Bir tanesi yahudiyle evlendi, diğeri de baskın bir lezbiyen. | Open Subtitles | إحداهنّ تزوجت يهودي والأخرى سحاقية تتشبه بالرجال |
Bir tanesi Afrikalı görünen isim, bir tanesi de normal olacaktı. | Open Subtitles | حسنٌ، إحداهنّ تحمل اسماً أفريقياً مستعاراً والأخرى اسم عاديّ |
İkisinin de yanyana olduğu zaman ikisi de mi seçeceğin kişidir önce Biriyle sonra diğeriyle mi olacaksın? | Open Subtitles | لكن إحداهنّ تكون لجنبك أم أنكّ التقيت بالسيدة الأولى أولاً؟ |
Bunlardan Biriyle bir su tankında dokuz ay geçireceksin. | Open Subtitles | إحداهنّ ستعلق معها داخل صهريج ماء لمدّة 9 أشهر |
İçlerinden biri kepimi istedi üzerine Macar renklerini iğneledi ve elime bir ilan sıkıştırıverdi. | Open Subtitles | طلبت إحداهنّ قبعتي العسكرية علّقت ألوان هنغاريا الوطنية عليها وأقحمت منشورًا في يدي |
Ya içlerinden biri bir şekilde kaçtıysa? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ إحداهنّ فرّت بطريقة ما و... و... |
Bir tanesi de beni değiştirmişti. -Hep böyle değildim. | Open Subtitles | لقد تغيّرت من قبل إحداهنّ أيضاً، لم أكن دائماً مثل هكذا |
Kopya çekmiyorlar. Bir tanesi bir yere gidiyor. | Open Subtitles | إنهنّ لا يقمن بالغش إحداهنّ تتحرّك |
Ve sonunda bir tanesi Travis'i senin fişini çekmeye ikna edecek. | Open Subtitles | ثمّ إحداهنّ ستُقنعُ (ترافيس) ليُخرجَ انبوبَ تغذيتكِ. |
! - Bir tanesi yamulmuş gibiydi. | Open Subtitles | ،(حـزن) يا - يبدو أن إحداهنّ كانت خارجةً من مكانها - |
Sana söylemem gereken bir şey var. Biriyle çıkıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أخبرك أنني أقابل إحداهنّ. |
Biriyle beraberim. | Open Subtitles | حسناً، أواعد إحداهنّ. |
Biriyle çıkmaya başladım sayılır. | Open Subtitles | بدأتُ... تقريباً... بمواعدةِ إحداهنّ |
- Biriyle görüşüyorum. | Open Subtitles | . إنّي أواعد إحداهنّ |
Çoğunuzun tanıdığını düşündüğüm Biriyle, tanıştırmak istiyorum. | Open Subtitles | أود منكم أن تقابلوا إحداهنّ والتي (أعتقد أن معظمكم يعرفها، (نينا سيمون. |
- Biriyle tanıştım. | Open Subtitles | -قابلتُ إحداهنّ . -هذا عظيم . |
İçlerinden biri suyun oradaki bir grup köleyle birlikte kaçtı. | Open Subtitles | فرّت إحداهنّ... برفقة زمرة من العبيد عند المسقى |