Onlar, içeriden anahtarı aldılar. Kapıyı kapatıp kilitlediler. | Open Subtitles | أَخذوا المفتاحَ مِنْ داخل، إنتقدَ البابُ وقَفلَه. |
Dizüstü bilgisayarımı aldılar. Adres listesini, her şeyi. | Open Subtitles | أَخذوا حاسوبي النقالَ، قائمة العناوين، كُلّ شيء. |
Takımıyla beraber, gönüllüler aldılar, onlara özel eğitim için seçileceklerini söylediler, sonra da üzerlerinde deney yaptılar. | Open Subtitles | هو وفريقه أَخذوا المتطوعين، أخبرهم بأنهم سَيَختَارون لتدريب خاص ثم جربوا عليهم |
Sally, anahtarları almışlar! Anahtarımız yok! | Open Subtitles | سالي، أَخذوا المفاتيح ليس لدينا أي مفاتيح |
Evet, sadece taşıyabilecekleri kadarını almışlar. | Open Subtitles | نعم، أَخذوا فقط بإِنَّهُمْ يُمْكِنُ أَنْ يَحْملوا. |
Zavallı adamı merkeze götürdüler. | Open Subtitles | أَخذوا هذا الرجل المسكين إلى وسط المدينة |
Anahtarlarımı almışlardı Bu yüzden yürüyordum | Open Subtitles | أَخذوا مفاتيحَي لذا أَنا البيت المُتَنْقَّل. |
Oğlumu aniden aldılar zar zor geçindiğimiz bir zamanda. | Open Subtitles | أَخذوا إبنَي فاجئَة واجهنَا اوقات صعبة. |
Ama onu iyileştirmek için elimde olan şansı benden aldılar. | Open Subtitles | لَكنَّهم أَخذوا فرصتي لمُعَالَجَته |
Mr. Hammond'ın bilgisayarını ve kutular dolusu kağıtlarını aldılar. | Open Subtitles | أَخذوا حاسوبَ السّيدِ Hammond وصناديق الصُحُفِ. |
İşler yolunda gitmedi, onlar da rehineleri aldılar. | Open Subtitles | رَحلَ جنوباً. وهم أَخذوا رهائن. |
Taşı buradan aldılar. | Open Subtitles | أَخذوا الحَجر مِنْ هنا |
Paramızı da aldılar! | Open Subtitles | أَخذوا العربة بمالنا |
Gerçek benliğini aldılar. | Open Subtitles | أَخذوا من كَانَ. |
Ayakkabılarını bile almışlar | Open Subtitles | أَخذوا أحذيتَه أيضاً |
Anahtarları almışlar! | Open Subtitles | أَخذوا المفاتيح |
Herşeyi mi almışlar? | Open Subtitles | هل أَخذوا كُلّ شيءَ؟ |
Mama Kass'a öldürdüler, Hendrix'i öldürdüler, ...hatta Bobby Holly'e bile götürdüler, arkaları sağlam. | Open Subtitles | هم عَمِلو أَخذوا بوبي هولي حتى، حَصلوا على المصدةِ الكبيرةِ. |
Mobilyaları nereye götürdüler? | Open Subtitles | إلى أين أَخذوا الأثاث ؟ إنالشقةفارغة. |
CD'leri, disketleri ve bilgisayarı götürdüler. | Open Subtitles | أَخذوا القرص المدمجَ، الأقراص، الحاسوب. |
Hatırlıyormusun bir haftalığına gitmiştik ve onlar postalırımızı almışlardı. | Open Subtitles | تذكّرْ نحن تَركنَا للإسبوعِ وهم أَخذوا في بريدِنا لنا؟ |