| Onu bunca yıl cezalandırdım. yanlış bir şey yapmadığı halde. | Open Subtitles | عاقبته طوال تلك السنوات وهو لم يرتكب أي خطأ قط |
| Hepsini buldu ve hiçbiri hastanenin yanlış bir şey yaptığını kabul etmedi. | Open Subtitles | لقد حاولت معهم كلهم، وكل واحدة منهم انكرت أي خطأ من المستشفى. |
| İnsanlar yanlış bir şey yapmadıklarına kendilerini ikna ederken 50 yıllık ırkçı yasayı mümkün kılan bir inkâr. | TED | إنه الإنكار الذي يجعل 50 عاماً من التشريعات العنصرية ممكنةً بينما يقنع الناس أنفسهم أنهم لا يرتكبون أي خطأ. |
| Konserin sırasında bir hata olmaması için bunu yemelisin değil mi? | Open Subtitles | يجب عليك أن تأكل هذا حتى لا تجعل أي خطأ يحدث أثناء الأداء ، حسناً ؟ |
| - Hayır. - Ne hatası? | Open Subtitles | ــ لا ــ أي خطأ ؟ |
| Hayır, Hata falan yok. | Open Subtitles | لا، لا يوجد أي خطأ. |
| Fakat ben yanlış hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | ولكني لم أرتكب أي خطأ قط |
| yanlış bir şey yapmadığını bir çeşit çöküntü yaşadığını biliyor. | Open Subtitles | وهو يعلم أنك لا تستطيع أن ترتكب أي خطأ وبالتأكيد أنك تعاني بعضاً من الانهيار النفسي |
| Sanırım senin davranışın sanki onun yanlış bir şey yapmadığı yönünde olmalı. | Open Subtitles | أظن يجب أن يكون موقعنا الرسمي أنه لم يرتكب أي خطأ |
| Sana ihanet eden birine güvenmek haricinde yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم تفعل أي خطأ سوى الثقة بأحدهم وقد قام بخيانتك |
| Yakalansa bile yanlış bir şey yaptığını kabul etmeyecektir. | Open Subtitles | وحتى بعد القبض عليه سوف يؤكد أنه لم يرتكب أي خطأ |
| Ben yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لم أرتكب أي خطأ عدا الأساليب التي إتبعتها |
| Şuna bir bak, yanlış bir şey yapmamış gibi ortalıkta dolanıyor. | Open Subtitles | انظري إليها, تسير بكل ثقة وكأنها لم ترتكب أي خطأ. |
| - Ben yanlış bir şey yapmadım! - Şu adamı, hapsedin. | Open Subtitles | أنا لم أرتكب أي خطأ - إسجنه ، هذا الرجل - |
| O adam kardeşinize yardım etti. yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ذلك الرجل ساعد أختك الصغيرة لم يرتكب أي خطأ |
| Efendim, Mahesh'in yanlış bir şey yapmadığını sekretere söyler misiniz? | Open Subtitles | يا سيدي ، من فضلك قل الأمين المشترك فعل ذلك ماهيش لا تفعل أي خطأ. |
| Yani bir hata yaparsın ve buuummm-- ...her taraftan baskı gelir. | Open Subtitles | إن ارتكبت أي خطأ هناك، تنتقدك جميع الصحف. |
| Yapılan bir hata varsa bunu yapan benim. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي خطأ فهو بكل تأكيد خطأي أنا |
| Ne hatası? | Open Subtitles | أي خطأ ؟ |
| Ne hatası? | Open Subtitles | أي خطأ ؟ |
| Hata falan yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي خطأ. |
| yanlış hiçbir şey yapmadı ki. | Open Subtitles | لم ترتكب أي خطأ. |
| Kanun kanundur, ve kız yanlış birşey yapmıyor. | Open Subtitles | القانون قانون وهي لم تفعل أي خطأ. |
| Arkadaşınız olmamın hiçbir yanlış tarafı yok. | Open Subtitles | لا أرى أي خطأ . في أن تحتفظ بصداقتي بالوقت الحالي |