ويكيبيديا

    "إصرار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ısrar
        
    • azmi
        
    • ısrarı
        
    • ısrarcı
        
    • kararlı
        
    • ısrarcıdır
        
    • kararlılık
        
    • çeşit tutarlılık
        
    Buna ek olarak, bir adamın var olan borcunu kapatması için ısrar etmeden daha da çok borçlanmasına izin vermenin akıllıca olmadığını da anlıyor musunuz? Open Subtitles وأيضاً ترى من الحكمة أن تدع رجلاً يصل حتى الآن إلى دين دون إصرار أولاً أن علي تسويته للمدين
    Affedersiniz Majesteleri ama General Murray'in oyalanarak vakit kaybetmemiz konusunda niye ısrar ettiğini hiç mi hiç anlayamıyorum. Open Subtitles معذرة يا سموك لكن حبذا بي لا أفهم سبب إصرار اللواء موري على تضيع وقتنا في التلكأ
    Her neyse, 10 yaşındaki çocuğun azmi. Bana onu hatırlatıyorsun. Open Subtitles على كلٍ، إصرار بني العشر سنوات إنّك تذكرني بها
    Dr. Fletcher'ın, onun bukalemun dönemindeki.... davranışlarından sorumlu tutulamayacağındaki ısrarı... işe yaramaz. Open Subtitles بغض النظر عن إصرار الدكتورة فليتشر أنهلايمكن.. اعتباره مسؤولا عن تصرفاته عندما يكون متحولاً.. إلاأنهلم يتمالالتفاتلها.
    Sonra da laf arasında, karısının öğleden sonra trenle gitmek konusunda ısrarcı olduğunu ve tiyatroya gelemeyeceklerini belirtir. Open Subtitles وبعد ذلك، إصرار زوجة على مغادرتهم على متن القطار بعد الظهر ولن يحضروا المسرح
    Nasıl başarıyor bilmiyorum ama, o çok kararlı bir genç kız. Open Subtitles إنها فقط فتاة عنيدة لها إصرار. لا أعلم من أين أتت بهذا
    - Öyle mi? Ve kafasına koyduğunu yapma konusunda da ısrarcıdır. Open Subtitles و لديهن إصرار عندما .يضعن شيء فى عقولهن
    Birisini 40 defa bıçaklamak, zaman, gayret ve kararlılık ister ve bu da geçmişinde yaşadığı bir travmayı belirtir. Open Subtitles الوقت و الجهد اللازمين لطعن شخص 40 مرة ذلك يتطلب إصرار من النوع الذي يشير لشخص تأثر بصدمة سابقة
    -Eh, bu da bir çeşit tutarlılık! Open Subtitles هذا إصرار هذا صحيح
    Tabi eğer bayanlar kur yapılması için ısrar etmezlerse. Open Subtitles إلا في حالة إصرار الفتيات على ذلك
    Miami güneşi altında günde üç kez işkence, mükemmellikte ısrar. Open Subtitles قسوة ثلاثة أيام تحت شمس "ميامي"، إصرار على الكمال.
    Bir de şırfıntı Mab'in Disney karakterleri gibi giyinmemiz için ısrar etmesi var tabii. Open Subtitles لذلك السبب، وبسبب إصرار تلك السافلة (ماب)، علي أن نرتدي ثيابا أشبه بشخصيات (ديزنى) اللعينة!
    Savaşçı kimisinin azmi her şeyin üstesinde gerçekten de! Open Subtitles إن إصرار المحارب لأمرٌ عجيب
    - 10 yaşındaki çocuğun azmi. Open Subtitles إصرار بني العشر سنوات
    Burada, Roma Senatosu ve halkının ısrarı üzerine alçak gönüllülükle... kabul ediyorum büyük cumhuriyetimizin bu en yüksek makamını. Open Subtitles إصرار مجلس الشيوخ وشعب روما... أقبل بتواضع ... أعلى منصب جمهوريتنا العظيمة.
    - Peki kadının aklını kaçırmadığını söylemedeki ısrarı? Open Subtitles ماذا عن إصرار المرأة بأنها ليست مجنونة؟
    Ama gerçek olan şu, Cochran Mossad tarafından eğitildiğinde ısrarcı. Open Subtitles ولكن ما هو مصداقية هو إصرار كوكران
    Kendine güvenen ve kararlı bireyler olmuşlar. Ve benim için önemli olan, sizin için de yani, şimdi-odaklı olmaları yerine gelecek-odaklı olmaları. TED كانوا واثقون من أنفسهم و ذوي إصرار. والمهم بالنسبة لي اليوم، والمهم لكم، أنهم كانوا يركزون علي المستقبل بدلا من التركيز علي الحاضر.
    Kafasına koyduğunu yapma konusunda da ısrarcıdır. Open Subtitles و لديهن إصرار عندما .يضعن شيء فى عقولهن
    Erkeklerde "kararlılık" olarak etiketlenmeli. Open Subtitles الذي يَكُونُ إعتبرَ " إصرار " في a رجل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد