Yargıçlık yaptığım onca yılda, hiç bu kadar dandik bir dava görmemiştim. | Open Subtitles | خلال سنواتي من القضاء لم يسبق أن رأيت مثل هذه القضية الخرقاء |
Öyle bir restoran gördüm ki. Hayatım boyunca hiç böyle bir restoran görmemiştim. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد رأيت مطعمًا، لم يسبق أن رأيت مطعما كهذا في حياتي. |
Bu kadar hayat dolu bir bebek hiç görmedim. Gerçekten. | Open Subtitles | لم يسبق أن رأيت طفل بهذه الحيوية، هذه هي الحقيقة |
Ömrüm boyunca, bu kadar savsaklanan bir görev anlayışı görmedim. | Open Subtitles | لم يسبق لي و أن رأيت اهمالاً في تأدية الواجب كهذا في حياتي كلها |
Sen, zaten yakaladığı balığa.. ... yem veren birini gördün mü hiç? | Open Subtitles | هل سبق أن رأيت شخص يعطي الطعم للسمكة بعد أن يمسك بها. |
Bölgüğüm için üzgünüm fakat başka insanlar görmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | عذرا على المقاطعة, لكن مر وقت طويل منذ أن رأيت بشرا آخرين |
Noel ağacı olan bir adam görmüş olabilir misiniz? | Open Subtitles | لم يحدث و أن رأيت رجلاً يحمل شجرة كريسماس ؟ |
Filmlerde, birilerinin elektrik şokundan sonra duvara doğru fırladığını daha önce gördünüz mü? | TED | هل سبق أن رأيت في فيلم شخصا ما يتعرض لصدمة كهربائية ثم يُقذف به عبر الغرفة؟ |
Böyle bir balık hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن رأيت أو سمعت عن سمكةٍ مثلها |
Hayatımda hiç bu kadar büyük karabatak görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق و أن رأيت بط بهذا الحجم في حياتي |
Buradan hep geçiyorum ve daha önce hiç radyo görmemiştim. | Open Subtitles | لقدمررتمن هنامراتعديدة.. ولم يسبق لي أن رأيت مذياعاً |
Saygon düştüğünden beri bu kadar dizginsiz bir karmaşa görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق أن رأيت مثل هؤلاء الأطفال المخربون بحياتي |
Hayatımda hiç cangıl görmedim, orman gördüm ama cangıl hiç görmedim. | Open Subtitles | لم يكن قد سبق لى أن رأيت دغلاً، لقد سبق ورأيت غابه لكننى لم أرى حتى وقتها دغـلاً |
Senden daha soylu birini hiç görmedim, kardeşim. | Open Subtitles | أنت تقتلينني أيتها السمكة، ما سبق أن رأيت أكثر منك نُبلاً يا أخي |
Daha önce bu kadar[br]asil birini görmedim, kardeşim. | Open Subtitles | أنت تقتلينني أيتها السمكة، ما سبق أن رأيت أكثر منك نُبلاً يا أخي |
Kendi başlarına bu kadar hazır başka bir grup gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق لك أن رأيت مجموعة أكثر استعدادا لنلهو مع أنفسهم؟ |
Hiç böyle bir saat gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق لك أن رأيت مثل هذه الساعات ؟ انها الجمال الحقيقي ، أليس كذلك ؟ |
Böyle araba kullanan birini görmeyeli uzun zaman oluyor. | Open Subtitles | إنه وقت طويل منذ أن رأيت قيادة سيارة مثل تلك يا رجل |
Mahkeme tedaviniz için görevlendirmeden önce Dr Lecter'i görmüş müydünüz? | Open Subtitles | هل سبق أن رأيت دكتور ليكتر قبل أن تعيّنه لك المحكمة للعلاج النفسي؟ |
Peder Drake, böyle bir saygısızlık gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | أيها الأب دريك هل سبق لك أن رأيت قلة احترام كهذه |
Daha önce hiç salyalarını değişen iki salak görmedin mi? | Open Subtitles | أما سبق لك أن رأيت إثنان من الحمقى يتبادلان القبلات |
Ağzındaki ilk köpüğü gördüğümde o kadını evine yollamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أرسل تلك السيدة إلى منزلها بمجرد أن رأيت أول فقاعة مخاطية |
Ama resmini görene kadar herşeyi biraraya getiremedim.. | Open Subtitles | لكنني لم أذكر الشيء بالشيء إلى أن رأيت صورتك |
Horatio Yuvayıkıcı'yla ne kadar mutlu olduğunu görünce bir karar verdim. | Open Subtitles | بعد أن رأيت كم كنت سعيداً مع مخرب البيوت ، اتخذت قراراً |
Seni bu insanlarla gördükten sonra anlıyorum ki kaderini gerçekleştirmek için çok zayıfsın. | Open Subtitles | وبعد أن رأيت مع هؤلاء البشر، أدركت أنك ما زلت ضعيفاً لتنفذ قدرك. |
Seni ilk gördüğümden beri bu anı bekliyordum. | Open Subtitles | كنت أنتظر هذه اللحظة منذ أن رأيت هذه العيون |
Audrey Hepburn'un "Roma Tatili" ni izlediğimden beri. | Open Subtitles | منذُ أن رأيت اودري هايبرن في فيلم العطلة الرومانية |