Arkadaşlarım ve ben uzun zamandır bir medya transferi üzerinde çalışıyoruz | Open Subtitles | أنا وأصدقائي كنا نخطط لعمل نظام توصيل إعلامي منذ زمن طويل |
İzninizle, Kutsal Babamız, söylediğiniz şey düpedüz bir intihar, medya intiharı. | Open Subtitles | إذا سمحت لي، مالذي تقترحه ليس أقل من انتحار، انتحار إعلامي |
Ulusumuzun yakıt beslemesi 1/8 oranında azalacağı şeklinde bilgi aldım. | Open Subtitles | لقد تم إعلامي أن حوالي ثمن مخزوننا النفطي قد يكون تضرر |
Bana, en az iki yıl üniforma giyeceğim söylendi. | Open Subtitles | لقم تم إعلامي أنني سأبقى باللباس لمدة سنتين كأقل مدة |
Asla resmen kovulmadım. Bana söylemeden gittiler. | Open Subtitles | غير رسمي بتاتاً يوماً، نست وكالة إعلامي بانتقالها |
Elbette, tüm Haber kaynakları kesildi, ama benim kaynağım çok kesindi. | Open Subtitles | بالطبع، هناك تعتيم إعلامي كلي لكن مخبري كان بسيط جدا |
Bir Numara, beni gelişmelerden haberdar et. Ve, ah, Geordi onu monte et. | Open Subtitles | يا رقم واحد، واصل إعلامي بالمستجدات و، (جوردي)، أعد تجميعه. |
Profesyonel fotoğrafla ilgili hiçbir şey bilmiyorum, basın sözcüsüyüm ben. | Open Subtitles | لا أعلم شيء عن التصوير الإحترافي أنا مجرد ملحق إعلامي. |
Çok konuştuğumla ilgili bilgilendirildim zaten. | Open Subtitles | لقد تم إعلامي بهذا بأني تحدثت بالفعل كثيرا |
Bu teknoloji milyarderleri, bir medya kuramcısından kıyamet günü sığınaklarının yeri için tavsiye istiyorlardı. | TED | مليارديرو التكنولوجيا هؤلاء كانوا يطلبون نصيحة خبير إعلامي عن مكان بناء ملاجئهم في حالات الكوارث |
Günümüzde medya giderek sosyalleştiği için yeni kullanım alanları, insanların beraberlik duygusunu benimsedikleri her yerde ortaya çıkabiliyor. | TED | الإبتكار قد يحدث في أي مكان وبعض الناس يستعبطون على الأفكار وكلنا في هذا إذا نحن نبدأ برؤية أفق إعلامي |
Yine de, onaylamadan önce, Bernie, eğlence sektöründen biriyle daha fazla medya ilgisi çekmemiz gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | على أية حال، قبل أن نؤكد بيرنيس تشعر استحواذنا على إنتباه إعلامي أكثر مع شخص من الشركة الترفيهيه |
Dışarıda medya sirki var aptalca bir şey söylemeni istemem. | Open Subtitles | في الخارج سيرك إعلامي ولا أريد أن تتفوه بأي قول غبي |
Ona karşı şimdi hareket edersek, medya çıldırır. | Open Subtitles | إذا تحركنا ضده الآن فسنجازف بسيرك إعلامي |
Teşkilatta medya yasağı var sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن هناك تعتيم إعلامي معمم على كل المركز |
Şehirdeki tüm medya kuruluşlarının istediği bir bilgi var elimde. | Open Subtitles | لدي معلومات كل مخرج إعلامي في البلدة يرغب بها |
Daha çok bilgi edinene dek basının bu konuda tek kelime duymasının yasak olduğu söylendi. | Open Subtitles | لقد تم إعلامي أن الصحافة لا يمكنها أن تعرف أي شيء عن هذا |
basın toplantısıyla ilgili bilgi almam gerekiyor. | Open Subtitles | أريدُ إعلامي حين يحين موعد المؤتمر الصحفي. |
Bana üçüncü kattan düştüğü söylendi. | Open Subtitles | لقد تمَّ إعلامي أنها سقطت من الطابق الثالث |
Olmaz, yapamazsın. Yaşadığımız onca şeyden sonra sebebini söylemeden bu kapıdan çekip gidemezsin. | Open Subtitles | كلّا، بعد كلّ ما خضناه معًا، فلن تخرج من هذا الباب إلّا بعد إعلامي بالسبب. |
Hayır sen bekarsın, flörtün bir çağrı cihazı ile ilgili işi için Haber vermeden sana geliyor. | Open Subtitles | والآن أنت أعزب فتقصدني هنا من دون إعلامي لمعرفة المتطلبات القانونية لحجز جهاز نداء |
Beni haberdar edin. | Open Subtitles | استمر في إعلامي بما يُستجد. |
Kendisinin basın güvenlik belgesi var. PDA'nıza fotoğrafını yolluyoruz. | Open Subtitles | لديها تصريح أمني إعلامي إننا نقوم بإرسال صورة لمساعدك الرقمي |
Olivia Dunham'ı nasıl tutukladığın hakkında bilgilendirildim. | Open Subtitles | تم إعلامي بالطريقة التي جلبت بها (أوليفيا دونام). |
Bu lokavt, medyanın bizim eğitmenlik yeteneklerimizi sorgulamasına yol açtı. | Open Subtitles | هذا الإغلاق سبب اهتمام إعلامي سلبي يتساءل عن قدراتنا كمدرسين |