Ama işlerin dışında da olsa, içindeymiş kadar tehlikeli olabileceğini bilmem gerekirdi. | Open Subtitles | وجب عليّ معرفة أن بإمكانه عمل نفس الأضرار في الظلام. |
- Ne dedi? Hem dünyayı değiştirebileceğini, hem de her gece akşam yemeği için evde olabileceğini söyledi ve oldu da. | Open Subtitles | قال أن بإمكانه أن يغير العالم، ويكون بالمنزل وقت تناول العشاء كل ليلة |
Çok akıllı. CIA'den hızlı olabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | ذلك الأحمق يعتقد أن بإمكانه التفوق على وكالة الإستخبارات |
O şeylere zarar verebileceğini bildiğimiz tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الوحيد الذي نعرف أن بإمكانه إيذاء تلك الأشياء |
Emir verebileceğini zannediyor. | Open Subtitles | يظن أن بإمكانه إصدار الأوامر فحسب |
Biliyorum biraz dangalakça ama istediği her götten bacaklıyı yatağa atabileceğini söyler. | Open Subtitles | أعلم أن ذلك وقعه شديد ولكنه يقول أن بإمكانه الحصول على أي دوارفز يريد |
- Evet. - Benimle aşık atabileceğini sandı. | Open Subtitles | نعم ظن أن بإمكانه العبث معي |
Siyahi bir adama, beyaz bir adamla eşit olabileceğini söylemek mi? | Open Subtitles | يخبر رجلاً ملوناً أن بإمكانه أن يتساوى مع رجل أبيض؟ |
Hani, olduğundan daha büyük biri olabileceğini fark ederse bir tek kişinin her şeyi başarabileceğini söylerdin ya. | Open Subtitles | بشأن قدرة رجل واحد على تحقيق أي شيء إذا أدرك أن بإمكانه أن يصير شيئاً أكبر؟ |
Bir çocuğu olabileceğini hiç düşünmedi diyelim. | Open Subtitles | لنقل أنه لم يفكر قط أن بإمكانه إنجاب ابن |
Her kadına sahip olabileceğini düşünüyor çünkü ufak bir sancısı var. Biliyorsun, onun yaşında böyle şeyler olur. | Open Subtitles | يعتقد أن بإمكانه الحصول علي أي سيدة. |
Bana karşı kaba olabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد أن بإمكانه أن يعاملني بوقاحة |
Onun yapmış olabileceğini nasıl düşünürsün ki? | Open Subtitles | أَعْني، كَيْفَ تَعتقدُين أن بإمكانه ؟ |
Emekli oldu, ama House iki hafta içinde orada olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | إنه متقاعد، لكن "هاوس" يقول أن بإمكانه القدوم خلال أسبوعين |
Ara verebileceğini söyledim. | Open Subtitles | - أخبرته أن بإمكانه أخذ إستراحة - |
Bana cevapları verebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أن بإمكانه إخباري |
Matty'nin bana böyle mesaj atabileceğini ve her şeyin düzeleceğini düşünmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن (ماتي) يعتقد أن بإمكانه مراسلتي هكذا وكل شيء سيكون بخير. |