Eğer birisinin kalp krizi geçirdiğini düşünüyorsan hızlı hareket etmen en önemli şey. | TED | إذا كنت تظن أن أحدهم يمرّ بنوبةٍ قلبية، أهم ما يمكن القيام به هو الاستجابة بسرعة. |
Ama bu örnekte en önemli şey alternatifler üzerinde düşünmek. | TED | ولكن أهم ما في هذا المثال هو ضرورة التفكير في البديل. |
Aslında yaşamımdaki en önemli şey, kuşlarımdır. | Open Subtitles | الحقيقة أن أهم ما لدّي في حياتي هي طيوري |
Ama o, mutluluk yayıyor. Bence bu mutluluk..., Önemli olan bu mutluluğun sadece onun kendi hikâyesinden ve kendi müzik sevincinden gelmiyor olması. | TED | وأنا أظن أن أهم ما بالسعادة لا يأتى من مجرد قصته هو، واستمتاعه بالموسيقى |
En önemlisi, zamanlayıcıyı 10 dakikaya ayarla, açıl anahtarını kapat ve atışa hazır. | Open Subtitles | أهم ما بالأمر، اضبط الموقت على 10 دقائق وأغلق مفتاح التشغيل ويبدأ التعداد. |
Sana öğretebileceğim en önemli şey... her durumda rahat olabilmelisin. | Open Subtitles | أهم ما قد أعطيك اياه من نصيحة هو أنك يجب أن تكون مرتاحا فى أى وضع |
Ama yapabileceğim en önemli şey, onunla vakit geçirmek olurdu. | Open Subtitles | لكن أهم ما كان يجب أن أفعله هو أن أقضي وقتي بجانبها |
Ama asla aklından çıkarmaman gereken en önemli şey şu ki, hiçbirisi umurumda değil. | Open Subtitles | ولكن أهم ما يجب أن تبقيه في ذهنك، هو أنني لا أهتم |
Ve hatırlaman gereken en önemli şey onlar seni çok fazla seviyorlardı. | Open Subtitles | و أهم ما علينا أن نذكره هو أنهما أحباك كثيراً |
Şu anda benim için en önemli şey ne olduklarını anlamak. | Open Subtitles | بَالنسبة لي, أهم ما أريد مَعرفته هم إكتَشاف ماهيتهم. |
Çünkü palyaço olmak benim için hayattaki en önemli şey. | Open Subtitles | لأن غدوي مهرجًا هو أهم ما بالعالم بالنسبة لي |
Bu iyi bir bilgi Scott ama buradaki en önemli şey yaptığımız iş. | Open Subtitles | إنها معلومات جيدة يا "سكوت"، ولكن أهم ما نقوم به هنا هو العمل. |
Sanırım bu tutunabileceğin en önemli şey. | Open Subtitles | أظن أنه أهم ما يتشبث به المرء في الوقت الحالي |
Unutulmaması gereken en önemli şey çocukların otobüste kaldıkları sürece güvende olacaklarıdır. | Open Subtitles | أهم ما يجدر بكم تذكّره" "هو أنّ الأولاد سيكونون بمأمن |
Şu anda hayatındaki en önemli şey okulu bitirmek. | Open Subtitles | أهم ما في حياتك أن تنهي دراستك |
Sufledeki en önemli şey yumurtanın beyazıdır. | Open Subtitles | كعكة السوفليه أهم ما بها بياض البيض |
Ama öğrettiği en önemli şey vahşi hayata saygı duymamız gerektiğiydi. | Open Subtitles | ولكن أهم ما علمنا أن نحترم الغابه |
Önemli olan biz çok iyiyiz. | Open Subtitles | لكن, أهم ما ..في الأمر أننا بخير عامة و كل شيء على ما يرام |
Önemli olan biz çok iyiyiz. | Open Subtitles | لكن, أهم ما ..في الأمر أننا بخير عامة و كل شيء على ما يرام |
Kimseye bir şey olmadı ya, Önemli olan bu. Şu arkadaş hariç tabii. O üçü de... | Open Subtitles | أهم ما في الأمر أنه لم يصب أحد بأذى سوى هذا الفتى، وهؤلاء الثلاثة، وتلك |
Fakat daha önemlisi, aşağılarda anlayamadıkları yapılar keşfettiler. | TED | ولكن أهم ما أكتشفوه هو الصروح العظيمة الموجودة في المحيط |