Ayrıca, oğlunu ve anneni bir sonraki emire kadar, gizli bir üsse yerleştireceğiz. | Open Subtitles | وأيضًا، أريد أن أنقل ابنك ووالدتك إلى قاعدة عسكرية سريّة حتى إشعار آخر. |
Bir üsse ihtiyacımız var. Kendimizi güvende hissedeceğimiz bir ülkede üs istiyoruz. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى قاعدة، نحن بحاجة إلى قاعدة في بلد حيث يمكننا أن نشعر بالأمان |
Antik kenti bulma amacıyla Schliemann tepeliğin tabanına kadar çok büyük bir kazı gerçekleştirdi. | TED | ولشغف شليمان بإيجاد المدينة القديمة، تفقد خنادق ضخمة على طول الطريق إلى قاعدة التل. |
Bir Sekoyanın tabanına baktığınızda bu canlının tamamına hakim olamazsınız. | TED | ومع ذلك، حين تنظرون إلى قاعدة شجرة خشب أحمر، لا ترون الكائن الحي. |
Emin olmak için Silahlı Kuvvetler Kayıtları'na girmeliyiz. | Open Subtitles | نعتقد هذا. ولكن لنتأكد نحتاج للولوج إلى قاعدة بيانات القوات المسلحة |
Sizi Hill Hava Kuvvetleri Üssü'ne götürecek, sonra kendi başınızasınız. | Open Subtitles | ستأخذكم إلى قاعدة القوات الجوية فى التل بعد ذلك أنتم لوحدكم |
Spartan Askeri Üssü, ben Spartan O-1. | Open Subtitles | إلى قاعدة "سبارتن" معك "سبارتن 0-1." |
CTU'dan McGuire hava üssüne gitmen için bir helikopter ayarladım. | Open Subtitles | "لقد رتبت مروحية لتقلك من "الوحدة إلى قاعدة (ماكغواير) الجوية |
Burada gösterilen protein ile sonuçlandı, DNA'daki A'yı, G'ye benzeyen bir baza dönüştürebilen ilk protein. | TED | انتهينا بهذا البروتين الموضح هنا، الأول الذي يمكنه تحويل أدينين في الحمض النووي إلى قاعدة تشبه غوانين. |
Sonra bir tuşla tekrar üsse dönüyor. | Open Subtitles | ثم ، بنقرة بالإصبع على المفتاح, فإنه يعود إلى قاعدة |
Yeni bir üsse ihtiyacımız olacak. Gözlerden uzak bir yerde. | Open Subtitles | سوف نحتاج إلى قاعدة جديدة،مكان خارج التغطية |
Bizim o üsse girmemizi sağlayabilir. | Open Subtitles | ينبغي أن تتيح لنا الدخول إلى قاعدة |
Uçağı sakladıkları yerin 160 km güneyinde bir üsse ineceksiniz. | Open Subtitles | سَتَطِيرُ إلى قاعدة صديقة 100 ميل جنوباً... ... حيثأخفواالـ77. |
15. kattan birisi veri tabanına erişti. | Open Subtitles | أحدهم دخل إلى قاعدة البيانات فى الطابق الخامس عشر |
15. kattan birisi veri tabanına erişti. | Open Subtitles | أحدهم دخل إلى قاعدة البيانات فى الطابق الخامس عشر |
Gözetim kasetlerinden kimliği teşhis eder etmez, onu bir veri tabanına göndereceğiz ve kim olduğunu bulacağız. | Open Subtitles | بمجرد أن تتمكني من التعرف عليه من أشرطة المراقبة، سنتمكن من ارسالها إلى قاعدة البيانات وسنعرف من يكون |
Onu gece yarısı Şeytan Kayalıkları'na getir yoksa beni öldürecekler! | Open Subtitles | اجلبه إلى قاعدة "ديمون بلاف" عند منتصف الليل أو سأُقتل |
Bir saat içinde belgeleri Brimpton Havaalanı'na getirmezsen aynını kıza da yaparım. | Open Subtitles | سوف أفعل المثل لها إن لم تحضر الوثائق إلى قاعدة " بريمبتون " الجوية خلال نصف ساعة |
Ulusal Güvenlik Yankee Five Niner'dan Yuma Flats Üssü'ne destek ekip istiyoruz, tamam. | Open Subtitles | ...نداء استغاثة، هنا الحرس الوطني الخامس إلى قاعدة أسطح يوما نطلب مروحيه، حول |
Sabah 5:45'te eylemciler Amerikan Füze Üssü'ne doğru yürüyüşe geçti. | Open Subtitles | المتظاهرون بدأوا بالتوافد في الـ 5: 45 صباحاً إلى قاعدة الصواريخ الأمريكية |
Spartan Askeri Üssü, ben Spartan O-1. | Open Subtitles | إلى قاعدة "سبارتن" معك "سبارتن 0-1." |
Hadi. Spartan Askeri Üssü, ben Spartan O-1. | Open Subtitles | هيّا، إلى قاعدة "سبارتن: |
CTU'dan McGuire hava üssüne gitmen için bir helikopter ayarladım. | Open Subtitles | "لقد رتبت مروحية لتقلك من "الوحدة إلى قاعدة (ماكغواير) الجوية |
CRISPR makaslarının programlanabilir arama yöntemini kullanıyorlar ama DNA'yı kesmek yerine, genin geri kalanını bozmadan direkt olarak bir bazı başka bir baza dönüştürüyorlar. | TED | يستخدم محررو القواعد آليات بحث مبرمجة لمقصات كريسبر، لكن بدلًا من قطع الحمض النووي، تحول مباشرة قاعدة واحدة إلى قاعدة أخرى دون عرقلة بقية الجين. |