Şimdi ona çipini geri vermeliyiz. | Open Subtitles | التي هي كل حياتي الآن نحن يجب أن نعيده شريحته |
Kupa burada güvende değil. Merkez'e geri vermeliyiz. | Open Subtitles | الكأس ليس آمن هنا علينا أن نعيده إلى المجلس |
Şu anda Card'a karşı kullanabileceğimiz tek silah bu adam, ama onu Miami'ye canlı götürmeliyiz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي هذا الرجل هو السلاح الوحيد ضد كارد لكن علينا أن نعيده إلى ميامي على قيد الحياة |
Onu geri iade etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيده. |
Bu yüzden Mühür sınırdan geçirilmeden önce Onu geri almalıyız. | Open Subtitles | لذلك قبل أن يعبر الختم الحدود نحنُ يجبُ أن نعيده |
51 kendine geldiğine göre, yerine getirmemiz gereken bir gelenek var. Gel. | Open Subtitles | وعلى ضوء ذلك, هنالك تقليد قديم والذي أعتقد بأننا يجدر بنا أن نعيده إلى مركز 51, هيّا بنا. |
Parayı zaten aldık, şimdi de geri vermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | -لقد سبق وأخذنا المال والآن يجب أن نعيده |
geri vermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيده لهم |
Onu geri vermeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعيده. |
Onu geri vermeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نعيده |
Onu hemen geçide geri götürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعيده إلى البوّابة الآن |
- Geri götürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعيده , يجب أن نعيده في الحال |
Kanaması var. Onu gemiye götürmeliyiz. | Open Subtitles | إنه ينزف علينا أن نعيده إلى المركبة |
Onu hemen şimdi geri iade etmeliyiz. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} -علينا أن نعيده الآن . |
Gerekirse Onu geri almayı düşünebiliriz ama... bunun için tamamen değişmeye söz vermesi lazım. | Open Subtitles | ربما يمكننا أن نعيده لكنه يجب أن يتغير تماما |
Caleb'i kaçırdılarsa onları geri getirmemiz gerek. | Open Subtitles | إذا كانوا أخذوا (كايلب)، عليّنا أن نعيده |
Aklını mı oynattın? Hepsini geri vermemiz lazım. | Open Subtitles | , يجب أن نعيده بأكمله |