devam etmek zorundayiz kendimizi savunmaya... butun gunahkarlara ve dis dunyaya. | Open Subtitles | علينا أن نستمر في الدفاع عن أنفسنا ضد مذنبي العالم الخارجي |
Ve takımımla beraber bunun cevabını mücadeleye devam etmek zorundayız şeklinde verdik. | TED | وكان جوابي وجواب الفريق الذي أعمل معه هو أنه يجب علينا أن نستمر بالقتال |
Yürekten inanıyorum ki, denemeye devam etmeliyiz. | TED | لكني أؤمن بحق، أنه يجب أن نستمر في المحاولة. |
- Faydasıyok. - Ama denemeye devam etmeliyiz, değil mi? | Open Subtitles | بلا جدوى إذن علينا أن نستمر بالمحاولة , أليس كذلك ؟ |
Bu olana kadar işimize devam etmemiz herkesin hayrına olur. | Open Subtitles | وفي الوقت الحالي وسيكون علينا أن نستمر بالعمل لأجل مصلحتنا |
Çünkü ulaşım için elektrik kullanabiliyorsak eğer neden petrol ithal etmeye devam edelim? | TED | لأنه لماذا علينا أن نستمر في استيراد النفط لأجل النقل إذا ما كنا نستطيع استعمال الكهرباء بدلاً عنه؟ |
Ekselansları, bu bir oyun olsa da olmasa da dikkatle ilerlemeliyiz. | Open Subtitles | جلالتك . سواء كانت خدعة أم لا يجب أن نستمر مع أخذ الأحتياطات |
- Bastırmalıyız! | Open Subtitles | - يجب أن نستمر! |
Peki Siz ne düşünüyorsunuz, bu yüzden sadece biz ne yaptığını yapmaya devam etmek var. | Open Subtitles | حسناً ، لقد فعلت ، إذاً يجب أن نستمر بفعل الشيء الذي نستطيع أن نفعله |
Temiz bir kenar bulana kadar kası kesip çıkarmaya devam edeceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نستمر بالإستئصال إلى أن نجد نسيج نظيف, سكين رجاءً |
Majesteleri, sizi korumaya ve hizmet etmeye devam etmek bizim için memnuniyettir. | Open Subtitles | مولاتي، إنه لمن دواعي سرورنا أن نستمر بخدمتك و حمايتك. |
Operasyona devam etmek istiyorsak, şu an bir sonuca varmalıyız. | Open Subtitles | إذا كنا نريد أن نستمر بالهجمة يجب علينا أن نقرر الآن |
Bak, kim olduğunu, söyledikleri doğru olup olmadığını öğrenene kadar yaptığımıza devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | اسمع، حتى نعرف من هو و سواء كان يقول الحقيقة أم لا يجب أن نستمر في فعل ما نفعل |
Mümkün değil, sonuçların yanlış çıkmasına müsaade edemeyiz. devam etmeliyiz. | Open Subtitles | مستحيل، لايمكن تزييف النتائج يجب أن نستمر |
Burası bize uygun bir ev değil. Aramaya devam etmeliyiz. | Open Subtitles | هذا ليس المنزل المناسب لنا, هذا ما بالأمر يجب أن نستمر فى البحث |
Araştırmaca devam etmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً سيكون علينا فقط أن نستمر في المحاولة |
İkimizde de sorun yokmuş. Sadece denemeye devam etmeliyiz. | Open Subtitles | قالوا أن السبب لم يكن من كلينا يجب أن نستمر بالمحاولة |
Bu yüzden tek alternatif, ikinci kapının ardındaki, akıllı makinelerimizi yıllar geçtikçe geliştirmeye devam etmemiz. | TED | لذا البديل الوحيد، وهو الذي يوجد خلف الباب رقم اثنين، هو أن نستمر بتحسين آلاتنا الذكية سنة بعد سنة بعد سنة. |
Sonuç olarak devam etmemiz gerektiğine karar verdik. | Open Subtitles | ووصلنا لنتيجة نهائية ألا وهى أننا يجب أن نستمر |
- İyi iş, hizmetlim. - Yalnızken buna devam etmemiz şart mı? | Open Subtitles | حسناَ،رجلي الجيد هل يجب أن نستمر بهذا حينما نكون بمفردنا؟ |
Tamam, sen bir önsezi alana kadar devam edelim. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن نستمر بالمحاولة حتى تتضح لكِ رؤيا |
- Yukarı doğru ilerlemeliyiz. | Open Subtitles | -يجب أن نستمر بالصعود للأعلى |
Bastırmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن نستمر! |
Bunu yapmaya devam edemeyiz, Charlie. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نستمر على هذا الحال يا تشارلي |
O zaman, tıpkı önceden olduğumuz gibi hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğiz. | Open Subtitles | حسناً, حينها إذاً يمكننا أن نستمر كما كنا, و كأن شيئاً لم يكن |
Herhalde bu işe, ona "Adam" diyerek devam etmemizi beklemiyordur. | Open Subtitles | بالتأكيد لم يتوقع أن نستمر فى الاشارة اليه بالرجل؟ |