- Şerif, adamakıllı tarif olmadan arama emri çıkartamıyorum. | Open Subtitles | - ..لا يمكنني أن أصدر مذكرة تعقب- دون أوصاف محددة |
Merhaba, ben Christine Collins, kayıp çocuk buldunuz mu diye arıyorum Walter Collins'in tarifine uyan. | Open Subtitles | مرحبا، هذه كريستين كولينز واتصل لأرى إذا ما وجدتم أطفالا ضائعين أو مفقودين يطابقون أوصاف والتر كولينز |
Çünkü bizde bir suç dosyası, bir şikayet, bir eşkal tarifi ya da bu kızın şehirden birilerini dolandırdığına dair elimizde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لأنه ليس لدينا ملف قضية أو شكاوى أو أوصاف أو أي شيء يقترح |
Kısa bi süre önce hizmetçilerden birine para verdim. O gün oradan kaçan adamların eşkalini bulmak için fahişelerin peşine taktım. | Open Subtitles | منذ بعض الوقت، دفعت خادماً لتعقب أحدي العاهرات الذين فروا للعثور على بعض أوصاف الرجال المتورطين. |
Vanadaki kan, başsız kurbanınız Dex Gilman'ın DNA profiline uyuyor. | Open Subtitles | الدماء من الصمام تطابق أوصاف الحمض النووي |
En kötü ihtimalle bir profil çıkarırız. | Open Subtitles | في أسوأ الحالات نحصل على أوصاف جينية أفضل حالة |
Fredericksburg Polisi'nde hem kadının hem de onu kaçıranların Eşkalleri var. | Open Subtitles | شـرطة فريدريكسبيرغ الآن تنقل أوصاف السـيارة والمرأة التي كانت فيها من الشـهود |
Aracın profili ASB'nin aracıyla eşleşiyor. | Open Subtitles | إنّها توافق أوصاف شاحنة مداهمة لوحدة التدخّل السريع. |
O seçenek yok. Bire bir tanımlama yapıp, gerçek yeteneklerini yazdım. | Open Subtitles | هذا ليس خيار مُتاح ، لقد استخدمت أوصاف حقيقية ومجموعة مُهارات حقيقية |
-Siyah kokainin profilini dâhili veri tabanımızda taradım. | Open Subtitles | لقد بحثت أوصاف الكوكائين الأسود أمام قاعدة بياناتنا الداخلية |
Adamı biraz da olsa tarif edemez misiniz? | Open Subtitles | هلا تعطنا أية أوصاف ؟ |
Üç ayrı tarif var. | Open Subtitles | لدينا ثلاثة أوصاف |
Bu yeterli bir tarif değil. | Open Subtitles | هذه ليست أوصاف مهددة |
Bekle bir saniye, fidyecinin tarifine uyan birini gördüm. | Open Subtitles | انتظروا لحظة. إنّي أرى شخصاً يُطابق أوصاف الخاطف. |
Bir atm kamerası tanığın tarifine uygun birini yakalamış 10:30 civarında otoparkın oraya park etmiş. | Open Subtitles | كاميرا صرّاف آلي صوّرت رجلاً يُطابق أوصاف شاهدتنا يخرج من المرآب عند الساعة الـ10: 30. |
Arama emri çıkarttık ama kopyacının tarifi çok genel. | Open Subtitles | لدينا نشرة أوصاف لكن الوصف الخاص بالمكرر عام جدا |
Calleigh erkek zanlının eşkalini veremedi. | Open Subtitles | كاليه " لم تستطع أن تعطنا " أوصاف المشتبه الذكر |
Tipik bir MI6 profiline pek uymuyor. | Open Subtitles | - نعم ولا لا يطابق بالضبط أوصاف عميل نموذجي في الخدمة السرية |
Angie'den aldığın kolyedeki şekerleri de pek çok kişi verdiği için net bir profil çıkarmak imkânsızdı. | Open Subtitles | " وعقد " كاندي " الذي سحبته من " آنجي له مرشحين كثير لفصل أوصاف نقية |
Eşkalleri aradıklarımıza uyan bir grup adamın onlara ateş açtığını da bildirildi. | Open Subtitles | كانوا أيضًـا يتلقون وابلاً من الرصاص من قِبل مجموعة أشخاص يطابقون أوصاف المشتبه بهم هنا |
Epps'in eşgaline uyan bir adamın L sokağında kendisine yaklaştığını söyledi. | Open Subtitles | قال أن رجلا يطابق أوصاف هوارد إيبز إقترب منه في شارع إل, ودفع له نقدا |
Ellerinde sadece bir eşkâl var. | Open Subtitles | كل ما لديهم هي أوصاف |
İyi haber şu ki, tanıklar tarife uyan beş kişiyi trafo merkezinden ayrılırken görmüşler. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة الشهود يقولون أن خمس أشخاص يماثلون أوصاف العصابة يغادرون المحطة |
Hırsızların aracından ne haber? Eşkali belli mi? | Open Subtitles | حسناً ماذا عن مركبة اللصوص هل من أوصاف ؟ |
Tarifiniz üzerine mahalleyi tarayan devriyelerimiz var. | Open Subtitles | سيّرنا دوريات تسأل الجيران على أوصاف المشتبه به خاصّتك |