Sırf seni sevmem kızların odama girmeye izni olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأني أحبك، هذا لا يعني أن الفتيات مسموح تواجدهم بغرفتي. |
Ama ama kızların bu konuyu öylece açmasına alışık olmadığımı da söylemeliyim. | Open Subtitles | يجبأنأقول.. لست معتاداً على أن الفتيات يكونن منفتحات للغاية حيال هذا الأمر. |
O an, kızların babaları ile bağ kurmak için bir yola ihtiyaç duyduklarını anlamıştım. | TED | في تلك اللحظة علمت ، أن الفتيات يحتاجون إيجاد طريقة للتواصل مع آبائهم. |
Ve böylece verilen mesaj yalnızca kızların yemek yapması gerektiği idi, erkeklerin değil. | TED | وبالتالي كان نوع من ارسال رسالة أن الفتيات فقط من المفترض أن يطهو لا الفتيان. |
Test aşamasında, kızların kitaba bayıldığını gördük. | TED | و خلال تجربتنا الأولية للكتاب وجدنا أن الفتيات أحببنه. |
Bazıları kızların, mantarın neden olduğu halüsinasyonlardan muzdarip olduğunu düşünüyordu veya beynin şişmesine neden olan bir durumdan. | TED | اعتقد البعض أن الفتيات عانين من هلاوس بسبب الفطر: أو حالة طبية أدت لتورم الدماغ. |
Mısırlı kızların gözlerini boyadığı doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أن الفتيات المصريات يضعن الطلاء على عيونهن ؟ |
Mısırlı kızların, gözlerini boyadığı doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أن الفتيات المصريات يضعن الطلاء على عيونهن ؟ |
kızların götürebileceğini sanmıyorsun ya? | Open Subtitles | ألا تعتقد أن الفتيات يمكنهن أن يأخذوه معهن ؟ |
kızların diğer kızları kıskandığını sanıyordum, arabaları değil. | Open Subtitles | أعتقدت أن الفتيات يُغارن من بعضهن وليس من السيارات. تلك السيارة فتاة. |
Diğer kızların hiçbirinin de görmediğine yemin edecek. | Open Subtitles | وسوفتقسملك. أن الفتيات الأخريات لم يروا أي أرواح أيضاً |
Britanyalı kızların çirkin olduğunu duydum ama bu kız taş gibiymiş. | Open Subtitles | لقد سمعت أن الفتيات البريطانيات يشبهون الكلاب ولكنها جميلة |
Müdür, spor yapan kızların daha iyi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المدير يقول أن الفتيات في الرياضة يحاولون أكثر |
Sen, güzel kızların aslında komik olmaları gerekmediğini kanıtlarken, rock yıldızının dosyalarına bir göz attım. | Open Subtitles | أن الفتيات الجميلات ليس عليهن أن يكونن ظفاء القيت نظره علي الرسم البياني الخاص بك |
Ve kardeşime de, kızların da müthiş olabileceğini gösterdiğin için tebrikler. | Open Subtitles | وشكراً على تعليم أخي أن الفتيات قد يكونون رائعات |
-Genelde tombul kızların çok daha kolay alındığını gözlemliyorum. | Open Subtitles | حسناً وجدت دوماً أن الفتيات البدينات سهلين الإغضاب |
Çizgi roman konuşmaya devam et, Cohen, kızların bir daha çıkacağını sanmam. | Open Subtitles | استمر بالتحدث عن القصص الهزليه، ولا أظن أن الفتيات سيكونوا مشكلة بعد الآن أبدًا |
Tek bildiğimiz kızların ortadan kaybolması, ve sonra kimse bir daha onları göremiyor. | Open Subtitles | كل ما نعرفه أن الفتيات يختفين، ولا أحد يراهم بعد ذلك ثانيةً |
Ama sonra da genç kızların tatlı şeylere meyilli olduğunu ve bunun pek de kötü bir alışkanlık olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لكنه أخبرني لاحقاً أن الفتيات الصبايا يحببن أكل الحلويات وإنها ليست عادة سيئة |
kızların babaları gibi erkekleri buldukları söylenir | Open Subtitles | يقال أن الفتيات يملن لايجاد فتيان يشبهن والداهن |