En az iki ay, sonrasında da tam iyileşme garantisi yok. | Open Subtitles | 2 أشهر على الأقل، أي ضمان الانتعاش الكامل. |
Pazarlığın kendi tarafına düşeni yapsa bile, Oberoth'u Atlantis'e saldırmadan durdurabileceğinin bir garantisi yok. | Open Subtitles | حتى لو احترم الاتفاق حتى نهايته ليس هناك أي ضمان انه يستطيع إيقاف أوبريث عن مهاجمة أتلانتس |
Hayatta kalan birileriyle karşılaşacağımızın garantisi yok ki. | Open Subtitles | ليس حتى هناك أي ضمان بوجود أي أحياء هناك |
Söyleyeceğin şeylerin bu odadan ayrılmayacağını daha nasıl garanti altına alabilirsin? | Open Subtitles | أي ضمان أفضل يمكنك أن تملكه بأن الأشياء التي تقولها لن تغادر هذه الغرفة؟ |
Söyleyeceğin şeylerin bu odadan ayrılmayacağını daha nasıl garanti altına alabilirsin? | Open Subtitles | أي ضمان أفضل من هذا للتأكد أن ما ستقوله لن يغادر هذه الغرفة؟ |
Her şeyimi bu işe koydum ve halen daha başarabileceğimin garantisi yok. | Open Subtitles | لقد تورطت بهذا الأمر مقابل كل شيء أملكه وليس هناك أي ضمان بأن المقابلات ستخرج للنور |
Karavana girmesinin yardımı dokunacağının garantisi yok. | Open Subtitles | إسمعي، ليس هناك أي ضمان أن الذهاب لتلك المقطورة سيساعدها. |
Jeremy, bu yeni kurtların uygun nedenlerden ötürü katılmalarının hiçbir garantisi yok. | Open Subtitles | جيرمي لايوجد أي ضمان على أن هؤلاء المستذئبين الجدد منضمين لنا لأجل مصلحتنا. |
Şu da kesin olarak söylenebilir ki Ödemelerinizin garantisi yok. | Open Subtitles | من الصحيح أيضاً أن أقول أن ليس ... لك أي ضمان لربح ... مكافيء |
Embolizm onu öldürmeden bulsam bile yaşayacağının garantisi yok. | Open Subtitles | إذا لم ألحق به قبل أن ينتشر التجلطبجسدهويقتله... فلن يكون هناك أي ضمان لبقائه حياً |
Gücün elimizde kalacağının garantisi yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي ضمان متى سنبقى في السلطة. |