ويكيبيديا

    "إثر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • peşinden
        
    • peşine
        
    • peşinde
        
    • yarası
        
    • krizinden
        
    • sonucu
        
    • kaybetti
        
    Dr. Burkhoff'un peşinden gitmen gerektiğine emin misin? Open Subtitles انت متأكد انك يجب ان تذهب فى إثر دكتور بيركهوف ؟
    Vincent'ın peşinden gidiyorsun. Open Subtitles مالم تفعل أنتَ شيئاً حيال الأمر "أنت ذاهبٌ إثر "فنسنت
    O vampirlerin peşine bir linç grubu takıldı. Open Subtitles كتبيه إعدام قدامه على إثر مصاصو الدماء هؤلاء
    Evlilik sözleşmesini boş verip, Aspen'deki evin peşine düşelim. Open Subtitles حسناً , أقول بأن نتحرك بأن نسقط إتفاق ما قبل الزواج ونذهب في إثر منزله في أسبين
    Kafamın bile basmadığı şeylerin peşinde dolanıyorlar. Open Subtitles وهم في إثر أشياء عجيبة أعجز عن فهم كنهها.
    Tamam, iki bıçak yarası var. Bana buz kıracağı ile yapılmış gibi geldi. Open Subtitles لدينا جرحان إثر طعنات يبدو لي وكأنّه طُعن بمعول ثلج
    Kalp krizinden öldü, adli tabibe göre. Open Subtitles مات إثر نوبه قلبيه طبقا لما جاء فى التحقيقات
    Küçük kızı birkaç hafta önce bir kaza sonucu öldü. Open Subtitles فتاته الصغيرة ماتت إثر حادثة قبل عدة أسابيع
    Karın ağrısından sonra kilo kaybetti. Open Subtitles القابل للانحلال في الدسم وقد فقد وزناً إثر ألمه البطني
    - Kitabın peşinden mi gidiyorsunuz? Open Subtitles هل نحن ذاهبون في إثر ذلك الكتاب؟
    Bizimle gelebilir veya Cara'nın peşinden gidebilirsin. Open Subtitles لذايُمكنكِان تأتىمعنا، أو تذهبي مُتتبعة إثر (كارا).
    Doyle geri dönmüştü ve Andrews'ün peşinden gidiyordu. Open Subtitles (دويل) قدّ عاد للمدينة ، إنـّه في إثر (آندرز).
    - Kitabın peşinden gidecek. Open Subtitles سوف تذهب في إثر الكتاب
    Annem ameliyatta ve Kane'in peşine giden tim az önce çıktı. Open Subtitles والدتي تجري عملية جراحية و الفريق المنطلق إثر (كاين) رحل للتو
    Hunter, Ward'un peşine düştüğünde de aynı ifade vardı. Open Subtitles نفس النظرة على وجه "هانتر" حينما ذهب في إثر "وورد".
    Genelde iyi olan Martin'i Benny'nin peşine mi taktın? Open Subtitles وضعت (مارتين)، المستقر عقليَّا تقريبًا، في إثر (بيني)؟
    - Neden başka kimsenin peşinde değiller? Open Subtitles ـ لماذا لا يذهبون في إثر أي فرد آخر؟
    Tuhaf bir yüzen salyangozun peşinde. Open Subtitles إنها في إثر حلزونة سابحة غريبة الأطوار
    - Orada bir şey var Buffy! Annemin peşinde! Open Subtitles - شئ هناك بالخارج.إنه في إثر أمي
    Ölüm nedeni, muhtemelen kafanın arkasından kurşun yarası, dayaktan dolayı değil. Open Subtitles سبب الموت : إصابة إثر طلق ناريّ إلى الرّأس , والإصابة ليست ناتجة عن الضّرب .
    İşte,Alan Silver 97'de kalp krizinden ölmüş. Open Subtitles هاهو ، آلان سيلفر توفي إثر نوبة قلبية عام 97
    Sayısız eğitimle geçen yılların emeğinin sonucu bu. Open Subtitles هذه القوّة كانت ستنتج إثر سنين من المران المستمرّ.
    26 yaşındayken, Pax River Askeri Hava Üssü'nde, trajik bir trafik kazasında hayatını kaybetti, olay, Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Dairesi tarafından, çabucak incelenip... Open Subtitles وفاته المأساوية في سن 26 إثر تحطم سيارة في نهاية الأسبوع على نهر "باكس" الذي كان محطة البحرية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد