Ve bana teşekkür etmelisin. Çünkü bunlar, söylediğin son sözler olacak. | Open Subtitles | وأنت يجب أن تشكرني لأنهم آخر مَن ستتكلم معهم في حياتك! |
Adresini buldum. Bunun için bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | لقد تعقبت عنوان منزلها وعليك أن تشكرني لذلك |
Adresini buldum. Bunun için bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | لقد تعقبت عنوان منزلها وعليك أن تشكرني لذلك |
Bana Teşekkür etmene gerek yok. Kimse etmez. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تشكرني لا يستطيع أحد أبدا أن يفعل ذلك |
Bana Teşekkür etmene gerek yok. Kimse etmez. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تشكرني لا يستطيع أحد أبدا أن يفعل ذلك |
Seni alıp bıraktığım için teşekkür etmek seni öldürmez, biliyorsun. | Open Subtitles | لن يقتلك أن تشكرني على توصيلك و المجيء بك مجدداً |
Daha sonra teşekkür edersin, önce çeyizi konuşalım. Ne? — Tabiî ki çeyiz isteyeceğiz. | Open Subtitles | أنت يمكن أن تشكرني لاحقاً تحدّث عن المهر أولاً |
Haftada bir kez kocasına şunları söyler: Ev ve çocuklar için yaptığım şeyler adına bana teşekkür etmeni gerçekten çok isterim. | TED | مرة كل أسبوع تقابل زوجها وتقول له: "أريد منك أن أن تشكرني على كل ما قمت به في البيت ومع الأطفال" |
Seni sevdiğim için bana teşekkür etmemelisin, Ray. | Open Subtitles | لا يجب أن تشكرني على حبي لك ... |
bana teşekkür etmelisin. Orda tek yapabildiğin oturmak. | Open Subtitles | عليك أن تشكرني كل ما تفعله هو الجلوس هناك |
Aslında bana teşekkür etmelisin. Adım Eric Shavers. Bana sakın "Eric" deme. | Open Subtitles | أنتَ من المفترض أن تشكرني, أسمي, لا تدعوني |
bana teşekkür etmelisin. Sen aslında tedavinin bulunmasını istemiyorsun. | Open Subtitles | يجدر بكَ أن تشكرني فإنّكَ حقًّا لا تريد إيجاد الترياق |
bana teşekkür etmelisin çünkü ikimiz de... öldürmeseydim neler olurdu biliyoruz. | Open Subtitles | يجب أن تشكرني لأننا كلانا نعرف ما الذي كان سيحدث لو لم أكن قتلتها |
Ve büyük başarıyla geçti. bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | وقد نجحت به بإمتياز عليك أن تشكرني |
Teşekkür etmene gerek yok. Gün gelir karşılığını ödersin. | Open Subtitles | لا عليك أن تشكرني أنا متأكد أنك سترد الخدمة في يوم ما |
Teşekkür etmene gerek yok, en kalifiyeleri sendin. | Open Subtitles | لا، ليس عليك أن تشكرني كنت مؤهلاً أكثر منهما |
Ama eğer bana teşekkür etmek istiyorsanız artık burda beklemeyiniz gidelim | Open Subtitles | كن إذا كنت تريد أن تشكرني فدعنا لا نتأخر |
Eğer Josie bana teşekkür etmek için kısmen ya da tamamen soyunmak isterse benim için sorun değil. | Open Subtitles | و إذا اختارت أن تشكرني بطريقة عارية أو شبه عارية لا بأس سأتقبل ذلك |
Eğer onunla yatarsan bana bir teşekkür edersin artık. | Open Subtitles | ، إذا أقمت معها علاقة بعد ذلك عليك أن تشكرني , حسناً ؟ |
Bana, seni buradan çıkardıktan sonra teşekkür edersin. | Open Subtitles | يمنك أن تشكرني عندما أخرجك من هنا |