| Hikayesini öğrenmek için Dışişleri'nden birkaç kişiyi aradım ama zaman geçiyordu. | Open Subtitles | لقد إتصلتُ بوزارة الخارجية للتحقق من روايته، ولكن الوقت كان يمضي |
| İlk yıl tamamen yatılı okul, Onu her gece aradım. | Open Subtitles | تلك السنة الأولى الكاملة للمدرسة الداخلية، إتصلتُ به كُلّ ليلة |
| Bilmiyorum, telefon defterindeki herkesi aradım. | Open Subtitles | لا أدرى. إتصلتُ بجميع المسجلين فى دفتر مونيكا |
| Dün avukatımı arayıp boşanma işlemlerine başlamasını söylemiştim. | Open Subtitles | إتصلتُ بمُحاميّ البارحة وأخبرتُه أن يبدأ بتوقيع أوراق الطلاق. |
| O sürtük burada değil. Ayrıca gerçek polis çağırdım ben. | Open Subtitles | السافلة ليست هنا يا رجل وقد إتصلتُ برجال الشرطة الحقيقيين |
| Cep telefonunu aradım, sonra buradan biri telefonu açtı. | Open Subtitles | حسناً، إتصلتُ بهاتفك الخلوي، وبعدها رد شخصاً ما هنا |
| Patron, bürosunu aradım. Telesekreter çıktı, mesaj bıraktım. | Open Subtitles | أيّها الرئيس، إتصلتُ بمكتبه، وتركتُ رسالة على مجيبه الآلي. |
| Ayrılmak için aradım. Telefonu açtığını duydum. Konuşmaya çalıştım, ama hat kesildi. | Open Subtitles | إتصلتُ به لقطع العلاقة وقد سمعته يردّ على الهاتف وقد حاولتُ مكالمته، لكن الخطّ إنقطع |
| Gidin buradan! Polisi aradım. Bakın, polisi aradım. | Open Subtitles | إخرُج من هُنا , إستمع لقد إتصلت بالشرطة لقد إتصلتُ بالشرطة |
| Polisi aradım, fakat kayıp hiç bir şey olmadığı için, buraya gelmeye zahmet etmediniz. | Open Subtitles | إتصلتُ بالشرطة ولكن بما أنّه لا شيء مفقود |
| Müşterinin sahte çiplerin yerine nasılda sahte dolar yapmaya odaklandığı hakkındaki yaptığın şakadan sonra onu aradım. | Open Subtitles | إتصلتُ به، بعد أن قمت بتلك المزحة حول كيف ينبغي لزبونك أن يُركز على صنع التزييف المجنون بدلاً من فيشات مزيفة. |
| "A üçlüsünü" aradım. Bu sabah lastiklerle birlikte burada olacaklar. | Open Subtitles | لقد إتصلتُ بشركة الإطارات ، سيكونوا هُنا فى الصباح لتركيب الإطار الجديد. |
| Seni on kere aradım, neden cevap vermedin? | Open Subtitles | أتعلم بأني إتصلتُ بكَ حوالي 10 مرات كان يمكنكَ أن تجاوب في أي مرة |
| Dükkanını bir kaç kez aradım ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | إتصلتُ بمتجرهِ عدة مرات لكن لا احدَ يجيب |
| Onlarca kez aradım, mesaj bıraktım. | Open Subtitles | إتصلتُ بهِ عدةَ مرات وتركتُ لهُ عدةَ رسائل |
| Jane'nin ailesini aradım, ama FOX Haber ile beraber tekne turundalar. | Open Subtitles | لقد إتصلتُ بوالدي جين ولكنهما على متن رحلةٍ بحرية في برنامج الأخبار |
| O gece onları en az üç kez aradım. | Open Subtitles | إتصلتُ بهم ثلاث مرات أو أكثر خلال الليل. |
| Onu arayıp balığa davet ettim. | Open Subtitles | لقد إتصلتُ به ودعوته إلى رحلة صيدٍ بحرية |
| Ona hoşgörülü davranmamız karşılığında konuşmayı kabul etti. Size de aynı teklifi sunmak için çağırdım. | Open Subtitles | وافق على التحدّث مقابل التساهل معه وقد إتصلتُ بكم كي أعرض عليكم الصفقة نفسها |
| Dün gece 11 civarı aramıştım. | Open Subtitles | إتصلتُ به ليلة البارحة، حوالي الساعة الحادي عشر تماماً. |
| Dairesini aradığımda oğlumun gene başının dertte olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لقد عرفت فقط أن إبني وقع في مشكلة مجدداً عندما إتصلتُ بشقته |
| Yani, bölge savcısını arasam, MC cüzdan fonu hakkındaki her şeyi biliyor mu? | Open Subtitles | لذا , لو إتصلتُ بالمدعية العامّة الآن، أستعرف بشأنِ مالك الذي من العصابة؟ |
| İlaç şirketiyle bağlantıya geçtim. | Open Subtitles | إتصلتُ بشركة الصيدلية |