O'Hare havaalanında uçuşlar kısa bir süre sonra tekrar başlayacak. | Open Subtitles | حركة المرور ستستأنف في ميدان أوهير ورحلات الطيران ستغادر عمّا قريب |
Koşu antrenörü Flash O'Hare ile konuştum ve senin takıma girmen için bana yalvardı. | Open Subtitles | هاااي, لقد تحدثت مع مدرب أوهير فلاش ـ ـ ـ و هو تقريبا توسل لي لأحضرك لتنظم للفريق |
Florida'ya gitmek üzere yola çıkmış ama O'Hare'de aktarması var. | Open Subtitles | انه في طريقه الى ولاية فلوريدا، ولكن لديه تغيير في أوهير |
O'Hare Havalimanı'ndan Sears Roebuck'ın kıdemli başkan yardımcılarıyla kahvaltıya geçeceksiniz. | Open Subtitles | بالسيارة من مطار "أوهير" للفطور مع نواب المدراء لـ"سيرز روبك". |
Merhaba, ben Fred Tavşanoğlu. 10.30'da randevum vardı, | Open Subtitles | أنا (فريد أوهير)، ولدي موعد فيالثالثةوالنصفمع.. |
Chicago'da radikal bir islamcı O'Hare trenini bombalamayı planlıyormuş. | Open Subtitles | متطرف اسلامي في شيكاغو يخطط لتفجير القطار إلى أوهير |
O'Hare'den Miami. Yarın öğleden sonra. | Open Subtitles | "المغادرة من مطار"أوهير في ميامي، غداً بعد الظهر |
Yarın öğleden sonra O'Hare'de görüşürüz. | Open Subtitles | "سوف أقابلك في مطار "أوهير غداً بعد الظهر |
Davet listesinden çıkartmamı ister-- 22 lanet yıldır O'Hare genişleme bölgesine tek bir kürek atamadık. | Open Subtitles | هل تريد مني وقف الدعوة اثنان وعشرين سنة لعينة لحشر معول وحيد " في الأرض لأجل توسيع " أوهير |
Maggie, O'Hare seremonisinde giriş konuşmasını ben yapacağım. | Open Subtitles | ماجي " أنا أقدم تقديم الضيوف " " في مراسيم " أوهير |
O'Hare fantezisi vergi mükelleflerinin cebinden ne kadar götüreceğiyle ilgilen. | Open Subtitles | إلى موضوع كم روعة " أوهير " هذه تكلف دافعي الضرائب |
Doğru, biz burada koroya vaaz verirken Kane O'Hare bölgesine sarhoş bir denizci gibi para saçıyor ve gücü Konut İdaresi'nin elinden alıyor. | Open Subtitles | حسناً بينما نحن هنا نعظ بالأنشودة كين " ينفق المال في " أوهير " مثل بحار سكير " ويحصل على القوة من وزارة الإسكان |
O'Hare genişleme seremonisinde giriş konuşmamı yapmanı istiyorum. Adam mı bulamadın? Ben politikacı değilim. | Open Subtitles | أريدك أن تقوم بتقديمي في حفل توسيع " أوهير " غداً أنت بعيد عن عقلك أنت لست سياسي |
O'Hare havalimanına inecek pilotların gözünü almaması da çok beğeniliyor. | Open Subtitles | وكيف أنه لم يعمي الطيارين في آخر مراحل الهبوط في مطار "أوهير" |
İki adamdan hangisi O'Hare dedi? | Open Subtitles | ولكن نعود للرجلين أي واحد منهما قال "أوهير"؟ |
Planları parayı O'Hare havaalanına götürmek değildi. | Open Subtitles | أساء فهمها لقد كانوا لا يخططان لاخذ "المال إلى "مطار أوهير |
O'Hare'dan Moskova'ya. | Open Subtitles | على متن طائرة شحن "ايروفلوت" من "أوهير" إلى "موسكو" |
Onlardan birinin O'Hare'de nasıl serbest kaldığını anlayamamıştım. | Open Subtitles | لم أستطع أن أفهم أن أحد اليابانيين يعيشُ بحريّة في "أوهير" |
Canım, O'Hare'da ki trafik inanılmazdı bu akşam. | Open Subtitles | عزيزتي، لن تصدقي حالة المرور عند مطار (أوهير) الليلة |
O'Hare ULUSLARARASI HAVAALANI, CHICAGO | Open Subtitles | مطار أوهير الدولي شيكاغو |
Adım Fred Tavşanoğlu, ilk insan Paskalya Tavşanı'yım. | Open Subtitles | أنا (فريد أوهير)، أول أرنب عيد فصح بشري |