| Önce okulda beni görmezden geldin şimdi de aramalarıma cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | أولاً لقد تجاوزتي رسائلي الألكترونية و بعدها لم تجيبي على إتصالاتي |
| Kesinlikle aramalarıma cevap vermiyor. Benimle ilgili bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | و لكنها لا تجيب إتصالاتي هل أتت على ذكري؟ |
| Onu da davet ettim ama Telefonlarıma çıkmadı. İki, dört, altı, sekiz. | Open Subtitles | حسناً، دعوته, لكن لم يجيب ابداً على إتصالاتي اثنان, أربعة ستة, ثمانية |
| Telefonlarıma cevap vermemen ve bana uğramaman yeterince kötü, ama sadece başkasıyla birlikte olduğun için şimdi bana bir yabancı gibi mi davranacaksın? | Open Subtitles | إنه لشيء سيء ألا تردين على إتصالاتي أو لم تغيّري رأيك ولكن ولأنّكِ تقابلين شخصاً آخراً .. فالآن تودّين معاملتي وكأنّي شخصٌ غريب؟ |
| Beni yüzüstü bıraktı, anne. Çağrılarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | لقد تخلت عني يا أماه، إنّها لا ترد على إتصالاتي أو أيّ شيء آخر. |
| Yapmak zorundaydım. Telefonlarımı açmadın. | Open Subtitles | إضطررت لذلك , فأنتِ لم تردي على إتصالاتي |
| Ona daha şimdi aramalarıma cevap vermediğini söyledim. | Open Subtitles | و كنت أقص لها كيف أنكِ لا تجيبين على إتصالاتي |
| Onunla görüşmeye çalıştım ama aramalarıma yanıt vermedi. | Open Subtitles | في كلِ مرةٍ أحاول الإتصال به لا يرد على إتصالاتي |
| Eğer aramalarıma cevap verseydin gelmezdim. | Open Subtitles | لم أكن لأكون هنا لو رددتِ على إتصالاتي اليوم. |
| Hey, beyler aramalarıma dönmüyorsunuz. | Open Subtitles | مرحباً، أنتم لمْ تكونوا تُجيبون على إتصالاتي يا رفاق. |
| Louis. aramalarıma geri dönmedin. | Open Subtitles | فالأجدر بكِ أن تتأهبِ لأنني سأقوم بأخذهم لم ترد على إتصالاتي |
| Ofisinde kabul etmedi, Telefonlarıma da geri dönmedi. | Open Subtitles | لم يرد مقابلتنا في مكتبه، وهو لا يرد على إتصالاتي. |
| Telefonlarıma cevap vermedin. Bebek doktoruyla ilk randevuma gelmelisin. Neler oluyor? | Open Subtitles | لم تردي على أي من أي من إتصالاتي تعالي إلى أول موعد لدكتور الأطفال |
| Benimle konuşmuyor, Telefonlarıma cevap vermiyor eşyalarımı bir kutuya koyup kapıcıya bırakmış. | Open Subtitles | إنه لَم يَتكلّمَ مني لَم يرد على إتصالاتي وَضعَ أشيائَي في صندوق وتَركَه مَع البوَّابِ |
| Onunla bağlantıya geçmek istedim. Fakat Telefonlarıma cevap vermedi. | Open Subtitles | لقد حاولت الإتصال به لكنه لايريد أن يجيب على أي من إتصالاتي |
| Çağrılarıma cevap vermedin.Mesaj da attım. | Open Subtitles | أنت لم تكوني تردّين على إتصالاتي , و رسائلي |
| Telefonlarımı açmıyorsun. | Open Subtitles | إنك لا تعاود الإتصال ,على أي من إتصالاتي |
| Hiçbir aramama cevap vermedin. | Open Subtitles | كنت تستطيع على الأقل أن ترد على أحد إتصالاتي |
| Kontak Lenslerim resmen gözüme yapıştı. | Open Subtitles | إتصالاتي ذابَت بشكل حرفي في مقلِة عيوني. موجة الحرا مثل المرور المجاني لفعل ما تُريدُ. |
| - İçeri gelsin, aramaları da beklet. Evet, hayır. O bu işe mi yarıyormuş? | Open Subtitles | دعيه يدخل و أوقفي إتصالاتي نعم، لا أذن هذا ما يفعله |
| Tüm kaynaklarımı, temaslarımı ve 30 yıl içinde topladığım bütün Rambaldi eserlerini sana satabileceğimi söylesem? | Open Subtitles | بأنّ أنا أكون راغب لبيعك عرض أصولي. إتصالاتي. كلّ مصنوعات رامبالدي اليدوية |
| Ben aramalarımı bitirdim. | Open Subtitles | ولقد أنهيت إتصالاتي |
| Dinle, çağrılarımdan kaçtığını biliyorum,.. ...o yüzden sana hatırlatmama izin ver. | Open Subtitles | ،أصغي، أعرف بأنّك كُنت تتجنب إتصالاتي" "لذا دعني أذكّرك |
| Yurt İçi Güvenlik Bölümü'ndeki bağlantılarımdan bir iki şey öğrendim. | Open Subtitles | حصلت على قليل من الأخبار من إتصالاتي في دائرة الأمن المحلي |