Oysa şimdi hiç birimizin asla yapamayacağı en yaratıcı projeye girişmek üzereydim: Bir hayatı yeniden kurmak. | TED | ولكن الآن أنا على وشك الشروع في المشروع الأكثر إبداعا الذي يمكن أن يفعله أي منا في أي وقت : إنه إعادة بناء الحياة. |
Sonuç olarak, orta derecede geciktirenler diğer gruplardan yüzde 16 daha yaratıcı çıktılar. | TED | وكما هو متوقع، فالمماطلون المعتدلون هم أكثر إبداعا بنسبة 16 في المئة من المجموعتين الأخريين. |
Ve biliyorsunuz daha yaratıcı olanlar, çok enteresan örnekler bulabilirler. | TED | وكما تعلمون، فإن أكثرهم إبداعا قد يصل إلى مثال مثير للاهتمام. |
yaratıcılık : tüm parmakları bir düğüme yerleştirmek için yaratıcılığınızı kullandınız, | TED | الإبداع: يطلّب الأمر إبداعا لربط جميع الأصابع في العقدة. |
Bu imkansız görevle karşılaşan sivil görevliler ve devlet çalışanları inanılmaz bir yaratıcılık ve girişimcilik geliştirdiler. | TED | لذلك، مواجهين بهذه المهمة المستحيلة، طوّر الموظفون المدنيّون ومسؤولو الولاية إبداعا وريادة أعمال مدهشة. |
Tüketici ile ilgili ne kadar bilginiz olursa iletişim stratejilerinde o kadar yaratıcı olursunuz. | Open Subtitles | لمزيد من الفهم العميق لديك عن المستهلك الأكثر إبداعا انك ستقوم بعمل خطتك للإعلام. |
Seni ve Alex'i bulacaklar ve muhtemelen, akıllarına gelen en yaratıcı yolla sizi öldürecekler ve iz bırakmadan yok olacaksınız. | Open Subtitles | سوف يجدون أليكس ، وقتلكم بطريقة أكثر إبداعا مما تعتقدون وسوف يختفون تماما. |
Şüphesiz bizler gezegen üzerindeki en yaratıcı ve güçlü yaratığız.. | Open Subtitles | نحن, مِندونشك، الاكثر إبداعا ً والمخلوقات الاكثر قوة ً على سطح الكوكب. |
Kendisi muhtemelen gelmiş geçmiş tüm insanlar arasında en yaratıcı olandı. | Open Subtitles | كان على الأرجح أحد أكثر الأشخاص الذين قد عاشوا إبداعا |
Neslimizin en yaratıcı beyinlerinden birini kaybettik diye düşündüm. | Open Subtitles | فكّرت إنّنا فقدنا أحد أكثر العقول إبداعا في جيلنا |
Buradaki kitle gezegendeki en yaratıcı insanlardan oluşuyor. Sizler sabahları kalkıp sahip olduğumuz bu dünyanın nasıl idare edilebileceği ile kalmayıp olması gereken dünyaların nasıl yaratılabileceğini de düşünüyorsunuz. | TED | يتكون هذا الحضور من عدد كبير من أكثر العقول إبداعا في العالم، ممن ينهض في الصباح ويفكّر ليس فقط في كيفية إدارة العالم الذي نملكه، ولكن في كيفية جعله في أحسن حال. |
Onlardan ders alabileceğimiz, onları alıp kendi yaşantımıza ya da kurumlarımıza, hatta çevremize uygulayarak onları daha yaratıcı ve yenilikçi hale getirebileceğimiz tekrar eden şablonlar mevcut mudur? Sanırım birkaç tane buldum. | TED | هل من وجود لنماذج متكرّرة يمكن أن نتعلّم منها، يمكن أن نأخذها و نُطبّقها في حياتنا، أو في مؤسساتنا، أو في بيئاتنا لنجعل منها أكثر إبداعا و إبتكارا؟ أعتقد أنّني حصلت على القليل. |
İsa'nın sevişmesi için daha yaratıcı olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نكون أكثر إبداعا بجعل (المسيح) يمارس الجنس |
SL: Beni ebeveyn yapan kişi sensin. Güzel bir noktaya değindin. (Kahkaha) Ama bir nedeni de ebeveyn kitaplarında anlatılanlardan farklı düşünmen. Farklı bir pencereden bakmayı öğrenmek durumundaydım ve bu beni ebeveyn ve insan olarak çok daha yaratıcı yaptı. Bunun için sana her zaman minnetarım. | TED | س ل: أنت من جعلني أما. هذه نقطة جيدة. (ضحك) ولأنك تفكر بشكل مختلف كذلك ومن خلال ما أخبروني عنه في كتب الأبوّة، فقد وجب علي تعلم التفكير خارج الصندوق معك، وهذا ما جعلني أبدو أكثر إبداعا كأم وشخص، وسأبقى أشكرك دوما لأجل هذا. |
Buraya biraz, ne bileyim, yaratıcılık katalım. | Open Subtitles | دعونا نكون نوعاً ما لنقل.. أكثر إبداعا |
Bu tanıma göre Ajan Boden muazzam bir yaratıcılık gösterdi. | Open Subtitles | وتحسب للعميل بودن أنه أظهر إبداعا رائعا |
%60’ ı iskansiz olan bu ülkede bulduğum bilgi ve yaratıcılık karşısında inanılmaz bir şekilde enerjiyle dolmuştum. Ama inanılmaz bir yaratıcılık | TED | وكنت مدفوعًا بشكل كبير بالمعرفة والإبداع اللذين وجدتهما في ذلك البلد والذي 60 % من شعبه لا يملكون الأرض ولكنهم يملكون إبداعا مذهلا. |