ويكيبيديا

    "أن تكذب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalan söylemek
        
    • yalan söylemene
        
    • yalan söylemeden
        
    • yalan söyleyemezsin
        
    • yalan söyleme
        
    • yalan söylemeni
        
    • yalan söyle
        
    • yalan söylemeye
        
    • yalan söylersin
        
    • yalan söylemelisin
        
    • yalan söylemesinin
        
    • yalan söylemez
        
    Böylesi en iyisi. Satıcıya yalan söylemek zorunda da kalmazsın. Open Subtitles ذلك سيكون الأفضل، ولكن سيكون عليك أن تكذب على البائع
    Doğru anladıysam, beyefendi; yalan söylemek, yalan söylenmesine izin vermekten daha iyidir. Open Subtitles فهمتك يا سيدي من الأفضل أن تكذب على أن نسمح بإنتشار الأكاذيب
    Benim için yalan söylemene daha sonra ihtiyacım olabilir. Bu sefer doğru söylesen daha iyi olur. Open Subtitles بقدر ما قد أحتاجك أن تكذب لأجلي في موعدٍ لاحق، ربّما من الأفضل أن تقول الحقيقة.
    Eskiden bana yalan söylemeden önce iki kere düşünürdün. Open Subtitles هناك وقت تفكر فيه مرتان قبل أن تكذب علىّ
    Yakın çekime yalan söyleyemezsin bebeğim. Sen de biliyorsun. Open Subtitles لا يمكنك أن تكذب علي عدسة الكاميرا حينما تقترب من وجهك وأنت تعلم ذلك
    Kendi gözlerimle gördüğüm bir şey hakkında bana yalan söyleme. Open Subtitles كلارك لايمكنك أن تكذب علي في أمر رأيته بعيناي
    Baban, senden yalan söylemeni isteyecek tipte birine benzemiyor. Open Subtitles والدك لا يبدو من نوع الرجال الذي سيطلب منكَ أن تكذب
    yalan söyle. Ailesi sizi tanıyormuş. Open Subtitles لك أن تكذب من أجلى تقول إن أهلها يعرفونك
    Sevdiğin birine yalan söylemek hep bu kadar kolay mı? Open Subtitles هل من السهل دائماً أن تكذب هكذا على شخص تحبه؟
    Bariz bir şekilde aklından yalan söylemek geçti. Ama sonradan böyle yapmamaya karar verdi. Open Subtitles حينئذ نوت بوضوح أن تكذب لكنها غيرت رأيها
    Girdiğin her dükkanda yalan söylemek zorunda kalmazsın. Open Subtitles ليس من الضروري أن تكذب على الناس في كل متجر تَدْخله
    yalan söylemek zorunda değilsin. Birlikte yaşadığınızı biliyorum. Open Subtitles ليس عليك أن تكذب, أعرف أنكما تسكنان معاً
    Bunlar bile seni efsane yapmaya yeter. Dilin konusunda yalan söylemek zorunda değilsin. Open Subtitles هذه قصة أسطورية بم يكفي لا يجب أن تكذب بشأن لسانك
    yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles عليك أن تقول ذلك لايجب أن تكذب -الكذب أكثر مرحاً
    yalan söylemeden önce hep ayaklarına bakıyorsun. Open Subtitles أنتَ دائماً تنظر إلى قَدميك قبل أن تكذب.
    Senin için dört yıl yatmış birine yalan söyleyemezsin. Open Subtitles لاتستطيع أن تكذب على شخص قد قضى أربع سنوات في السجن
    Evet, bana istediğin kadar yalan söyleyebilirsin, Charles, ama onlara yalan söyleme. Open Subtitles الآن ، تشالرز , يمكنك أن تكذب علي بقدر ما تشاء لكن لا تكذب عليهم
    Senden yalan söylemeni veya yasa dışı bir iş yapmanı istemiyor. Open Subtitles بالطبع هو مربض الفرس لا يطلب منك أن تكذب
    yalan söyle. Kadınlara yalan söylemekte bir şey yok. Onlar bizim gibi değiller. Open Subtitles اكذب عليها، لا بأس أن تكذب على النساء، هن ليسوا أناس مثلنا
    Bana bunun hakkında yalan söylemeye başlamadan, Kyle bilmen gerekir ki, ...Ashley'nin köpeğinin dişlerindeki ısırdığı insana ait doku elimde. Open Subtitles حسناً , قبل أن تكذب علي بشأنهذا"كايل" يجب أن تعلم بأنني وجدت على أسنان كلب " آشلي " لحم بشري
    Bu kadar zamandır nasıl bana yalan söylersin ? Open Subtitles كيف استطعت أن تكذب علي طوال هذه الفترة؟
    Geri dönmek zorundaysan burada tüm olup biten hakkında yalan söylemelisin. Open Subtitles إذا كان عليك أن تذهب فعليك أن تكذب حيال كل شئ
    Eğer size böyle söylediyse yalan söylemesinin tek bir mantıklı açıklaması var... Open Subtitles إذا كان ذلك ما أخبرتك إياه ، فهُناك سبب واحد يُمكنها بسببه أن تكذب
    Merhaba. Korkulu gözler asla yalan söylemez. Open Subtitles العيون المذعوره لا يمكن أبدا أن تكذب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد