ويكيبيديا

    "أن هناك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • var
        
    • vardır
        
    • Bir
        
    • olduğu
        
    • olduğuna
        
    • Orada
        
    • varmış
        
    • varsa
        
    • vardı
        
    • de
        
    • da
        
    • olacağını
        
    • yok
        
    • bazı
        
    • göre
        
    Ve bence gerçekten gerimizde olduğundan daha çok yenilik önümüzde var. TED أنا أظن أن هناك الكثير من الإبتكار أمامنا أكثر مما خلفنا.
    RB:Bence başarı ile başarısızlık arasında çok ince Bir ayrım var. TED ر ب:حسنا, أعتقد أن هناك خطا فاصلا رفيعا بين النجاح والفشل.
    Bahçecilikle uğraşanlarınızın bilebileceği gibi kök-gövde oranı diye Bir şey vardır. Ve bitkiler kök ağırlığını yaprak ağırlıkları ile kabaca Bir dengede tutarlar. TED أي منكم يعمل في البستنة يعلم أن هناك شيئا يدعى نسبة الجذر والنبات يجب أن يبقي جرم الجذر بتوازن مع الأوراق ليكون سعيدا
    Anissa'nın ağabeyinin hapiste olmasının iyi Bir nedeni olduğunu düşünmek isterdim. TED كنت أود تصور أن هناك سبباً مقنعاً يبرر سَجنَ أخي أنيسا.
    Aslında bence bu miyopluğun Silikon Vadisi'nin olduğu yere yerleştirilmesinin Bir nedeni var. TED وأعتقد بالفعل أن هناك سبباً لقصر النظر هذا في موقع وادي السيليكون نفسه.
    Aslında araçta biri olduğuna dair pek de fazla belirti yoktur. TED لا توجد هناك في الواقع دلالة أن هناك شخص على متنه.
    Eğer Orada yukarıda yaratıklar olduğunu biliyorlarsa, bizi neden gönderdiler? Open Subtitles إذا كانوا عرفوا أن هناك أغراب بالأعلى، إذن لماذا أرسلونا؟
    diyor. Sebep şu ki işitme merkezinden duygu merkezine giden farklı Bir yol var ve bu yol kazada kopmamış. TED حسنا؟ السبب أن هناك مسار مختلف يذهب من مراكز السمع في المخ إلى مراكز العواطف، وهذا لم يقطع خلال الحادث.
    Ortada bu kadar gen olmasına rağmen, bu karmaşanın da Bir çaresi var. TED و بالرغم من وجود العديد من الجينات، إلا أن هناك طريقة ما للجنون.
    İlk olarak, bu verileri neden topladığınızla alakalı Bir ayrım var. TED في البداية، أعتقد أن هناك فرقًا عن لماذا تجمعون هذه البيانات.
    Bu olaydan haberim yok ama eminim Bir açıklaması vardır. Open Subtitles لست متأكداً من ذلك ولكني متأكد من أن هناك تفسير.
    Eminim ki, kötü olan en azından 2 yada 3 kişi vardır. Open Subtitles أنا متأكّد أن هناك على الأقل إثنان أو ثلاثة رجال هم الأسوأ
    aynı zamanda dünyaya farklı Bir şekilde adapte olmanızı sağlayan beyninizdeki öğrenme merkezlerini harekete geçiriyor. Bulgularımıza göre daha pozitif olabilmek için beyninizi TED بل تنعكس على جميع مراكز التعلم في عقلك نمكنك من التكيف مع العالم بصورة مختلفة وجدنا أن هناك طرق يمكنك بها تدريب عقلك
    Burada küçük Bir adamın ya da Bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. TED نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة.
    Etrafta Bir sürü erkeğin olduğu Bir yerde yaşamak hoş olmaz mıydı? Open Subtitles لا يكون لطيفا للعيش حيث أن هناك الكثير من الرجال الآخرين حول؟
    Dağda Musa'nın 10 Emir'i aldığı yere paket tur olduğu söyleniyor. Open Subtitles يقولون أن هناك رحلة الى الجبل حيث تلقى موسى الوصايا العشرة
    Ben iki inşanın anlaşabileceği Bir nokta olduğuna her zaman inandım. Open Subtitles أتدري، أظن أن هناك نقطة اتفاق يمكن لشخصين أن يصلا إليها
    Orada Bir bisiklet varsa temizlenmesine gerek yok, senin o. Open Subtitles لو أن هناك دراجة ليست بحاجة لأن تنظف، فهى لديك
    Burada hiç güvenlik varmış gibi görünmüyor ama sessiz hareket etsek iyi olur. Open Subtitles لا يبدو أن هناك حراسة ليلية لكن من الأفضل لنا أن نتحرك بصمت
    Komiser, size yardım edebileceğim Bir şey varsa, lütfen çekinmeyin, beni arayın. Open Subtitles ملازم لو أن هناك أي مساعدة أستطيع تقديمها لا تتردد بالاتصال بي
    Kalıntıların keşfinden sonra galakside üzerinde hayat barındıran başka gezegenler olduğuna inanmamızı sağlayan sebepler vardı ve şimdi kanıtımız var. Open Subtitles منذ أن إكتشفنا هذه الأطلال لدينا سبب لكي نعتقد أن هناك كواكب أخرى مسكونة في المجرة و الآن لدينا الدليل
    Bilgiyi Bir kenara bırakmanın kötü Bir fikir olacağını düşünmüyorum. Open Subtitles لا أعتقد أن هناك من ضرر لو ابلغتهم هذه المعلومة
    Vermişti ama bu konuda, o öldüğüne göre pek fazla şansım yok. Open Subtitles آجل , لكنه رحل الآن لا أعتقد أن هناك فرصة لحدوث ذلك
    Ve bazı şeyleri bilmemen senin için daha güvenli, tamam mı? Open Subtitles وتعرفين أن هناك أمور لا يمكنك معرفتها حرصا على سلامتك، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد