ويكيبيديا

    "إبتسامة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gülümseme
        
    • gülümse
        
    • gülümsemesi
        
    • gülücük
        
    • gülümsemen
        
    • gülümseyin
        
    • gülüşün
        
    • gülüşü
        
    • gülümsemeyle
        
    • tebessüm
        
    • Gülümsemediğinde
        
    • Peynir
        
    • gülüşünü
        
    • gülümsemeye
        
    • gülümsemeyi
        
    uzun zamandır yapmıyorsun. Uzun ve tatlı bir gülümseme sadece.. Open Subtitles و التي لديها إبتسامة جميلة فهيا لم تعد تبتسم إطلاقاً
    Uyandığında, yüzünde bir gülümseme vardı. Open Subtitles عندما إستيقظَت، كَانَ عِنْدَكَ إبتسامة على وجهِكِ.
    "üzülme.hadi gülümse" her zaman gülümse çok güzel bir gülüşün var. Open Subtitles لا تكن حزينا و هيا إبتسم إبتسم دائما عندك إبتسامة جميلة
    gülümsemesi inanılmazdı. Görmeliydin. Open Subtitles أعني، كان لديها إبتسامة أعني، كان يجب أن تراها
    Tamam tatlım, kocaman bir gülücük! Open Subtitles حسنا ياعزيزي إبتسلمة كبيرة .. إبتسامة كبيرة
    Tabiki hayır ama ufak bir gülümsemen hoşuma giderdi. Open Subtitles لا، لكن ليس في الواقع إبتسامة كان يمكن أن تكون لطيفة.
    gülümseyin! gülümseme görmek istiyorum! Open Subtitles لا.لا.لا , إبتسامة واثقة أريد أن أرى إبتسامة واثقة
    Ama senin için teselli olacaksa yüzüme kocaman bir gülümseme kondurmayı başardın. Open Subtitles لتعتبرها تعزية لك وضعت إبتسامة على وجهي.
    Ama senin için teselli olacaksa... ..yüzüme büyük bir gülümseme koymuştun. Open Subtitles لتعتبرها تعزية لك وضعت إبتسامة على وجهي.
    Hayatınıza ufak bir gülümseme kattığıma memnun oldum, Bay Bruckman. Open Subtitles أنا مسرور أنا يمكن أن أجلب إبتسامة صغيرة إلى حياتك، السّيد بروكمان.
    Güzel bir gülümseme duygusal kahverengi gözler görüyorum. Open Subtitles أرى إبتسامة لطيفة. أرى عيون سمراء شديدة العاطفة.
    Tellerin ucunda elektrik lambaları ve herkesin yüzünde gülümse var Open Subtitles عِنْدَهُمْ أضواء كهربائيةُ على الخيوطِ وهناك إبتسامة على كُلّ شخصِ
    Tellerin ucunda elektrik lambaları ve herkesin yüzünde gülümse var Open Subtitles عِنْدَهُمْ أضواء كهربائيةُ على الخيوطِ وهناك إبتسامة على كُلّ شخصِ
    İlerlemek istiyorsan, ekranda gülümse. Open Subtitles هذه هى الطريقة الوحيدة التى تحصل عليها هذه الأيام على اى حال يجب أن تبتسم إبتسامة عريضة تملأ الشاشة
    gülümsemesi inanılmazdı. Görmeliydin. Open Subtitles أعني، كان لديها إبتسامة أعني، كان يجب أن تراها
    gülümsemesi güzel. Dişler beyaz, yeni temizlenmiş. Open Subtitles إبتسامة جميلة، أسنان بيضاء، ازالت الصفرة التى تعلو الأسنان‏
    Ufak bir gülücük ve... bir şey söyle, öylesine. Open Subtitles فقط إبتسامة ابتسامة صغيرة قولي شئ مرتجلا لا يلائم ذلك الموقف الحقيقي
    Güzel,kayıt için, ayrıca büyük bir gülümsemen var. Open Subtitles حسنا, وللمعلومية لديك أيضا إبتسامة جميلة
    Devam edin beyler, biraz gülümseyin. Open Subtitles أبقوا الروح المعنوية مرتفة , أيها السيدات , أظهر إبتسامة
    Deli gibi, oyuncu, güvenmediğim bir gülüşü var ve elleri ıspatuladan. Open Subtitles مجنون , حقود مع إبتسامة لا أثق بها و معقلة للأيدي
    Sakinliğini ve kibarlığını koruyarak çok üzgün bir gülümsemeyle bana... Open Subtitles هو بقى هادئاً ولطيفاً وقال : لي مع إبتسامة حزينة جداً
    "Gözler, inciler, tebessüm, saçlar, elbiseler, ses, ayakkabı, Open Subtitles عينان , حواجب , إبتسامة أطراف شعر ثوب , حذاء , صوت , ساعة فاخرة
    * Tam olarak giyinmiş sayılmazsın * * Gülümsemediğinde * Open Subtitles * لكنك لست مرتدياً زيك بالكامل بدون إبتسامة *
    - gülümseyin ve "Peynir" diyin! - "Peynir!" Open Subtitles ! " إبتسموا وقولوا ، " إبتسامة عريضة - ! " إبتسامة عريضة " -
    Eileen'ın gülüşünü düşünüyordum. Open Subtitles "أفكر في إبتسامة إيلين البطيئة"
    Biraz gülümsemeye ne dersin, kahrolası it? Open Subtitles حسناً، ماذا عَنْ إبتسامة كبيرة لطيفة أنت خبيث نحيل
    "En çok gözlerini hatırlıyorum... "...göz bebeklerindeki muzip gülümsemeyi ve ağzının kenarının... Open Subtitles أتذكّر تحديداً، عينيكِ التي تعلوهما إبتسامة مُغوية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد