ويكيبيديا

    "أُصدق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • inanmıyorum
        
    • inanıyorum
        
    • inanmam
        
    • inanmak
        
    • inanırım
        
    • inanacağımı
        
    • inanmamı
        
    • inanamadım
        
    • İnanamıyorum
        
    Hayatında yakın hissettiği bir kişi bile olmadığına inanmıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أن ليس هُنا شخصٌ ما في حياته شخصٌ ما مقرب له
    Evet duydum, ama buna inanmıyorum. Open Subtitles ولكن لا أُصدق ذلك ولا يجب عليك أيضاً
    Buna inanıyorum. Open Subtitles يمكن أن أُصدق هذا
    Bu kısma inanıyorum. Open Subtitles أنـا أُصدق هذا الجزء.
    Babamın ayağı takılıp düştüğüne inanmam mı isteniyor? Open Subtitles أقصد ، من المُفترض أن أُصدق أن والدي تعثر وسقط ؟
    Sanırım hayatımın bir hastane odasında sonlanmasının bu kadar yakın olduğuna inanmak istemedim. Open Subtitles أعتقد أنني لم أرغب في أن أُصدق أنني سينتهي بي الحال في فراش مستشفي بهذه السرعة
    Kollarındayken bana söyleyeceğin her şeye inanırım. Open Subtitles لكنى أُصدق أى شئ تقوله عندما أكون بين ذراعيك
    İğrenç ağzından çıkan bir kelimeye bile inanacağımı sanıyorsan sen de aptalsın. Open Subtitles وأنت أحمق لتعتقد أنني سوف أُصدق كلمة أخرى تخرج من فمك
    Besbelli, biri senin sahteciliğini ortaya çıkarmayı başarmış bunun imkansıza yakın olduğuna inanmamı sağlamıştın. Open Subtitles من الواضح، أن شخص تمكن من كشف عملك، والذي جعلتني أُصدق أنه أقرب للمُحال.
    Söylediklerine inanamadım ve her zaman yaptığım şeyi yaptım. Open Subtitles لم أُصدق ما أخبرني به لذا فعلت ما كان عليّ فعله
    Buna inanmıyorum. Onu dışarı çıkarttı. Open Subtitles لا أُصدق ذلك سيقابله في الخارج
    Tamam, bu kadarı yeter. Söylediğin bir kelimeye bile inanmıyorum. Open Subtitles حسنٌ، هذا يكفي أنا لا أُصدق ما تقولينه
    İnandığını biliyorum ama ben inanmıyorum. Open Subtitles أنا أعرف بأنكِ تؤمنين و لكني لا أُصدق
    - Ben sözüne inanıyorum. Open Subtitles سوف أُصدق كلامه.
    Ben Bay Norrell'e inanıyorum. Open Subtitles ،أنا... أنا أعترض .(أنا أُصدق السيد (نوريّل
    Neredeyse inanıyorum Open Subtitles تقريباً أُصدق
    Babamın kötü birisi olduğuna inanmam için beynimi yıkamıştı. Open Subtitles وقـامت بغسل دمـاغي كي أُصدق أن أبّي كـان فاسداً
    Umarım sakıncacı yoktur çünkü, bu tarz şeylere pek inanmam. Open Subtitles ارجو ألا تمانعى لكننى لا أُصدق فى تلك الأشياء
    Bunu gördükten sonra buna inanmak zor özellikle de adli tabip dün öldüğünü söyleyince. Open Subtitles بعد رؤية هذا، من الصعب أن أُصدق ذلك. خاصة عندما أخبرني المحقق أنها تُوفيت بالأمس،
    Kollarındayken, bana söyleyeceğin her şeye inanırım. Open Subtitles لكنى أُصدق أى شئ تقوله عندما أكون بين ذراعيك
    Neye inanacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم ماذا علي أن أُصدق
    Geçmişimden kaçamadım her ne kadar kaçmak istememe veya kaçabileceğime inanmamı sağlasan da. Open Subtitles لم استَطع الهروب من مآضيي, لا يهَم اذا ما جعلتيني انسى او جعلتيني أُصدق بأنّي سأنسى الماضي.
    Dawn olduğunu duyunca inanamadım. Open Subtitles سماعي أنها كان "دون"، لقد كُنت، لم أُصدق الأمر.
    Bir binada oturup da, bütün komşularının hostes olduğuna inanamıyorum. Open Subtitles لا أُصدق أنك تعيش في مبنى كل جيرانك فيه مضيفات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد