Tanrı homoseksüellik için tam olarak ne söylemiş duymak ister misiniz? | Open Subtitles | هل تود أن تسمع ما قاله المسيح حقاً عن المثلية الجنسية؟ |
Haydi, at topu! Hey, Amerikalı taklidimi duymak ister misin? | Open Subtitles | ــ هيّا، ارمِ الكرة ــ هل تريد أن تسمع تقليدي لشخصية الأميركية؟ |
Hikayelerini dinlemelisin. Öğrenmek için çok mücadele verdi. | Open Subtitles | يجب عليك أن تسمع قصصه انه مكافح جداً وأراد أن يتعلم |
Arkadaşımın yaptığı bazı şeyleri duymalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تسمع بعض الأشياء التي فعلها أصدقائي. |
Kalın bir sesi vardı, şarkı söylemesini duymalıydın. | Open Subtitles | صوت جهير كبير ، كان يجب عليك أن تسمع هذا الرجل يغني |
Gitmeden önce, Albay, belki de bunu dinlemelisiniz. | Open Subtitles | قبل انت تذهب , أيها العقيد ربما يجب أن تسمع هذا |
Şu an belki de dinlemek istediğin en son kişi olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنني ربما أكون آخر شخص تريد أن تسمع منه الآن |
Beni duyuyorsan, seni çok özledim. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع أن تسمع لي ، اشتقت لك يا رجل. |
Komik bir şey duymak ister misin? | Open Subtitles | أتريد أن تسمع شيء مضحك لقد جرى بوب إلى منزل قريب منا |
Şu an üstünde çalıştığımız davayı duymak ister misin? 12 parçaya ayrılmış ceset. | Open Subtitles | أتريد أن تسمع عن القضية التي نعمل عليها الآن؟ |
Yakında parmaklıklar ardında olacaksın ve en iyi kısmı duymak ister misin? | Open Subtitles | ستكون خلف القضبان قريباً وتريد أن تسمع أفضل جزء؟ |
Hayır hayır dinlemelisin çünkü farklı bir bakış açısına ihtiyacın var dostum. | Open Subtitles | كلا ، يجب أن تسمع لهذا لأنك بحاجة إلى منظور |
İzleyebileceğin bütün filmleri izlemeli, bulabileceğin en güzel müziği dinlemelisin. | Open Subtitles | يجب أن ترى كلّ الأفلام التي تريد رؤيتها .. ويجب عليك أن تسمع ما تريد من الاغاني .. |
Tommy onunla oynarken, T.J nasıl gülüyor duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تسمع ضحكة تي جي عندما يلعب مع تومي |
Boynunu kırdığım zaman kardeşinin ciyaklamasını duymalıydın! | Open Subtitles | كان عليك أن تسمع صراخ أخيك عندما كَسرتُ رقبتَه العينة |
Beni dinlemelisiniz. | Open Subtitles | سيد مافيريك، من فضلك يجب عليك أن تسمع |
Başkalarının mutluluklarını dinlemek inanılmaz derecede sıkıcıdır, biliyorum. | TED | أعلم بأنه من الممل بشكل فضيع أن تسمع عن سعادة غيرك من الناس |
Eğer beni duyuyorsan, tek şansın beni derhal bırakman. | Open Subtitles | فُرصتك الوحيدة أن تسمع هذا وتتركني أخرج في الحال |
Pekâlâ, herhalde haber almayı bekleyeceğin son kişiyimdir, huh? | Open Subtitles | إذن قد أكون أخر شخص توقعت أن تسمع منه هذا , حقاً ؟ |
Diyeceklerimi iyi dinle. Çünkü epey düşündüm. | Open Subtitles | أريدك أن تسمع كل ما أقوله كنت أفكر لوقت طويل |
"Sana kadın mı yok" dememi ister misin? Hiç kimse bunu duymak istemez. | Open Subtitles | أتريد أن تسمع عن جميع الأسماك الأخرى في البحر؟ لا أحد يريد أن يسمع ذلك |
Mahkemede kanıtlamaya gitmeden önce senden duymalı. | Open Subtitles | وأن عليها أن تسمع منك ذلك قبل أن نثبت ذلك في المحكمة |
Siz delirdiniz mi? Onun önünde olur mu? Her şeyi duyuyor. | Open Subtitles | لا تنطق هذا أمامها يمكنها أن تسمع كل كلمة |
Beni duyabiliyorsan, seni hiç boş vermedik. | Open Subtitles | إذا كنت تستطيع أن تسمع لي، نحن لم ننس عنك. |
Pekala, sen şehirde yokken bana nasıl şehir sürtüğü dediğini, ...mi duymak istiyorsun? | Open Subtitles | حسنا، أتريد أن تسمع كيف يدعوني بالمرأة الداعرة بالبلدة عندما لم تكن موجوداً؟ |