Eğer saat on ikiyi öğrenmek istiyorsan Neal inanmak zorundasın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تشير إلى ترفع العجلة عليك أن تؤمن |
Geleceğin kendisine inanmak zorunda olduğunuz tek meslek. | TED | هي المهنة الواحدة التي تتطلب منك أن تؤمن بالمستقبل |
Bir gün unuttuğun her şeyi hatırlayacağına... inanmalısın, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعني، يجب أن تؤمن بذلك أنه تقدم فى هذه اللحظه، صحيح؟ |
Ona inanmalısın, eğer ayrılırsa bu onu öldürür. | Open Subtitles | ينبغي أن تؤمن بذلك لو تركت هذا المكان سوف تموت |
Tamam, neye istiyorsan ona inan ama tekrar canlanıp, masumların canlarını almaya başladığında onların kanı senin ellerinde olacak. | Open Subtitles | تدري، أؤمن بما تريد أن تؤمن لكن حينما ينهض مجدداً ويبدأ بأخذ حياة الأبرياء تلك الدماء ستكون مسؤوليتك |
- O halde Tanrının... - ...bir goril olduğuna inanıyorsun. | Open Subtitles | إذن يجب أن تؤمن أن الله نفسه هو الغوريلا |
Hâlâ nasıl inanabilirsin çoktan ölmüş bir şeyden hayat çıkacağına? | Open Subtitles | كيف لك أن تؤمن أنه ما زال بإمكاننا العيش بداخل ما هو ميّتٍ و مدفون ؟ |
Bana inancın tam olmalı, ağabeyinin rüyaları ne kadar çılgınca gelse de. | Open Subtitles | عليك أن تؤمن بي، لا يهم كم تبدو أحلام أخيك الأكبر جنونية |
Eğer bugün liderlik edeceksen buna inanman gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن لابد أن تؤمن بهذا لو أنك القائد اليوم |
Bizlere, inanmak isteyip de inanamayanlara ne olacak? | Open Subtitles | ماذا سيحصل لنا .. ؟ لماذا تريد أن تؤمن و لكن لا تستطيع؟ |
'Polis memuru olmak kanunlara inanmak' ve onu tarafsızca, tüm insanların eşitliğine ve her bireyin saygınlık ve değerine saygı göstererek uygulamak demektir | Open Subtitles | لتكون ضابط شرطة يعني أن تؤمن في القانون وتفرضه بنزاهة وتحترم إنسانية البشر |
Jüri inanmak ister. | Open Subtitles | هيئة الحلفين تريد أن تصدق ذلك تريد أن تؤمن بذلك |
Bir şeylere inanmak ve ona göre yaşayamamak mümkün. | Open Subtitles | من الممكن أن تؤمن بشئ و تفشل في الالتزام به |
Bir gün özel birisiyle karşılaşacağına inanmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تؤمن أن شخصاً ما, ستقابله و سيكون مميزاً |
Her şeyin şimdikinden daha iyi olacağına inanmalısın. | Open Subtitles | دائماً يجب أن تؤمن أن الأشياء يمكن أن تتحسن أفضل مما هي عليه الآن. |
...daima hizmet ettiğin insanların içinde iyilik olduğuna inan. | Open Subtitles | عليكَ دوماً أن تؤمن بطيبة الناس الذين تخدمهم |
Gerçek benliğine her zaman inan. | Open Subtitles | . دائمـاً يجب أن تؤمن بنفسك دائما |
Bak, şöyle diyelim. Sen bir şeye inanıyorsun ve ben inanmıyorum. | Open Subtitles | اسمع، ألا يمكن أن تؤمن أنت بشيء و أنا لا؟ |
Hiçbir şeye inanmıyorsan ruha nasıl inanıyorsun? | Open Subtitles | كيف يُمكنك أن تؤمن في الروح إذا كنت لا تؤمن بأي شيء؟ |
Sen büyücülüğe ve dinsizliğe istediğin kadar inanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تؤمن بسحرك ومعصيتك وكلّ ما تريد |
Bir kerede birden fazla şeye inanabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تؤمن في أكثر من شيء واحد في كل مرة |
Kahraman olabilirsin. Sadece ne olduğuna ve ne olabileceğine inancın olsun. | Open Subtitles | يمكنك أن تصبح بطلاً، عليك فقط أن تؤمن بماهيتك... |
Buna gerek yok. Bir şeyi özel kılmak için, özel olduğuna inanman yeterli. | Open Subtitles | لا داعي، لكي تصنع شيئاً مميزاً يجب أن تؤمن أنه مميز |