Birisi adamın şifresini öğreniyor öteki de kredi kartını çalıyor. | Open Subtitles | أحدهم يَسْرقُ رقم هوية الرجلَ الشخصية، الآخرون يَسْرقونَ بطاقةَ إئتمانه. |
kredi kartı kayıtlarını polis kayıtlarıyla karşılaştırdım. | Open Subtitles | , سَحبتُ سجلاتَ بطاقةِ إئتمانه طابقتهم بتقاريرِ الشرطةِ |
Sana yemek ısmarlayayım. Babam kredi kartını bana acil durumlar için verdi. | Open Subtitles | أبى أعطانى بطاقة إئتمانه لأستخدمها فى حالات الطوارئ |
Teknik olarak babamın, çünkü onun kredi kartıyla ödedin. | Open Subtitles | عملياً هذه غرفة والدي، بما أنك استخدمت بطاقة إئتمانه لدفع اجرتها |
- kredi kartıyla balayı süitinin parası ödenmiş. | Open Subtitles | لكن هنالك حجزٌ في بطاقة إئتمانه على جناح شهر العسل |
Federal dostum kredi kartını takibe aldı. | Open Subtitles | حسنا، رفاقي الفدراليين كانوا يتعقبون بطاقة إئتمانه |
kredi kartı faturasında yazar. Buyurun. | Open Subtitles | سيكون الإسم مسجلاً على إيصال بطاقة إئتمانه |
Son kredi kartı için, hesapları için bir emir çıkartabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الحصول على مذكرة ببيانات بطاقة إئتمانه الحالية |
Tamam ama aynı zamanda kredi kartını iptal ettirmiş, Queens'teki, bilinen tek adresinden taşınmış, işinden ayrılmış ve nerede bulunabileceğine dair hiçbir veri tabanında bir bilgi yok. | Open Subtitles | حسنا.. ولكن في نفس الوقت تخلص من بطاقات إئتمانه |
kredi kartında kırmızı bayraklar yok. | Open Subtitles | لا أعلامَ حمراءَ على بطاقةِ إئتمانه هو نظيفُ |
Son 24 saatte bankamatik kartı veya kredi kartını kullanmadı ayrıca cep telefonunu da açmadı. | Open Subtitles | لم يستعمل بطاقة إئتمانه أو يشغّل هاتفه النقّال في آخر 24 ساعة. |
Bazı ciddi kredi kartı borçlarından bahsetmiyorum. | Open Subtitles | ناهيك عن بعض الديون المرتفعة للغاية على بطاقة إئتمانه |
kredi kartlarına göre cinayet anlarında Brezilya'daymış. | Open Subtitles | بطاقة إئتمانه تظهر أنه كان في البرازيل ليلة الجريمة |
Pasaportunu almamış ve... ve kredi kartlarını da. | Open Subtitles | تَركَ جوازَ سفره وبطاقات إئتمانه |
Evet, Bayan Baran bugün telefonda kredi kartı numarasını verdi. | Open Subtitles | نعم. السيَدة باران أعطتني أرقام بطاقة ...إئتمانه على الهاتف هذا الصباح |
Yeni kredi kartı henüz gelmemiş. | Open Subtitles | لكن بطاقة إئتمانه الجديدة لم تصل بعد |
- Hayır. kredi raporuna baktım. | Open Subtitles | لا ، لكنني فحصت تقرير بطاقة إئتمانه |
Ve bu çocuğun kredi raporu, tam anlamıyla bir güzellik. | Open Subtitles | وتقرير بطاقة إئتمانه رائعجداً. |
Görünüşe göre Santa Barbara polisine bazı ihbarlarda bulunmuş kredi kartının çalınmasıyla ilgili fakat biz kızı onun öldürdüğünde eminiz. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يُقوي قصةً ما لمخفر شرطة "سانتا باربراه" عن كيف أن بطاقة إئتمانه قد سُرِقَت. لكننا متأكدين |
Bu onun son kredi kartı harcamalarının bir kopyası. | Open Subtitles | هذه نسخة من أحدث شحن لبطاقة إئتمانه |