ويكيبيديا

    "أن يعطينا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verebilir
        
    • vermesi
        
    • verecek
        
    • bize
        
    Yargıç en az hapis cezasını karar verebilir. Open Subtitles قد يترائى للقاضي أن يعطينا أدنى عقوبة ممكنة،
    Bu yüzden bize, ilk memelilerin nasıl geliştiğine dair bir fikir verebilir. Open Subtitles فيمكن أن يعطينا فكرة عن كيفية تطور الثدييات الأولى. ‏
    Transözefagial EKO neyle karşı karşıya olduğumuza dair daha iyi bir fikir verebilir. Open Subtitles يمكن أن يعطينا فحص الصدى عبر المريء فكرة أفضل عما نبحث عنه
    Komutunu şimdi vermesi gerekmezmi? aksi taktirde dısarı çıkarken ateş açmaz mı? Onun çağrısı. Open Subtitles ألا يجب عليه أن يعطينا العقرب الاَن في حالة أن خرج مطلقاً النار؟
    bize uçak biletlerini verecek olan adam. Open Subtitles الرجل الذي من المفترض أن يعطينا تذاكرَ الطائرات
    Kaplow, saat 14:00'de vazgeçmeye karar verdiğini, ayrıca kente yerleştirdiği bombalardan yarısının yerini de, bize bildirmeye karar vermiş. Open Subtitles كابلو وافق أن يسلم نفسه بالثانية مساء و وافق أن يعطينا أماكن نصف القنابل التي يدعي أنه زرعها بالمدينة
    Caffrey, her an sinyal verebilir. Open Subtitles يجب أن يعطينا . كافري الإشارة في أي دقيقة
    Onlar geldiklerinde ve araştırmak, bize verebilir birkaç saniye ihtiyacımız. Open Subtitles وعندما يأتون إلى هنا للبحثِ عن ما يجري من الممكن أن يعطينا ذلك الوقتُ القليل الذي نريد هيا بربكـَ
    O çiziğin genişliği bize kancanın boyunu verebilir. Open Subtitles يمكن لعرض ذلك الكشط أن يعطينا حجم الخطاف.
    Nerede olduğunuz bilmiyorsa bile, bize ortaklarının isimlerini verebilir. Open Subtitles حتى لو كان لا يعرف أين هو، يمكن أن يعطينا اسماء المتآمرين معه
    Bu bize yaklaşıp ve öldürme fırsatı verebilir. Yeterince yaklaşabilirsem, infaz emri için karar sizde olur. Open Subtitles يمكن أن يعطينا ذلك فرصة للاستهداف أقترب منهم، وتكونون أنتم مستعدين
    Babana bize taksiti birazcık erken verebilir mi diye sorsan? Open Subtitles لو بأمكانك فقط أن تطلب من أبيك أن يعطينا القسط في وقت مبكر قليلاً
    Bu bize ihtiyacımız olan zamanı verebilir. Open Subtitles هذا يمكن أن يعطينا الوقت الذى نحتاجه
    Sonra da Bay Gronbach'ı banka şifrelerini vermesi için ikna edeceğiz. Open Subtitles ونقنع السيد جونباك أن يعطينا رموز البنك السرية
    bize altını vermesi gerekiyor. Open Subtitles هو عليه أن يعطينا الذّهب. هذه هي القواعد.
    Bence onunlar anlaşma yapmamız için bize en baştaki elemanı, Tito Ruiz'i vermesi lazım. Open Subtitles أقول الطريقة الوحيدة التي نتخذها لنعقد صفقة مع دوغ جودي هو ما اذا كان يمكنه أن يعطينا الرجل الكبير، تيتو رويز
    İnşallah beynin sorunun nerede olduğunu düşündüğüne dair bize ipucu verecek. Open Subtitles نأمل أن يعطينا دليلاً حول المكان الذي يظنّ عقلكِ انّ العلّة به
    Geruda binlerce altın verecek iki dolunay arası. Open Subtitles فعليه أن يعطينا ألف من قطعه الذهبيه قبل أن يكتمل القمر مرتين
    Ümit ediyoruz ki bu kuyruklu eski güneş sistemini anlamak için gereken anahtarı bize verecek. Open Subtitles فنأمل أن يعطينا المذنّب مفاتيح فهم النظام الشمسي القديم
    Bu işler için buradaki ibneler bize 12 dolar vermek zorundalar. Open Subtitles هذه القذارة هنا ، كل مقيم يجب أن يعطينا 12 ريال
    Bir dahaki sefer diz çöküp dua ettiğinde yukarıdakine bize nükleer başlıklı bomba dolu B-2'ler yollamasını söyler misin? Open Subtitles المره القادمة التي تنزلين على قدميك وتصلى أيمكنك سؤال الرب لو يمكن أن يعطينا طيارات حربية ممتلئة بالقنابل النووية؟
    Eleştirel düşünme bize, bilgiler denizini süzgeçten geçirmemizi ve aradığımız şeyi bulmamızı sağlayacak teçhizatı sağlayabilir. TED يمكن أن يعطينا التفكير النقدي الأدوات للتدقيق في بحر من المعلومات والحصول على ما نبحث عنه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد