İnanıyorum ki, sürdüğü kolonya yüzünden başka bir göreve atandı. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّه تم تغيير وضعه ثانية بسبب الكولونيا الخاصة به. |
Burada, Suwa Kalesi'nde yaşadığınıza göre inanıyorum ki, bu onun duygularını gösteriyor. | Open Subtitles | منذ ان عيشت ِ هنا في قلعةِ ساوا أَعتقدُ ان هذا يظهر مشاعرَه |
Yakında karımla boşanacağımızı bilmelisin diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أَعتقدُ أنه يجب عليكَ أن تعلم أنّ زوجتي و أنا سنتطلق قريباً |
Evet, ama Cha Cha ile beraber olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | نعم،لَكنِّي ما زِلتُ أَعتقدُ أنت و شا شا ذَهبَتو سوية. |
Aslında, kalıcı olması için ben de sorumluyu aramayı düşünüyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة، أنا أَعتقدُ حول دَعوة عاملِ الحالةَ ويَجْعلُه دائم. |
Salata olarak salatalık ve havuç düşündüm. | Open Subtitles | الآن أنا كُنْتُ أَعتقدُ للسلطةِ بَعْض الخيارِ والجزرِ. |
Oh, siz Bay Bond'sunuz! sanırım yarım saat içinde sizinle ilgileneceğim. | Open Subtitles | أوه، أنت السّيدَ بوند أَعتقدُ بانني سالقاك في خلال نصف سّاعة. |
Bakanım, Bay Koskov'un söylediklerinin önemi göz önüne alınarak daha yüksek otoritelerle görüşmemiz gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | سيادة الوزير، نظراً لأهميةِ الذي أخبرَنا بة السّيدِ كسكوف أَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نستشيرْ السلطةِ الأعلى. |
Cathy'nin beni karanlık biri olarak anlattığına inanıyorum. | Open Subtitles | أَعتقدُ أن كاثي كانت ترسم صورة سوداء عني |
Bayanlar baylar, bu enstitüde geçirdiğim zamanın beni... tamamen değiştirdiğine inanıyorum, ve çok müteşekkirim. | Open Subtitles | لنذهبْ أيها السيدات والسادة أَعتقدُ أن وقتَي هنا في هذه المؤسسةِ علمني الكثير |
Böyle bir şeyi söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim, ama inanıyorum ki yok etmeyi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد اننى لم اسمع نفسى اقول شئ كهذا من قبل، لَكنِّي أَعتقدُ يَجِبُ علينا ان نحطمه. |
Yanlış tedaviden suçlu olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أَعتقدُ قَدْ تَكُون مذنب بسوءِ التصرف الطبيِ. |
düşünüyorum da belki şöyle şöminenin üstüne koyabiliriz. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنا كُنْتُ أَعتقدُ لَرُبَّمَا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَضِعَه على الموقدِ. |
Bir yandan, gitmememin daha iyi olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | جزء منّي أَعتقدُ بأنّني فقط أَكُونُ أفضل حالاً يَتْركُ الشيء بأكمله بدون تدخّل. |
Sadece harika biri olabileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أَعتقدُ أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ باردَ. |
Ben de onu düşünüyordum. Uyandın mı? | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أَعتقدُ ذلك، أيضاً أوه ، لقد إستيقظت |
Daphne, öğleden sonra yaptığımız konuşmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | النظرة، دافن، أنا أَعتقدُ حول كلامِنا بعد ظهر اليوم. |
sadece iyi olacağını düşündüm, biraz bacaklarımızı çalıştırırdık... sen de bana kargoya giriş nasıl yapılıyordu tekrar gösterirdin. | Open Subtitles | أَعتقدُ مجرّد بأنّك تُحرّكُ بسهولة من المحتمل البقعة الجيدة أنت قَدْ تَتْركُ تَعْرفُني كَيفَ أُعالجُ |
Belki hamala ihtiyacınız vardır diye düşündüm. | Open Subtitles | أَعتقدُ لَرُبَّمَا أنت قصير على متعهدي النقل، يُمْكِنُ أَنْ يَستعملَ بَعْض المساعدةِ. |
Peki, sanırım gerçekten hemen şimdi geri dönüp özür dileyip, bunu geri vermeliyiz. | Open Subtitles | الأمّ: حَسناً، أَعتقدُ حقاً نحن يَجِبُ أَنْ فقط نَستديرُ ويَقُولُ بأنّنا آسفون ويُرجعُه. |
bence, burada kaldığınız süre içinde, biraz iyi vakit geçirebilirsiniz. | Open Subtitles | أَعتقدُ منذ جئت إلى هنا، أنك سترتاحين في مكان كهذا |
Ülkene değer vermediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعتقدُ بأنّك تُعيرُ إهتماماً حول بلدك. |
Eddie, galiba sana sordu. | Open Subtitles | إدي، أَعتقدُ ذلك السؤالِ كَانَ موجه نحوك. |
-Yine de bu sefer farklı bir şey olduğunu sanıyorum. -Belki de sen haklısın. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ أَعتقدُ كان هناك بعض الشيء مختلف |
Hazır olduğumu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا. انه ليس كذالك أنا فقط لا أَعتقدُ أَننى مستعدُّ. |
Büyüye falan inanmam ama bu şehirde bir sürü manyak, kafadan çatlak insan var. | Open Subtitles | أنا لا أَعتقدُ في السحرِ لكن هناك الكثير مِنْ المجانينِ وناس مجانين في هذه المدينةِ |