Erkekler akademik alanda zayıflıyorlar, sosyal alanda kızlar tarafından yerle bir ediliyorlar, seks hayatlarında da kadınlar tarafından. | TED | الرجال يخفقون أكاديميا؛ إنهم ينهزمون إجتماعيا مع البنات وجنسيا مع النساء. |
Farklı şekilde nasıl düşünebiliriz, kendi kendine etkili bir şekilde sosyal katılımcılar haline gelen teknolojiyle olan ilişkimiz hakkında? | TED | كيف يمكننا أن نفكر بشكل ختلف حول علاقاتنا بالتقنية, أشياء تصبح مشاركة إجتماعيا بشكل فاعل بما يناسبها؟ |
Ya da dini inançların veya sosyal yaşamın? | TED | ماذا عن الروحانية؟ وكيفية تواصلنا إجتماعيا ؟ |
Genel olarak, her ikiniz de iş hayatınızda ahlaklı... sosyal ilişkilerinizde de kesinlikle uzak görüşlüsünüz. | Open Subtitles | على كل الأحوال انت تجمع بين الأخلاقيات في شؤون العمل وبالتأكيد بُعد النظر إجتماعيا |
Şu an sizin için önemli olan asosyal ve sapık olduğunuzu kabul etmeniz. | Open Subtitles | ...الشيء المهم هو إنك إعترفت ...إنك شخص مرفوض إجتماعيا منحرف |
Şanslısın ki sana güveniyorum, yoksa sosyopat olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أعني , اسمع , أنت محظوظ لأني أثق بك غير هذا لأعتقد أنك مختل إجتماعيا |
Raptorlar vahşi, zeki... ve sosyal açıdan gelişmişti. | Open Subtitles | كانت الرابتورات شرسة , ذكية و متقدمة إجتماعيا |
Edward Bloom hakkında söylenecek tek şey sosyal olduğudur. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيء واحد تستطيع قوله عن إدوارد بلوم هو أنّي شخصا إجتماعيا |
Edward Bloom hakkında söylenecek tek şey sosyal olduğudur ve insanlar onu severdi. | Open Subtitles | إذا كان هناك شيئا واحدا يمكن أن تقوله حول إدوارد بلوم فهو أنّه كان شخصا إجتماعيا والناس يميلون إليه |
Edward Bloom hakkında söylenecek tek şey sosyal olduğudur ve insanlar onu severdi. | Open Subtitles | فهو أنّه كان شخصا إجتماعيا والناس يميلون إليه ذات ليلة، كان عائدا من جولة علي الطريق استمرت لثلاثة أسابيع |
Tamam, şimdi sosyal olmayı becerememiş dâhimiz tamamı kendisine tahsis edilen çekici bayanlarla aynı odada. | Open Subtitles | لدينا الآن عبقري منعزل إجتماعيا في غرفة مليئة بفتيات جذابات متوسطات العمر |
Eğer sosyal saldırganlaşmayı yaratan koşulları tamamen yok ederseniz var olamaz adamın biri diyor ki :"dinleyin ,bunlar doğuştan mı?" | Open Subtitles | إذا قضيت على الظروف التي توّلد ما يطلق عليه السلوك الغيرلائق إجتماعيا, لا وجود له. |
Gerek yok ki. Bu adam sosyal açıdan marifetli. | Open Subtitles | ليس ضروريا ان يكونوا هذا الرجل محترف إجتماعيا |
Kurbanlarını gündüz vakti, halka açık parklardan kaçırması sosyal olarak başarılı olduğunu ve tehdit oluşturan bir görüntüsü olmadığını ifade ediyor. | Open Subtitles | إنه يختطف ضحاياه من حدائق عامة في وضح النهار و ذلك يشير لنا أنه كفء إجتماعيا يتلائم مع الناس,يبدو مسالم |
sosyal açıdan acıyı sindirmenin kabul edilebilir süresi var ve bu sona yaklaşıyor... | Open Subtitles | أدرك ان الوقت المقبول إجتماعيا للغرق بالأحزان يقارب على النهاية و |
En sosyal olan öğrencilerdir. | Open Subtitles | الطلاب هم الأكثر نشاطا إجتماعيا على الإطلاق |
Andy'yi gecenin bir yarısı cezbedebilecek yetenekteydi bu da sosyal olarak yetenekli hatta kurbanın ailesini tanıyor olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | كان قادرا على إستدراج آندي خارج منزله بمنتصف الليل مما يشير لكونه متطور إجتماعيا أو قد يكون يعرف عائلة الضحية |
Çok az sosyal etkileşim içeren bir iş sahibi ama bu başkalarını farkedilmeden gözlemlediği yerde pozisyon almasını sağlıyor. | Open Subtitles | سيكون لديه عمل يتضمن إحتكاكا إجتماعيا قليل جدا لكنه يضعه بموقف يمكنه من مراقبة الاخرين دون أن يلاحظوه |
Çünkü sosyal ve duygusal bakımdan çok alttalar. | Open Subtitles | ليكون صديقا له لأنهم أقل منه مستوى إجتماعيا و عاطفيا |
Yani açık konuşuyor, sosyal açıdan becerikli ve tehdit edici görünmüyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يتكلم بوضوح بارع إجتماعيا, و يبدو أنه شخصيه غير مُهدِده |
Kadın asosyal. | Open Subtitles | إنها ضائعة إجتماعيا |
Hapishanenin psikolojik değerlendirmesi onu, vahşi, yüksek derecede zeki bir sosyopat olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | الآن المقيّم النفسي للسجن وصف (غيتس) بالـ"وحشي" "ومعتل إجتماعيا في غاية الذكاء" |