"أن نثبت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kanıtlayabiliriz
• kanıtlamalıyız
• kanıtlamak
• ispatlayabiliriz
• kanıtlarsak
• kanıtlayabilirsek
• kanıtlayabiliyoruz
• konuştuğunu kanıtlamamız

Bunu kanıtlayabiliriz. Bilmediğimiz bunu neden yaptıkları.
نستطيع أن نثبت ذلك ولكن ما لا نعرفه هو لماذا؟

Ama eğer Emily'yi bulursak, o zaman Lionel'ın yasadışı olarak insan klonladığını kanıtlayabiliriz.
و لكن اذا عثرنا على إيميلي يمكننا أن نثبت أن ليونيل كان يقوم بإستنساخ أشخاص بطريقة غير مشروعة

Ancak bu korkulara rağmen, öğrencilerimize onları dinleyeceğimizi ve değişimi etkileyecek güçleri olduğunu kanıtlamalıyız.
لكن على الرغم من هذه المخاوف، يجب أن نثبت لطلابنا أننا سنستمع إليهم وأن لديهم القدرة على إحداث التغيير.

Charles'ı kurtarmak için başkasının çaldığını kanıtlamalıyız.
كلا .. لإنقاذ تشارلز .. يجب أن نثبت أن الذي سرقها شخصاً آخر.

Bizim kanıtlamak istediğimiz şey animasyonla tamamen farklı hikayeler anlatabileceğimizdi.
لكننا أردنا فعلا أن نثبت أنه يمكنك أن تروي قصصا بطريقة مختلفة تماما بالرسوم المتحركة.

Kodlarımıza baktığını ispatlayabiliriz.
قابلنا (مارك) ثلاث مرات، تبادلنا 52 رسالة نستطيع أن نثبت أنه اطلع على الأكواد

- Eğer bunun değiştirilebildiğini ona kanıtlarsak... - Işığı göreceğini düşünüyorsun.
إذا استطعنا أن نثبت له أننا يمكن أن نعدلها تعتقد أنه سيرى الضوء

Bunu yapanın Çöpçü Adam olduğunu kanıtlayabilirsek dosyanı yeniden açabilirler.
إذا أمكننا أن نثبت انهُ رجل القمامة قد يعيدونَ فتحَ قضيتكَ

Gezegenlerin, yıldızları üzerinde o kadar küçük bir çekim etkileri var ki bu küçücük hareketleri trilyonlarca kilometre öteden ölçebiliyorsak varlıklarını ancak o zaman kanıtlayabiliyoruz.
لكن للكواكب قوة جذب صغيرة لنجمها بحساب تلك الحركات الضئيلة البعيدة عنا تريليونات الكيلومترات يمكننا أن نثبت أن تلك الكواكب موجودة

Jury'nin Lin'le konuştuğunu kanıtlamamız lazım.
يجب أن نثبت وشاية (جوري)

Hayır, sen yapmadın. Orada üçüncü birinin olduğunu kanıtlayabiliriz.
لا أنتِ لم تفعلي , نستطيع أن نثبت وجود شخص ثالث معكم

Bu şekilde, delilin olaydan sonra konduğunu kanıtlayabiliriz.
وبتلك الطريقة يمكننا أن نثبت أن الدليل قد أتى بعد الجريمة

Korumaya çalıştığın için teşekkürler ama Pam gerçekten hamile ve kanıtlayabiliriz. - Evet.
شكرا لدفاعك لنا, لكن حقيقة ً حامل و نستطيع أن نثبت

Sadece biz, bu ulusun hayatta olduğunu ve işe yarar olduğunu kanıtlayabiliriz.
فقط نحن بأمكاننا أن نثبت أن هذه الدولة على قيد الحياة و أن تكون مفيد لأي شيئ

Eski karının uygun bir anne olmadığını kanıtlamalıyız.
الحمل علينا أن نثبت عدم صلاحية زوجتك لحضانة الطفل

Öldürme isteğiyle oraya gittiğini ama bunun o kadar da basit olmayacağını kanıtlamalıyız.
يجب أن نثبت انه خرج بنية القتل وذلك لن يكون سهل

Clay Shaw'un karıştığı bir komplonun varlığını kanıtlamak için... öncelikle suikastta birden fazla tetikçinin bulunduğunu kanıtlamamız gerek.
لإثبات أن هناك مؤامرة متورط فيها كلاي شو يجب أن نثبت أن هناك أكثر من رجل واحد متورط في عملية الاغتيال

Eski kocasının kendi yaptığı işler var. Ve onun yalan söylediğini kanıtlamak bu kadar zor olmamalıydı.
زوجها السابق لديه جدول أعماله الخاص لن يكون من الصعب أن نثبت أنه كاذب

Dooley'i alt edersek, Noel Baba'ya iftira attigini ispatlayabiliriz.
إذا إستطعنا الإطاحة بـ(دولي) فيمكننا أن نثبت أنّه أوقع بـ(سانتا)

Üzerinde saatinin de bulunduğu Chen'in kredi kartı slipi var elimizde, şayet polis cinayetin kesin zamanını belirlemeye kalkarsa, Chen'in teknenin diğer tarafında olduğunu ispatlayabiliriz.
ويحمل التوقيت لذا ان كانت الشرطه تستطيع تحديد توقيت الجريمه فيمكننا أن نثبت أن (تشين) كان من الناحيه الاخرى من المركب

Eğer tehdit olmadığımızı kanıtlarsak, baskını iptal edecektir.
،إذا استطنا أن نثبت لها أننا لا نمثل تهديدًا لها ستلغي أمر الإغارة علينا

Yoldan çıktığımızı düşünüyor. Eğer çıkmadığımızı ona kanıtlayabilirsek, belki o zaman kararını değiştirir.
وتظن أننا انشققنا عن إمرتها، إذا استطعنا أن نثبت لها أننا لم نخرج عن طوعها، فربما ستتراجع عن قرارها

Yani yattıklarını kanıtlayabiliyoruz.
-إذن بإمكاننا أن نثبت أنّهم أقاموا علاقة حميميّة؟