قديماً. |
Neden yaşlı adamın yalan söylemiş olabileceğini düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تظن أن الرجل العجوز ربما كان يكذب؟ |
yaşlı adamın yedi dikiş aldığına emin oluyorum. | Open Subtitles | كنت مدركا أن الرجل العجوز لا بد أن يأخذ سبع إبر. |
yaşlı adamın beni görmek istediğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكداً من أن الرجل العجوز يريد رؤيتي |
Doktor Welby o zengin ihtiyarın hiç uyanmayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال الدكتور ويلبى أن الرجل العجوز لن يستيقظ مره أخرى |
Görünüşe bakılırsa, bizim ihtiyarın sabrı tükenmek üzere bu yüzden durmadan başımın etini yiyor. | Open Subtitles | يبدو أن الرجل العجوز قد استنفذ صبره، لذا هو يقوم بزيادة الموظفين. |
Sen yaşlı adamın timsahlarla konuştuğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول أن الرجل العجوز قد تحدث إلي التماسيح؟ |
yaşlı adamın senin patronun çıkması, sana büyük bir sürpriz yaşatmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت مفاجأة جميلة حين أدركتَ أن الرجل العجوز كان رئيسك في العمل. |
yaşlı adamın, çocuğun "Seni öldüreceğim." diye bağırdığını duymuş olamayacağını kanıtladık. | Open Subtitles | لقد أثبتنا أن الرجل العجوز لم يكن ممكناً .أنيسمعقولالولد"سأقتلك" |
Bu da bana yaşlı adamın, neler yapabileceğine.. | Open Subtitles | هذا يذكرني. فقط لأن الصغير هنا ... يفترض أن الرجل العجوز البذور... |
O yaşlı adamın aklında? | Open Subtitles | انها في اعتبارنا أن الرجل العجوز |
İhtiyarın onur madalyasını satmaya çalıştığını duyduğunda neredeyse Patron'da duygulanma sezinledim. | Open Subtitles | كدت أحس ببعض العواطف عندما سمع أن الرجل العجوز كان يحاول رهن وسام الشرف. |
Yine de ihtiyarın haklı olduğunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لا زلت أرفض الاعتراف أن الرجل العجوز كان محقا |