Moral verdiğin için sağ ol. Ama Sakıncası yoksa şu işe dönmek istiyorum. | Open Subtitles | أشكرك لهذا الحديث المؤثر ، لكنى أرغب فى العودة لعملى إذا لم تمانع |
Sakıncası yoksa bir şey soracağım efendim. Başkana ne diyeceksiniz? | Open Subtitles | إذا لم تمانع سؤالي يا سيدي ماذا سوف تقول للرئيسة؟ |
Sakıncası yoksa polis doktorunu çağırmak istiyorum. | Open Subtitles | ، أود في إستدعاء طبيب الشرطة إذا لم تمانع طبيب الشرطة ؟ |
Peki, senin tavrın nedir, Sakıncası yoksa söyler misin? | Open Subtitles | وماالذي ستفعله إذا لم تمانع بأن تخبرني ؟ |
Eğer şimdi izin verirsen, bekâret kemerimin anahtarlarını alayım. | Open Subtitles | الآن, إذا لم تمانع.. أود أن أستعيد مفتاح درع عذريتي! |
Sakıncası yoksa birkaç soruyla başlamak istiyorum. | Open Subtitles | لدي بعض الأسئلة نود البدء بها إذا لم تمانع |
Tartışmaya katılmak istiyorum, Jimmy, Sakıncası yoksa. | Open Subtitles | أنا أوَدُّ أَنْ أجاوب عن ذلك، يا جيمي، إذا لم تمانع |
Ben sadece merak Sen bana soruyorsun Sakıncası yoksa, bu veliler ile ne istiyorsun? | Open Subtitles | .. أنا فقط فضولي ماذا تريد بكل هؤلاء الحراس إذا لم تمانع سؤالي ؟ |
Sakıncası yoksa sormak istiyorum, geçitten yabancı yaşam formları getirmek akıllıca mı? | Open Subtitles | إعذرني سيدي إذا لم تمانع سؤالي هل من الحكمة , إحضار شكل حياة فضائي عبر البوابة |
Eh, Sakıncası yoksa... Nola ve ben... programınla ilgili bazı noktaları tartışmak istiyoruz. | Open Subtitles | إذا لم تمانع هناك بعض النقاط التي علينا مناقشتها |
Sakıncası yoksa biraz kalmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا لم تمانع أفضل البقاء هنا على الأقل حتى نجري اتصالاً |
Sakıncası yoksa hastamla bir dakika görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا لم تمانع أريد دقيقة للتشاور مع مريضي |
Sakıncası yoksa Beş Poundu Geri İstiyorum | Open Subtitles | أود أن أسترجع الــ 5 جنيهات خاصتي , إذا لم تمانع لماذا ؟ |
Sakıncası yoksa beş poundumu geri istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أسترجع الــ 5 جنيهات خاصتي , إذا لم تمانع |
Sakıncası yoksa, sanırım geleceğim. | Open Subtitles | إذا لم تمانع أعتقد أني أرغب بالقدوم معكم |
Sakıncası yoksa birkaç soru sormamız gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج فقط أن أسألكَ عدةَ أسئلة إذا لم تمانع |
Bak, bu evde daha fazla kalacağımı zannetmiyorum eğer Sakıncası yoksa, yalnız kalmak isterim. | Open Subtitles | انظر, لا أعرف إذا ماكنت سأبقى في المنزل مدة أطول لذا إذا لم تمانع أود أن اكون مع نفسي |
Benim Sakıncası yoksa bir süre için gözlerimi kapatmam gerekiyor. | Open Subtitles | ... انا أظن بأنني سأغلق عيني للحظة إذا لم تمانع |
Eğer Sakıncası yoksa burada biraz uzanacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنني سأستلقي هنا فحسب لبضع دقائق إذا لم تمانع |
Patron, izin verirsen, kardeşimi bulup buradan gitmek istiyorum. | Open Subtitles | يا زعيم، إذا لم تمانع أرغب حقاً بإيجاد أخي والخروج من هنا! |
Eğer sizin için sorun olmazsa, Bay Thorn. | Open Subtitles | إذا لم تمانع سيد ثورن أريد أن أساعدك باكتشاف ما حدث |