ويكيبيديا

    "أوقات عصيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Zor zamanlar
        
    • Umutsuz zamanlar
        
    • zor zamanlardı
        
    • zor zamanlarda
        
    • Zor zamanlardayız
        
    • stresli zamanlardır
        
    Sanki Zor zamanlar geçiriyormuşsunuz ve konuşacak birini arıyor gibisiniz. Open Subtitles كأنك تعاني من أوقات عصيبة و تحتاج لشخص لتتحدث معه
    Zor zamanlar geçiriyor ve ben geçmişte ona yardım ettiğinizi biliyorum. Open Subtitles إنه يعاني من أوقات عصيبة وانا أعرف أنكِ ساعدته في الماضي.
    Çevresindeki çoğu şeyi kontrol etmeye başladığından beri, ...diğerlerinin neden yapamadığını anlamaya çalışarak çok Zor zamanlar geçiriyor. Open Subtitles مُنذُ أن كان مُتحِّكماً بعدة أشياء في بيئته.. كانت لديه أوقات عصيبة لأن غيره لا يستطيع
    Umutsuz zamanlar, umutsuz önlemler... Open Subtitles أوقات عصيبة تستدعي اجراءات عصيبة
    Gerçi daha zor zamanlardı ama.."uğurlar olsun" diyelim. Open Subtitles كانت تلك أوقات عصيبة لكن.. بارك لها الربّ، أليس كذلك؟
    Ama zor zamanlarda zorlu hayallere ihtiyacımız vardır. Open Subtitles عندما تمر بنا أوقات عصيبة ولدينا أحلام صعبة المنال
    Zor zamanlardayız. Open Subtitles إن هذه أوقات عصيبة
    Bak, annem çıktığın her kıza Zor zamanlar yaşatacak. Open Subtitles إسمع أمي دائماً تعطي أي فتاة ترافقها أوقات عصيبة
    Geçmişte Zor zamanlar geçirdiğimizi hepiniz biliyorsunuz. Open Subtitles كما تعرفون جميعكم ، كانت لدينا أوقات عصيبة فيما مضى
    Zor zamanlar bizi bekliyor ve kendinden çok halkını düşünen bir Bren'in'e ihtiyacımız var. Open Subtitles سنواجه أوقات عصيبة ونحن في حاجة إلى قائد يهتم لأمرنا أكثر من أمره
    Zor zamanlar geçirdiniz. Herkes öyle gerçi. Open Subtitles أنها أوقات عصيبة بالنسبة لكم يا رفاق وبالنسبة للجميع
    Üniversiteden sonra Zor zamanlar yaşadım. Okuldan atıldıktan sonra. Open Subtitles عانيت من أوقات عصيبة بعد الجامعة، بعد أن طُردت
    Savaştan dönen askerler için Zor zamanlar bunlar. Open Subtitles هذه أوقات عصيبة للجنود المتمرسين
    Britanya gençliği için Zor zamanlar. Open Subtitles أوقات عصيبة بالنسبة للشاب الأنجليزي
    Umutsuz zamanlar diyelim o halde. Open Subtitles إنها أوقات عصيبة حسبما أفترض
    Umutsuz zamanlar bunlar. Open Subtitles إنَّها أوقات عصيبة.
    1950'ler ve 60'ların başları biz olgun kadınlar için zor zamanlardı. Open Subtitles عام 1950 وفي أوائل الستينات أوقات عصيبة لنا جميعاً من الفتيات الناضجة
    Bunu doğruya ulaşmak için kullanıyorlar, ve deneyimli politikacıların hergün yaptığı şeyleri yapıyorlar; zor insanlarla zor görüşmeler yapıyorlar, bazen çok zor zamanlarda. TED إنهم يستعملونها للحصول على الحقيقية، ويقومون بما تفعله القيادات الرشيدة يوميا; لديها محادثات عسيرة مع أشخاص صعبة المراس، أحيانا في أوقات عصيبة.
    Ama Zor zamanlardayız. Open Subtitles لكن هذه أوقات عصيبة
    Hortumlar insanların rastlantısal fiziksel olaylara abartılı anlamlar yüklemelerine sebep olan stresli zamanlardır. Open Subtitles ... الأعاصير تميل إلى أن تكون أوقات عصيبة لذا الناس ينسبون معانٍ عالية لأحداث فيزيائية تحدث مصادفـة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد