| Birimizin yolunu değiştirmesi gerek ve bence bu sen olmalısın. | Open Subtitles | على أحدنا تغير طرقنا وأعتقد أنه يجدر أن يكون أنت |
| O kişi sen olmalısın, Prens Zuko. | Open Subtitles | يجب أن يكون أنت يا أمير زوكو شرف غير مشكوك فيه ؟ |
| Bu gece beni biri öldürecekse, o sen olmalısın. Hak ediyorsun. | Open Subtitles | حسنا,إذا ما كان هناك أحد سيقتلنى الليلة يجب أن يكون أنت,أنت تستحق هذا |
| Huzur bulacak biri varsa o sen olmalıydın. | Open Subtitles | أعني أنّه طالما سيجد أيّ أحد السلام، فيجب أن يكون أنت. |
| İyi bir adam hastanede ve yerine sen olmalıydın demiyorum Raylan ama ben... | Open Subtitles | رجل طيب في المستشفى لن أقول كان يجب أن يكون أنت |
| Bak, belki de arkadaşının yerinde sen olmalıydın. Ama artık önemi yok... | Open Subtitles | اسمع، لربّما كان يجب أن يكون أنت بدلاً من صديقك، لكن لا يهم! |
| Birinin su kulesinden düştüğünü duydum ve sandım ki sen olabilirsin. | Open Subtitles | سمعت أن أحـدا سقط مـن برج المـاء و طننت أنـه يمكـن أن يكون أنت |
| Yaşaması gereken sensin. sen olmalısın. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي يجب أن تعيش إنه يجب أن يكون أنت |
| O çocuk sen olmalısın yeryüzünde, yaklaşan o meteoru durdurabilecek kadar zeki olan diğer kişi. | Open Subtitles | يجب أن يكون أنت الشخص الأخر الذكى كفاية فى الكوكب لإيقاف النيزك |
| - Ama sizing kurul doktorlarınızdan biri... - Hayır, hayır. sen olmalısın. | Open Subtitles | .. ـ لكن أحد أطباء المحكمه ـ لا لا ، يجب أن يكون أنت |
| Pazar günü öldü, Pazartesiyi gördü Sıradaki ölecek kişi sen olmalısın | Open Subtitles | مات يوم الأحد, رأيته يتم الإثنين من سيموت بعده, لابد و أن يكون أنت |
| Bunu onlara söyleyen sen olmalısın Frank sen, bu masada. | Open Subtitles | يجب أن يكون أنت من يقول هذا الكلام ، فرانك. وأنت هنا، على هذه الطاولة. |
| Pazar günü öldü, Pazartesiyi gördü Sıradaki ölecek kişi sen olmalısın | Open Subtitles | مات يوم الأحد, رأيته يتم الإثنين من سيموت بعده, لابد و أن يكون أنت |
| Bir din adamına ihtiyacımız var ve bu kesinlikle sen olmalısın. | Open Subtitles | نريد رجلاً متديناً وقطعاً، لابد أن يكون أنت |
| Onun yerinde sen olmalıydın Gordon. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون أنت. |
| Ölen sen olmalıydın! | Open Subtitles | كان يجب أن يكون أنت |
| sen olmalıydın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون أنت. |
| sen olmalıydın. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون أنت. |
| sen olmalıydın Bassam. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون أنت (بسام). |
| O büyük güç sen olabilirsin. | Open Subtitles | جزء من القوة الخارقة يجب أن يكون أنت |