İster gelip bize katılırsın, istersen Odana çıkıp küçük bir bebek gibi ağlarsın. | Open Subtitles | يمكنك أن تنضم إلينا أو أن تذهب إلى غرفتك و تبكي كطفل صغير |
Derhal Odana gidip önemli olan ne varsa toplamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدُكَ أن تذهب إلى غرفتك الآن وتجلب أي شيء مهم |
Hemen Odana gitsen iyi olur! | Open Subtitles | أن عليك التوجه مباشرة إلى غرفتك إنك أحياناً تقول أشياءاً تجعل عقلك يبدو صغيراً |
- Hayır. O zaman Odana çık. | Open Subtitles | إذن ، قومى بالصعود إلى غرفتك ، سوف تبقين هناك حتى تقومين بتناوله |
Çoraplarını, puro izmaritlerini, uzun donlarını ve... şerif rozetini toplayıp kendi Odana geri dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن آخذ جواربك و أعقاب سجائرك، و ملابسك الداخلية و شارة المأمور الخاصة بك و أعيدها إلى غرفتك بأسفل بهدوء |
Biz Odana bir şeyler göndeririz. | Open Subtitles | يمكننا أن نرتب أن يكون لدينا وسيلة لإحضار الأشياء إلى غرفتك. |
Ve eski Odana gidersen, kendini çok büyük hissedersin. | Open Subtitles | وتعود إلى غرفتك الصغيرة، وتشعر بأنك عملاق |
Ve eski Odana gidersen, kendini çok büyük hissedersin. | Open Subtitles | وتعود إلى غرفتك الصغيرة، وتشعر بأنك عملاق |
Çünkü hapis devletin seni Odana gönderme şeklidir. | Open Subtitles | لأن السجن هو طريقة الحكومة في إرسالك إلى غرفتك |
O adam klozetinden çıkıp küçük kafanı baltayla kesmeden önce Odana dönmeye ne dersin? | Open Subtitles | و الآن ، عد إلى غرفتك قبل أن يخرج ذلك الرجل من خزانتك و يقطع رأسك |
Küçük bir korkaksın sen, Odana koş. | Open Subtitles | إجري إلى غرفتك.. كالجبانة الصغيرة هذا صحيح |
Düşünüyordum da onu buraya getirsin ve siz ikiniz eski Odana gidip koklaşmayabilirsiniz. | Open Subtitles | أعتقد بأنك يمكنك أن تجلبها وتذهب إلى غرفتك القديمة ولا تقبلها |
Düsünüyordum da onu buraya getirsin ve siz ikiniz eski Odana gidip koklasmayabilirsiniz. | Open Subtitles | أعتقد بأنك يمكنك أن تجلبها وتذهب إلى غرفتك القديمة ولا تقبلها |
O kadar çok soru soruyordu ki onu senin Odana yolladım. | Open Subtitles | نعم، كانت تطلب الكثير من تافه الأسئلة. أنا أرسلت لها حتى إلى غرفتك. |
Dinle, pinpon masasından senin yatak Odana nasıl gittik ve tam olarak ne oldu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | احتاج لمعرفة بالضبط كيف وصلنا من طاولة لعبة كرة الطاولة إلى غرفتك و ماذا حدث؟ |
Babanın en sevdiği gömleğinin her yerine sürmüşsün. Odana git hemen. | Open Subtitles | وقد وضعته على قميص والدك المفضل اذهب إلى غرفتك |
Şimdi Odana gitmelisin ve biraz düşündükten sonra geri gelip özür dileyeceksin. | Open Subtitles | ستذهبين إلى غرفتك الآن فكري بالأمر قليلاً من الوقت ثم تعالي إلى الأسفل هنا وأعتذري |
Bu yüzden baban sana verdiğim kondomlardan almak için Odana gitti... ve sana yakalandı, ve o zamandan beri çok utanıyor. | Open Subtitles | لذا ذهب والدك إلى غرفتك للبحث عن تلك الواقيات التي أعطيتك وأنت أمسكته، وهو محرج منذ ذلك الحين |
Eğer ben "gerçekten odanı temizlemelisin" dersem "odanı temizlemeni istiyorum" demektir. | Open Subtitles | "عندها فعلياً أنا لا أقول "اركني إلى غرفتك أنا اطلب منها تنظيف غرفتها |
Şimdi ben senin kıçını kızartmadan önce çık yukarı! | Open Subtitles | و الآن اصعدي إلى غرفتك قبل أن أصنع منك شوكولاتة |
Size odanızı göstereyim mi yoksa sürüklenip, tekmelenip bağırmayı mı tercih edersiniz? | Open Subtitles | هل أرشدك إلى غرفتك أم تفضّل... أن يسحبوك وأنت تقاوم وتصرخ؟ |
Acaba hiçbiriniz, gece Odanıza gittiğinizde göğsünüz ağrımaya, nefesiniz daralmaya ve terlemeye başladığınızda ne olacağını düşündünüz mü? | TED | هل من أحد هنا فكر في ما سيحصل إذا عدت إلى غرفتك ليلا و بدأت تشعر بآلام صدرية، قصور في التنفس، و تعرق؟ |