ويكيبيديا

    "إلى أشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeylere
        
    • şeylerin
        
    Düşüncelerimizi ne zaman otele geri döneceğiz gibi daha önemli şeylere yoğunlaştıralım. Open Subtitles لنحوّل مناقشتنا إلى أشياء أكثر أهمية عندما نعود للفندق أريد غرفة لوحدي
    Bunun adı senkrotron radyasyonu ve bu normalde proteinler gibi şeylere bakmak için kullanılıyor. TED ويسمى هذا الإشعاع السنكروتروني، ويتم استخدامه عادة للنظر إلى أشياء مثل البروتينات و ما شابه.
    Örneğin, kurudukça bitkinin anatomisindeki değişim ve ince yapı gibi şeylere bakarız. TED مثلا ننظر إلى أشياء مثل التغيرات في الهيكل الداخلي للنبات عندما يجف وبنائه الخارجي.
    Güçlü bir antioksidan, diğer şeylerin yanı sıra, kanseri yok etmekte kullanılır. Open Subtitles غني بمضادات الأكسدة، و استخدم لكظم السرطانات، بالإضافة إلى أشياء اخرى عديدة
    Başka güzel şeylerin de başlangıcı olabilir ama aynı zamanda sefalete, umutsuzluğa, büyümenin engellenmesine ve erkekte memeye neden olur. Open Subtitles وقد يكون بوابة إلى أشياء جميلة ولكنه قد يقود إلى الفقر، اليأس، تقزم المراهقة، يكبر ثديين للرجُل أيضاً
    Fakat aynı zamanda, tabii ki bu süreç yepyeni şeylere yol açacak. TED ولكن في الوقت نفسه، بالطبع، سيقود التقدم إلى أشياء جديدة كليًا.
    Yani, bu bir açıdan yapıyı hesaplama olarak düşünme ve bilgi şeklindeki yapı bu gibi başka şeylere yönlendiriyor. TED إذن، هذا النوع من التفكير حول البنية كحساب والبنية كمعلومة يقود إلى أشياء أخرى، مثل هذه.
    Ve eğer rahatsız olursa, insanları acayip şeylere çevirebilir. Open Subtitles وإذا ثار غضبه استطاع تحويل البشر إلى أشياء مشوّهة.
    Pek çok insan güvenebileceği şeylere ve insanlara sarılır. Open Subtitles المعظم يلتفتون إلى أشياء و أشخاص لا يثقون هم بهم
    Bu adanmışlığın iyi şeylere yol açmayacağını söyledim. Open Subtitles قلت له أن الإهداء من شأنه أن يؤدي إلى أشياء غير جيد ة
    Ben şu an tamamen farklı şeylere yoğunlaştım, harika şeylere. Open Subtitles تفكيري متجه إلى أشياء أُخرى ، أشياء رائعة
    Yeni şeylere maruz kaldığında bu çok normal. Open Subtitles إنه من الطبيعي جداً عندما تتعرض إلى أشياء جديدة.
    Usman Riaz: Evet, o ilkiydi. Sonra -- O öğrendiğim ilk şeydi, sonra başka şeylere ilerlemeye başladım. TED عثمان رياز: نعم، ذلك كان أول واحد. ثم - كان ذلك أول شيء تعلمته، وبعد ذلك بدأت أتقدم إلى أشياء أخرى.
    Bunların hepsini birlikte kredi raporlarına, sigorta primlerine, tahmini polislik sistemi gibi şeylere, hüküm rehberlerine dönüştürüyoruz. TED وغيّرنا هذه البيانات معا إلى أشياءٍ مثل تقارير الجدارة الائتمانية، إلى أقساط التأمين، إلى أشياء مثل الأنظمة التنبئية لحفظ الأمن، إلى المبادئ التوجيهية لإصدار الأحكام.
    Bu da bu tür şeylere sebebiyet veriyor. TED ولذا فإن ذلك يقود إلى أشياء كهذه.
    Çizimde yetenekli olmayabiliriz; ama karmaşık şeyleri basit şeylere nasıl böleceğimizi ve tekrar nasıl bir araya getireceğimizi sezgisel olarak biliyoruz. TED إذًا بغض النظر عن امتلاكنا مهارة الرسم، الأهم أن نعلم بديهيًا كيف نحلل الأمور المعقدة إلى أشياء بسيطة ثم نعيد دمجها مجددًا.
    Diğer şeylerin yanında, onurlandırmak, anne babanı saygıyla dinlemek ve dediklerini uygulamak anlamına gelir. Open Subtitles الإكرام يعني الإستماع بإحترام لنصيحة الوالدين بالإضافة إلى أشياء أخرى
    - Diğer şeylerin yanı sıra. Open Subtitles إضافة إلى أشياء أخرى
    Başka şeylerin de açılmayacağına. Open Subtitles ...بالإظافة إلى أشياء أُخرى هو مفتوح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد