| Bence şu an Scott'a neler olacağını bilseydi oldukça öfkelenirdi. | Open Subtitles | وأعتقد أنها إذا علمت بما يحدث له فستكون غاضبة للغاية. |
| Yalnız Çocuk'un o kadar yalnız olmadığını bilseydi ne yapardı acaba? | Open Subtitles | شاهدناها منفردة؟ اتسائل إذا علمت بأن الفتى والوحيد لم يعد فتاً وحيدأً بعد الآن |
| Tanrılar planımızı öğrenirse, Sonuçları bizim için çok acı olur. | Open Subtitles | إذا علمت الآلهه العليا بما ندبره فسيدفع كلانا الثمن |
| Eğer onu öldürüp sonra hayata döndürmenin beyin yıkama teknolojisini yenmenin tek yolu olduğunu bilseydim her şeyimle size destek çıkardım. | Open Subtitles | إذا علمت بأن قتله ومن ثم إعادة إنعاشه كانت الطريقة الوحيدة للتغلب على تقنية غسل الدماغ لكنت دعمتك فيما كنت تفعله |
| İçişlerinin bir dava hazırlığı içinde olduğunu bilseydin ne yapardın? | Open Subtitles | ماذا شتفعل إذا علمت أن شرطة لوس أنجلوس لديها قضية ضدك? |
| Yarın olacakları bilsem gevşeyebilirdim. | Open Subtitles | قد يمكننى أن أستريح إذا علمت ماذا سيحدث غدا |
| Eğer bunları bilseydi asla büyü yapmayı denemezdi. | Open Subtitles | إذا علمت بشأن هذا لم تكن لتجرب التعويذة ابداً |
| Eğer annen neyin peşinde olduğunu bilseydi, hasta olurdu. | Open Subtitles | إذا علمت والدتك ما وصلت له كانت لتمرض |
| Eğer burada olduğumu bilseydi, beni öldürürdü. | Open Subtitles | إذا علمت بأني كنت هنا, ستقتلني! |
| Annem ne yaptığımızı bilseydi... | Open Subtitles | ـ إذا علمت أمي بما نفعله؟ |
| Annem bu yaptıklarımızı bir bilseydi... | Open Subtitles | ـ إذا علمت أمي بما نفعله؟ |
| Karın Kristen'ı bilseydi, seni terk ederdi, doğru mu? | Open Subtitles | إذا علمت زوجتكَ حول (كريستين) فسوف تهجركَ ، صحيح؟ |
| Evlendikten sonra Rhea aranızı yaptığımı öğrenirse evlendikten sonra ona evli olduğumuzu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | إذا علمت ريها أنني ألاقي بينكما بعد الزواج هل بإمكاني أن أقول لها أننا متزوجين ؟ |
| Peki kıskanç Lori bunu öğrenirse ne olur? | Open Subtitles | إذا ماذا سيحدث إذا علمت لوري شديدة الغيرة؟ |
| Başka aileler öğrenirse sorunun benim ajansımda olduğunu düşünürler. | Open Subtitles | إذا علمت العوائل الأخرى سيعتقدون أن وكالتي هي المشكلة |
| Resim yazısı yarışması istediğinizi bilseydim daha zor bir şey çizerdim. | Open Subtitles | إذا علمت أنكم ستجعلونها مسابقة للتعليقات لكنت رسمت رسمة صعبة أكثر |
| Yani ailemizi harap edip profesyonel bir kaltakla kaçacağını bilseydim mi diyorsun? | Open Subtitles | تقصد, إذا علمت أنه سيمزِّق عائلتنا الصغيرة ليهرب مع هذه السارقة المحترفة |
| Canım cicim işlerinin bu görevin bir parçası olduğunu bilseydim kesinlikle hayır derdim. | Open Subtitles | يالتقزز، إذا علمت أن ذلك التقزز سيكون جزءًا من العملية لكنت رفضت الإنضمام |
| Fazladan 10 yılımız... 20 yılımız 50 yılımız daha olduğunu bilseydin ne yapardın? | Open Subtitles | ماذا كنت لتفعل إذا علمت أن لديك 10 سنوات أخرى ؟ ـ 20 سنة ـ 50 سنة ؟ |
| En iyi arkadaşımsın. Bir şey bilseydin bana söylerdin. Değil mi? | Open Subtitles | بصفتك صديقي المفضل، إذا علمت شيئاً كنت ستخبرني، صحيح؟ |
| Eğer kraliçe olduğumu bilseydin, bununla yaşar mıydın? | Open Subtitles | إذا علمت أنني الملكة. هل كُنت لتقوم بهذا؟ |
| Kardeşini kimin öldürdüğünü bilsem bile sana söyleyeceğimi nereden çıkardın? | Open Subtitles | و إذا علمت من هو قاتل أخيك ماالذى يدفعك بالإعتقاد أنى سأخبرك ؟ |
| Neye benzediğini bilsem yardımı olur. | Open Subtitles | حسناً , سيُجدى ذلك إذا علمت ما أبحث عنه |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 