ويكيبيديا

    "إتضح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çıktı
        
    • Anlaşılan
        
    • Görünen
        
    • Görünüşe
        
    • Meğer
        
    • anlaşıldı
        
    • Meğerse
        
    zaman hastalığı ortaya çıktı bir beyin tümörünün neden olduğu. Open Subtitles إتضح بأن مرض مرور الزمن عنده سببه ورم في الدماغ
    Son şüphelendiğinde olayın bir kadınla ilgili olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles في آخر مرة شككت فيه إتضح أن الأمر حول إمرأة
    Profesyonel bir poker oyuncusu oldum, ama Anlaşılan, poker acayip zormuş. Open Subtitles لقد أصبحت لاعب بوكر محترف لكن إتضح أن البوكر صعبه جداً
    Anlaşılan ikimiz de elenen kızdan nefret ediyormuşuz, yani, biraz ilerleme var. Open Subtitles إتضح أن كلتانا كرهت الفتاة التي طردت لذا , اري بعض التقدم
    Görünen o ki, kuzeyli komedyenler dünyanın en hızlı insanları. Open Subtitles صانع المجلات هو أسرع رجل في العالم كما إتضح لنا
    Edemiyor ama Görünüşe göre seni çıkarmanın bir yolu varmış. Open Subtitles لا يمكن , لكن إتضح أن هناك طريقة لإخراجك أنت
    Lufthansa işi için beni sıkıştıran polisler sanmıştım. Meğer narkotikmiş. Open Subtitles ويضغطون علي بسبب حادثة لوفتهانزا لكن إتضح أنهم من شرطة مكافحة المخدرات
    Minibüsün şoförünün çocuklarını okula götüren bir baba olduğu anlaşıldı. Open Subtitles إتضح أنْ سائق الشاحنة، كان والد يأخذ طفليه إلى المدرسة.
    Meğerse çalıştığım yer hakkında ne düşündüğümü öğrenmek istiyormuşsun. Open Subtitles بدلاً من ذلك إتضح إنّك كنتِ تأخذين معلومات مني بشأن مكان عملي.
    Bu benim için hayatla ve yaşam becerileriyle ilgili olup çıktı. TED إتضح أنه حول الحياة ، و إمتلاك مهارات الحياة.
    Ortaya çıktı ki çengel bulmaca çözmek Alzheimer'ın bazı etkilerinde uzak durmamızı sağlıyor. TED إتضح أن لعبة الكلمات المتقاطعة تستطيع أن توقع بعض تأثيرات الزهايمر.
    Çocuk ispiyoncu çıktı. Yakalanır yakalanmaz herkesi ispiyonladı. Open Subtitles إتضح بأنه واشي، حالما تم القبض عليه وشى بالجميع
    Çocuk ispiyoncu çıktı. Yakalanır yakalanmaz herkesi ispiyonladı. Open Subtitles إتضح بأنه واشي، حالما تم القبض عليه وشى بالجميع
    Hallediyorum. Ancak şu kötü şeyin, kötü şey olmadığı ortaya çıktı. Open Subtitles بالفعل, ولكن إتضح أن الشيء الشرير لم يكن شريراً
    Anlaşılan iyi olmak bu günlerde bir kızı kendine bağlamaya yetmiyor. Open Subtitles إتضح أنه ، كونك لطيفاً ليس كافياً للإحتفاظ بفتاة تلك الأيام
    Anlaşılan, mercanlardan öğrenebileceğimiz çok şey var. TED إتضح بأنه هناك الكثير الذي يمكن تعلمه من المرجان.
    Bu sana inanılmaz gelecek ama gerçekten bir tür hata olduğu ortaya çıkmış ve Anlaşılan o ki, onu geri göndereceklermiş. Open Subtitles و أعلم أن الموضوع يبدو مجنون لكن إتضح أن هنالك خطأ ما, حقاً ويبدو أنهم سيُرجعونها
    Anlaşılan besin zincirinde yeteri kadar yer edinememişiz. Open Subtitles ، إتضح أننا لسنا بأعلى السلسلة الغذائية كما كنا نعتقد
    Görünen o ki, ne gönderen ne de alıcı adresi geçerli. Open Subtitles لقد إتضح أن كلا من عناوين الإرسال و لا الإرجاع حقيقية
    Görünüşe bakılırsa sicim teorisi tek başına bir teori değil de tüm teorilerin bir derlemesi gibi. TED إتضح أن نظرية الأوتار ليست نظرية واحدة فقط، بل مجموعة من النظريات.
    Lufthansa işi için beni sıkıştıran polisler sanmıştım. Meğer narkotikmiş. Open Subtitles ويضغطون علي بسبب حادثة لوفتهانزا لكن إتضح أنهم من شرطة مكافحة المخدرات
    Sonradan anlaşıldı ki, oynadığım adamlar kaybetmeyi sevmiyorlardı. Open Subtitles إتضح أن الرجال الذين كنت أباريهم لا يقبلون الخسارة
    Meğerse kadınlarla meşgulmüş. Open Subtitles ، لكن الأمر إتضح إنه مشغول فقط بالإحتلام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد