İşin içinde alkol de vardı ama Kadınlar bir türlü ipi bırakmıyordu. | Open Subtitles | بإضافة الكحول إلي الخليط وحقيقة أن النساء لا يتركون الأمور تمر ببساطة |
Kadınlar seyahate çıkacakları zaman mücevherlerini arkalarında bırakmazlar. | Open Subtitles | هل هذا ما تعتقدة ؟ الأمر ببساطة أن النساء لا يتركن مجوهراتهم عندما يذهبن فى رحلة |
Kadınlar seyahate çıkacakları zaman mücevherlerini arkalarında bırakmazlar. | Open Subtitles | هل هذا ما تعتقدة ؟ الأمر ببساطة أن النساء لا يتركن مجوهراتهم عندما يذهبن فى رحلة |
Ve altta yatan, Kadınların buna değmeyeceğiydi. | TED | والاستنتاج النهائي كان أن النساء لا يستحقن ذلك |
Ve bu nedenle Kadınların, bugün modern bilimden ve tıptan tam anlamıyla yararlanamadığını biliyoruz. | TED | وبالتالي فنحن نعلم أن النساء لا يحصلن على الفائدة الكاملة من العلم الحديث والطب اليوم. |
Kadınlar bir bok vuramaz. | Open Subtitles | كل ما هناك فقط أن النساء لا يستطيعون إطلاق النار |
-Bence komik olan, bence Kadınlar testislere aldırmıyor. Ben aldırmıyorum. | Open Subtitles | المثير للسخرية هو أن النساء لا تهتم بالكرات كثيراً |
Lakin sanırım Kadınlar işin içine gönüllerini karıştırınca gerçeklerle yüzleşemiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | ولكن أعتقد أن النساء لا تكترث بمعرفة الحقيقة عندما يكون قلبها مُتورطاً في الحب، أليس كذلك؟ |
Bir de Kadınlar araba süremez derler. | Open Subtitles | والناس يقولون أن النساء لا تستطعن القيادة |
Ben sadece Kadınlar hiçbir şey bilmiyor diyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول أن النساء لا يعلمون أي شيء |
- Yani Kadınlar haritadan anlamaz mı? | Open Subtitles | - أتقول أن النساء لا يستطيعون قرأة الخرائط ؟ - |
Yaşıtımız Kadınlar öperken morluk bırakmıyor sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أن النساء لا يعطون هيكي بعد الآن |
- Kadınlar çekmeceleri kapamaz. | Open Subtitles | هاه ؟ تعرف أن النساء لا يغلقون الأدراج |
Evet, meğerse Kadınlar yalan söylenmesini ve oynatılmayı sevmiyormuş. | Open Subtitles | نعم ، لقد أتضح أن النساء لا يعجبهن أن يكذب عليهن أو يتم التلاعب بهن ....... |
Şöyle çok basitleştirdik: "Kadınlar yatırım yapmaktan hoşlanmıyor," "Kadınlar parasını yönetmekten nefret ediyor," "erkekler harika, agresif ve risk alıcılar," nihayetinde bu, erkekler ve Kadınlar hakkında değil. | TED | ادّعينا ببساطة، أن "النساء لا تحب الاستثمار"، "تكره النساء إدارة أموالهن"، "الرجال بارعون ومندفعون ومجازفون"، في النهاية، لسنا نتحدث عن الرجال والنساء. |
Bu duygusal kısımları Kadınların savaşlar ve imparatorluklar hakkında yazmaması gerektiğine inanan bir topluma daha hoş gelmesi umuduyla dahil etmiş olabilir. | TED | أدرجت هذه الممرات العاطفية على أمل أن يجعلوا كتاباتها أكثر قبولا للمجتمع الذي يعتقد أن النساء لا ينبغي يكتبن عن المعارك والإمبراطوريات. |
Yani ne olabilir? Kadınların bir daha benimle yatmayacaklarından korkuyorum. | Open Subtitles | أنا خائف أن النساء لا تريد أن تنام معي بعد الآن |
İşin aslı Kadınların hakkettikleri yerde olmaması. | Open Subtitles | شكرا لك. والسخرية أن النساء لا يضعون في المواقع المميزة ليفعلن أكثر. |
Kadınların okula gitmemesi gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | هو يعتقد أن النساء لا ينبغي أن تذهب إلى المدرسة |
Kadınların 'fiziksel' ile 'duygusal'ı ayıramayacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول أن النساء لا يمكنها الفصل بين الجسد و العاطفة؟ |