ويكيبيديا

    "إلى أكبر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en büyük
        
    Sadece 18 ay sonra Güneş sisteminin en büyük gezegenine ulaştılar. Open Subtitles وبعد 18 شهرا فقط، وصلوا إلى أكبر كوكب في النظام الشمسي
    Çok çılgın gibi görünen bir fikirden dünyadaki en büyük ansiklopediyi oluşturuyorsunuz. TED من مجرد فكرة مجنونة إلى أكبر موسوعة في العالم
    Ve batı Amazon'daki en büyük bataklığa gidebiliriz. TED ويمكننا ان نذهب إلى أكبر مستنقع في غرب الأمازون.
    Harvard'ın en büyük salonunda ve sınıfında düzenleniyor. TED وعندما تصل إلى هناك، ستأتي إلى أكبر مكان وفصل للاجتماعات في هارفرد
    İşte size ilginç bir bilgi: Şu an dünyanın en büyük cebine bakıyorsunuz. TED والحقيقة الممتعة: أنكم تنظرون إلى أكبر جيب في العالم.
    Bu, bize bir krizi işaret eden konuşmadır. Bir Amerikalı'nın yaşam tarzının en büyük tehdidi olan, sağlık bakımı masraflarını. TED لقد قادتنا هذه المحادثة إلى أزمات، إلى أكبر تهديد اليوم لطريقة العيش الأميركية ، وهي نفقات الرعاية الصحية.
    Dünya üzerindeki en küçük tek hücreli organizmadan en büyük canlıya kadar yaşayan her şey, genleri ile tanımlanır. TED من أصغر كائنٍ وحيد الخليّة إلى أكبر المخلوقات على وجه الأرض، فإنّ كل كائن حيّ يُعرّف بمورثاّته.
    Saatler içinde, işgalciler kraliçemizin tüm yavru kaynağını yakındaki en büyük yuvaya götürmüş olur ve kraliçenin hayatta kalan kızları onu terk eder. TED في غصون ساعات، ينقل المُغيرون كامل مخزون حضنة الملكة إلى أكبر خلية مجاورة وتهجر بنات الملكة الناجيات أمهن.
    Ödlek polisler beni şehrin en büyük eczanesine götürüyorlardı. Open Subtitles الشرطة الحثالة يرافقوني إلى أكبر صيدلية في المدينة
    Ama o bebeği doğurmak en büyük hatam olurdu. Open Subtitles لكن إنجاب ذلك الطفل كان سيتحول إلى أكبر خطأ في حياتي
    Bu gece için özel birşeyler planladım sahilin aşağısındaki en büyük partiye gideceğiz ve buraya döndüğümüzde, bütün gece içmeye devam edeceğiz. Open Subtitles لقد خططت لشئ مميز هذه الليلة سنذهب إلى أكبر حفل على الشاطئ وسنعود إلى هنا وسنشرب طوال الليل
    Ardından Willard, şu benim horozum gezegenin en büyük ağacının etrafında bunları kovalıyor. Open Subtitles "ثم يأتي "ويلارد ذكر النعام و يقوده إلى أكبر شحره على ظهر الكوكب
    Böylece bu patlamayı, eski dünyanın gördüğü en büyük doğal felaket haline getirmişti. Open Subtitles وتحوّل هذا الثوران إلى أكبر كارثة لم يشهد مثلها العالم القديم أبداً
    Çinli bir mucit ürün almak istiyor ve bunu dünyada en büyük şey haline getirmek istiyor ve bunun için bana ihtiyacı oluyor. Open Subtitles يريد أخذ منتج من مخترع صيني لكي يحوله إلى أكبر سوق في العالم وهو يريد مساعدتي في هذا هل تفهمين ما أعنيه
    Amerika tarihindeki en uzun süre devam eden ekonomik büyümeye ön ayak oldu orta sınıfı 60 yıl boyunca büyüttü verimlilikteki en büyük yükselişi ve orta gelirdeki en büyük artışı sağladı. Open Subtitles لقد قاد ذلك إلى أكبر فترة متواصلة من النمو الإقتصادي في تاريخ الولايات المتحدة, توسعت الطبقة المتوسطة لمدة ستون عامًا,
    Dünyanın en büyük yarışına girmemizi sağladığın için sana teşekkür etmek istiyorum Bird. Open Subtitles أردت أن أشكرك لأنك أخذتنا إلى أكبر حفل راقص في العالم
    Alak resmen eski erkek arkadaşımın en büyük düşmanımıza silah sattığını söyledi. Open Subtitles حسنا، نعم. ألاك وتصف بوضوح بلدي صديقها السابق، الذي هو بيع بوضوح أسلحة إلى أكبر عدو لنا.
    Bunu kullanmayı asla akıl edemezdi çünkü hançerin onu güçlendireceğine inanıyor ancak bu eldiven, seni bir insanın en büyük zayıflığına yönlendiriyor. Open Subtitles لن يفكّر باستخدامه أبداً لأنّه يعتقد أنّ الخنجر سيكون قوّته وهذا القفّاز يرشد إلى أكبر نقاط ضعف الشخص
    Bu kadar büyük bir haberi en büyük rakibimin ellerine verdin. Open Subtitles لقد إختلقت قصة وتحاول إرسالها إلى أكبر منافسينا
    Bunu hayatımın en büyük hediyesine dönüştürdüm. TED وقمت بتحويله إلى أكبر منحة في حياتي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد