Yurt dışında okunacak 3. sene yerine, ıslah evlerine yolculuk yapıyorlar. | TED | وتكون أول سنة لهم في الخارج رحلة إلى منشأة إصلاحية تديرها الدولة. |
Bir ıslah kurumunda on yıllık bir cezaya mahkum edildim. | TED | حكم علي بعقد من العقاب في مؤسسة إصلاحية. |
Çalıntı mal bulundurma suçundan dört yıl Five Points Cezaevi'nde hapis yatmış. | Open Subtitles | ، لقد سُجن لمدة 4 سنين في سجن إصلاحية التقاطعات الخمس لحيازته على ملكية مسروقة |
- Decatur Cezaevi'ne gibi görünüyor. | Open Subtitles | على مايبدو أنّنا ذاهبين إلى إصلاحية ديكتر |
Tamam, devlet Hapishanesi olduğumuzdan dolayı böyle bir kayıt yok ve bir çeşit istisnai bir durumla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | حسناً، هذا لأننا هيئة إصلاحية و موقفنا فريد من نوعه |
Maillere bakarsak, Michigan Eyalet Hapishanesi'ndeki mahkumlar da buldu. | Open Subtitles | إستنادا إلى بريدي الإلكتروني هناك عدد من النزلاء في إصلاحية ولاية ميشجان وجدوها |
St. Joseph Islahevi'nin başhemşiresi, aciz kulunuz. | Open Subtitles | مديرة في إصلاحية القديس جوزيف خادمتك المتواضعة |
Fakat, siz bir eyalet hapishanesinde federal bir nezaket istiyorsunuz. | Open Subtitles | لكنكم تطلبون مجاملة الفيدراليين في إصلاحية الولاية |
30 Haziran 2006'da, Sandra bir kadın cezaevine, Beth ise bir çocuk ıslah evine gönderilmiştir. | Open Subtitles | في يوم 30 يونيو 2006 ، تم إرسال ساندرا إلى إصلاحية النساء الفيدرالية و تم إرسال بيث الى مركز إعتقال الشباب |
Bu demek oluyor ki eğer bunu ciddiye almazsan, ...mahkemeye geri dönersin, ...ve çocuk ıslah evine gönderilirsin. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه إذا كنت ترفض أن تأخذ على محمل الجد ، سوف يعود إلى المحكمة وسوف يتم إرسالها إلى إصلاحية. |
Son dört yılını Tallahassee ıslah evinde geçirmiş. | Open Subtitles | قضت أربع سنوات في إصلاحية "تالاهاسي" النسائية |
Ve belagatli bir şekilde, ıslah tesisinde bulunan bir beyefendi tarafından yazılmış bir mektup aldım. | Open Subtitles | وأنا حصل عليها هذه الرسالة مكتوبة ببلاغة- من رجل نبيل في إصلاحية. |
22 ay Monroe Cezaevi'nde ağırlaştırılmış suç sebebiyle yatmış. | Open Subtitles | أنه من نوع الأشخاص المحكوم عليهم بقضاء 22 شهر في إصلاحية مونرو لجناية الاعتداء المشدد |
Belki devlet "Cezaevi" isminden kurtularak... kimsenin cezalandırılamadığını kabul ediyordur. | Open Subtitles | رُبما بالتخلُّص من "كلمَة "إصلاحية تعترفُ الولاية أخيراً بأنَّ لا أحَد قد تمَ إصلاحُه |
"İş geçmişi" bölümünde şunu görüyorum: "1959'den 1976'ya kadar, Joliet Eyalet Hapishanesi". | Open Subtitles | أرى أنك كتبت تحت كلمة "صاحب عمل" "من 1959 إلى 1976، مركز إصلاحية جولييت" |
Rockford Hapishanesi'nden bugün şartlı tahliye edildi. | Open Subtitles | أطلق سراحها مِنْ إصلاحية "روكفورد" بعد ظهر اليوم |
Heidi Partridge, Dandridge Islahevi'nde yargılanmayı bekliyor. | Open Subtitles | هيدي بارتريدج بإنتظار محاكمتها في مرفق إصلاحية داندريدج |
Fakat, siz bir eyalet hapishanesinde federal bir nezaket istiyorsunuz. | Open Subtitles | لكنكم تطلبون مجاملة الفيدراليين في إصلاحية الولاية |
Mahkeme sonuç olarak sana Illinois Ceza İnfaz Kurumu Çocuk Adalet Bölümü'nde asgari 120 gün ceza veriyor. | Open Subtitles | المحكمة هنا تحكم عليك بالحد الأدنى وهي الحبس لمدة 120 يومٍ في إصلاحية إيلنوي قسم الأحداث |
- Kuzeydoğu Illinois Cezaevinde gardiyanım. | Open Subtitles | أنا حارس في شمال شرق مركز إصلاحية إلينوي |
8 ay boyunca Ohio Kız Islahevinde kalmışsın. | Open Subtitles | . لقد حصلتى على ثمانية أشهر كعقوبة فى إصلاحية أوهايو للفتيات |
Dün gece, Tokyo'da bir hapishanede, acımasız cinayetlerden dolayı mahkum edilmiş olan 32 yaşındaki Kurotsuka Naoki, ani bir kalp krizinden dolayı öldü. | Open Subtitles | ليلة الأمس كوروتسوكاياما ناوكي يبلغ من العمر 32 سنة مات فجأة من نوبة قلبية في مؤسسة إصلاحية غرب طوكيو |
Bu delikanlıyı St. Fereol ıslahevinden buraya getirmeye karar verdik. | Open Subtitles | لقد قررنا إحضار هذا الولد من إصلاحية فيريول |