ويكيبيديا

    "إقناعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ikna etmeye
        
    • inandırmaya
        
    • beni ikna
        
    • ikna etmek
        
    • ikna et
        
    • inandırmak
        
    • ikna etmene
        
    • ikna etmeyi
        
    • için kandırmaya
        
    Baş editör bana uzun bir konuşma yaptı, içimde, yüzücü hayatımla ilgili bir kitap olduğuna beni ikna etmeye çalıştı. TED جلس معي رئيس التحرير وقام بالتحدث معي لمدة طويلة، محاولاً إقناعي أن هناك كتاباً في داخلي. عن حياتي كسباحة.
    Ya dersi erken bitirdiğinize beni ikna etmeye çalışırlarsa? Open Subtitles ماذا إن حاولوا إقناعي بإنك تركتيهم وغادرت ليلاً
    Umarım beni notu değiştirmeye ikna etmeye gelmemişsinizdir. Open Subtitles اؤجو ان لا تكونوا هنا لتحاولوا إقناعي لتغيير درجات ألي
    Evet, öyle. Daha bugün beni, bu evin perili olduğuna inandırmaya çalıştı. Open Subtitles إنها فقط نكتة، فقد حاولت هذا الصباح إقناعي بأن هذا البيت مسكون.
    Şimdi tek yapman gereken beni yalan söylemediğine ikna etmek. Open Subtitles الان كل ما عليك فعله هو إقناعي انك لا تكذب
    Tüm söylebildiğimiz, sen gayet iyi durumdasın, yani hemen... İyi olduğuma ikna etmeye çalışma beni, Carson. Open Subtitles . أنت في حالة جيدة . توقف عن محاولة إقناعي حول أنني بخير
    Sen de beni dünyadaki kadınların deli olmadığına ikna etmeye çalışırsan olur. Open Subtitles إن حاولتي فقط إقناعي أن هناك امرأة في العالم غير مجنونة
    Beni ilgilendirmez, beni ikna etmeye çalışmak zorunda değilsin. Open Subtitles إنه ليس عملي ليس من الضروري أن تحاولي إقناعي
    Beni geri adım atmam konusunda ikna etmeye çalışacaksan, nefesini boşa harcama. Open Subtitles إن كنتَ تحاول إقناعي بالتنحّي مجدّداً فلا تضيّع أنفاسك
    Beni bunu yapmam gerektiğine ikna etmeye mi çalışıyorsun? Open Subtitles أتحاول إقناعي بأنه يجدر بنا ألا نقوم بذلك؟
    Yerde yatarken, ...bir yandan kanarken, beni elinde delil olduğuna ikna etmeye çalıştı. Open Subtitles وعندما كان ممددا وهو ينزف، حاول إقناعي بأنّ لديه دليل،
    Keşke çuvalladığını kabul etsen de bunun önemsiz olduğu konusunda ikna etmeye kalkmasan. Open Subtitles وأتمنى أن تعترف بإنّك أفسدت الأمر بدلاً من محاولة إقناعي إنه ليس شيء مهم
    Travma sonrası stres sendromu yüzünden delirdiğime inandırmaya çalıştı beni. Open Subtitles حاولت إقناعي أنني سأجن بسبب أعراض الإجهاد ما بعد الصدمة
    Bütün gece beni kristal top okuyucularına inandırmaya uğraştı. Open Subtitles طوال الليل تحاول إقناعي أن الحمقى الذين يستخدمون الكرات البلوريه هم
    Topeka'daki 12 yaşındaki bir çocuk beni elinde iki Oğlan olduğuna inandırmaya çalışıyor. Open Subtitles طفل في ال12 من توبيكا يحاول إقناعي أن أوراقه هي الأقوى.
    Başta Bayan Sumiko bile beni ikna etmek için para vermişti. Open Subtitles حتى السيدة سوميكو حاولت في البداية إقناعي بالمال
    Ben seni onu sevmen için ikna edemem... Sen de beni ikna edemezsin. Open Subtitles لا أستطيع إقناعك بحبه ولا تستطيعي إقناعي أيضا
    O zaman kalmana izin vermem için ikna et beni. Open Subtitles عندها إذاً يفضل بك إقناعي لم يجدر بي السماح لك بالبقاء
    Ben sarhoşum ama bu adam ya Amerika'nın en adi herifi ya da Amerika'nın en adi herifi olduğuna beni inandırmak istiyor. Open Subtitles أنا ثملة، و هو إما أكبر وغد في أمريكا... أو انه يحاول إقناعي بأنه أكبر وغد في أمريكا...
    beni ikna etmene gerek yok. Open Subtitles ليس عليك إقناعي هذه هي أنواع الظلم الموجودة في أنظمة وقوانين ألاباما
    Beni WWW için bir Browser yazmam için ikna etmeyi denedi. Çünkü henüz bahsettiği system grafik, font veya mizanpaj gibi hiçbir unsur içermiyordu. Sadece düz text idi. TED وحاول إقناعي بأن أصمم المتصفح الخاص به، لأنه نظامه لم يكن يحتوي على غرافيك أو خطوط أو تصميم أو أي شيئ كان نصا خالصا فقط.
    Tiyatro yapımcısı ve beni yeni gösterilerinden birinde yer almam için kandırmaya çalıştı. Open Subtitles إنه منتج مسرحي، حاول إقناعي أن أشارك بإحدى عروضه الجديدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد